AA Finans Sanayi Üretimi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,31 artmasını bekliyordu. Ağustos döneminde arındırılmamış sanayi üretim endeksinin de yıllık bazda yüzde 13,07 artacağı öngörülmüştü.
Ekonomist Haluk Bürümcekçi, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, takvim etkisinden arındırılmış endeksin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin yüzde 15,6'ya yavaşladığını belirterek, üçüncü çeyrek ortasında daha normal artış seviyelerine yavaşlamış durumda olduğunu söyledi.
Sanayi üretiminin ana eğilimi açısından izlenilen söz konusu endeksin temmuzda köprü günü etkisi ile sert düştüğünü anımsatan Bürümcekçi, ağustos ayında ise 138,6 ile yeni tarihi zirvesine çıktığına dikkati çekti.
Arındırılmamış sanayi üretim endeksinin ikinci çeyrekte yüzde 40,3 arttığını ve katma değer artışının da yüzde 40,5 olarak açıklandığını ifade eden Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Önceki üç çeyrekte de, yüzde 8,5, yüzde 10,2 ve yüzde 11,3 değişime karşılık katma değer değişimi yüzde 7,3, yüzde 10,3 ve yüzde 11,7 ile yakın olmuştu. Üçüncü çeyrek ilk ayında ise geçen yılın aynı döneminin yüzde 9 üzerinde devam ediliyor ve üçüncü çeyreğin tamamında yüzde 8-9 aralığında üretim artışının yakalanabileceğini düşündürüyor."
Haluk Bürümcekçi, üçüncü çeyrek görünümü öncü göstergelere bakıldığında, Türkiye PMI endeksinin temmuz-eylül ortalaması ile önceki çeyreğe göre belirgin arttığını belirtti.
"Genel olarak üçüncü çeyrekte milli gelir artışının çeyrekten çeyreğe yine pozitif olabileceğine işaret etti. Gerek sanayi üretimi endeksinde gerekse milli gelir serisinde gelinen tarihi yüksek seviyeler 2020 yılının aynı dönemlerine göre büyümenin yine gücünü koruyacağını gösteriyor. Üçüncü çeyrekte sanayi üretiminin ilk iki ay sonuçları çeyrekten çeyreğe artışın devam edeceğini düşündürüyor. Son dönemde para politikasının gevşeme sürecine girmesi, finansal koşulların görece gevşek seyrini koruması ve dış talebin canlı küresel ekonomik aktivite nedeni ile güçlü seyretmeye devam etmesi büyüme eğilimine destek veriyor. Buna karşılık, bankacılık kredi hacmi trend artışının sınırlı kalması ve fiyat artışlarının yüksekliği iç talep üzerinde aşağı yönde etkide bulunmaya başladı. Bu doğrultuda yüzde 9,3 olan 2021 yılı büyüme tahminimiz üzerindeki yukarı yönlü risklerin azaldığını düşünmekteyiz."
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da sanayi üretiminde ağustos ayında gerçekleşen aylık artışla beraber, temmuz ayında trend dışı olan dönemsel düşüşün tamamen düzelerek, yeniden trendin üzerine çıkıldığını söyledi.
Sanayi üretimi verisini büyüme açısından beklentilere dair pozitif olarak değerlendirmek gerektiğini dile getiren Erkan, "Özellikle sermaye malı tarafındaki artış ve eğilim, GSYH'nin de en önemli belirleyicilerinden sabit sermaye oluşumu açısından olumlu. Yılın geri kalanında ise, özellikle son dönemde enerji fiyatlarında yaşanan yükselme ile beraber, genel ekonomik büyüme tarafında da güncel etkiler dengelenebilir." ifadelerini kullandı.
Otomotiv sektöründe çip kaynaklı sıkıntıların üretim bandını etkilediğin ve bunun yansımasının görülebileceğini aktaran Erkan, "Küresel üreticilerin bazılarının birkaç günlük üretim durdurması yaptıkları görülüyor." dedi.
Yıllık yüzde 9 civarındaki genel konsensüs büyüme tahminlerine dair risk dengesini yukarı yönlü gördüklerini ifade eden Erkan, "Son çeyrekler, hem yılın ikinci çeyreği büyümesinin normalize olması, hem de gerek enerji fiyatları ve tedarik zinciri kaynaklı üretim yavaşlaması, gerekse de belki turizmde yaşanabilecek olası bir yavaşlama etkisi ile daha normal büyüme oranlarını gösterebilir. Yılın geneli açısından ise, OVP'de öngörülen ve piyasanın genel beklentisinin de yoğunlaştığı yüzde 9 seviyelerinin üzerinde büyüme gerçekleşebilir." değerlendirmesinde bulundu.