Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, "COVID-19 Türkiye Platformu"nun düzenlediği "Türkiye’nin Tanı Gücü Sanal Konferansı"na katıldı. Varank, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin güçlü bir sanayi altyapısına ve gelişmiş bir Ar-Ge ekosistemine sahip olduğunu belirterek, bugün, bu altyapıdan beslenen ve ortaya koydukları vizyoner bakışla desteğe hak kazanan yenilikçi projeleri dinleyeceklerini kaydetti. Tüm dünyayı aynı anda etkileyen, gelişmiş ya da yoksul ülke ayrımı yapmayan bir felaketin yaşandığını dile getiren Varank, hastalanmasak dahi virüsün ekonomik, sosyal ve psikolojik etkilerine maruz kalındığını, bildiğimiz ve alışık olduğumuz düzenlerin değişmeye, bizleri de değiştirmeye başladığını söyledi. Varank, Türkiye’nin böylesine sıkıntılı bir ortamda ülkece başarılı bir sınav verdiğine inandığını ifade etti.
TÜBİTAK’ın mevcut desteklerine ek olarak korona virüs özelinde hızlı bir çağrıya çıktıklarını ve KOBİ’lerden ürün odaklı projelerini talep ettiklerini aktaran Varank, 1 haftalık süreçte 446 başvuru aldıklarını, değerlendirme sürecinin ardından yoğun bakım cihazları, tanı kitleri, erken teşhis ve takip aşamaları için ileri çözümler ve akıllı sağlık gibi alanlarda 35 projeyi destekleme kararı aldıklarını anlattı. Mevcut çalışmalara ek olarak firmaları ve ekosistem paydaşlarını yakından ilgilendiren iki yeni çağrıyı müjdelemek istediğini belirten Varank, şunları kaydetti:
Sağlık Bakanlığının geliştirdiği "Hayat Eve Sığar" uygulamasında yer alan "Güvenli Alan" seçeneğinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının koordinasyonunda oluşturulduğunu belirten Varank, diğer ülke uygulamalarını detaylı bir şekilde incelediklerini, bu işin en iyilerinden olan Singapur’la işbirliği yaptıklarını ve deneyimlerinden yararlandıklarını dile getirerek, "Bir yazılım geliştirme ekibi oluşturduk. Bilişim Vadisi ile bir teknopark firmamız bu sürece öncülük etti. Uygulama yaygın şekilde test edildi. Nihai aşamada Sağlık Bakanlığımız ile projenin entegrasyonunu sağladık. Peki uygulama nasıl çalışıyor? Herhangi bir alanda, örneğin markette, otobüste, ofiste ya da restoranda, güvenli alan kare-kodu oluşturabiliyorsunuz. Sonrasında kodun çıktısını alıp o alanın girişine asabiliyorsunuz. Kişiler o alana girişte ve çıkışta kare-kodu okutuyorlar. Böylece aynı zaman diliminde aynı alanda bulunanlar sunucularda kaydedilmiş oluyor. Eğer bir kişide Covid pozitif çıkarsa, uygulama arşivi sayesinde yüksek temas ihtimali bulunan diğer kişiler hemen tespit edilebiliyor. Bu yazılım sayesinde gittiğiniz herhangi bir yerde vaka varsa siz de test takip sürecine dahil oluyorsunuz. Bu uygulamanın en büyük avantajı normalleşme sürecinde güveni artırması" ifadelerini kullandı.
Varank, KOBİ’ler ve girişimcilerle kritik bir bilgiyi daha paylaşmak istediğini dile getirerek, "Geçen sene TÜBİTAK ve Devlet Malzeme Ofisi arasında bir işbirliği protokolü imzalandı. İşbirliğimiz şu anlama geliyor; TEYDEP Ar-Ge teşviklerinden faydalanarak bir ürün geliştirdiyseniz bu ürün doğrudan DMO’nun Tekno Katolog Platformuna dahil edilecek. Böylece ürününüzü rahatlıkla kamuya satabilecek hale geleceksiniz. Tek seferde 500 bin liraya kadar sipariş alabileceğiniz bu sistemde ödemeleriniz de 10 gün içerisinde yapılacak. Yani TÜBİTAK’tan aldığınız Ar-Ge desteği, size kamuya mal satmanın ve işinizi ölçeklendirmenin de kapılarını açacak" dedi.