Sözleşme bedeli haricinde kurumların kendi öz kaynaklarıyla da finansal destek sağladığı çalışmalar, modüler mimariyle geliştirildiğinden hızla yeni metro hatlarına uyarlanabilecek.
Sinyalizasyon sisteminin, operasyonel ihtiyaçları üst düzeyde karşılayan ileri teknolojik ürün olarak öncelikle yurt içi pazarda yüksek satış potansiyeli sağlaması öngörülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin gelecek yıllar için planladığı bin kilometre uzunluğunda metro hatlarıyla 5 bin metro aracı yatırımlarının ayrılmaz parçası olan sinyalizasyon sistemlerinde böylelikle yurt dışı bağımlılığı ortadan kaldırılmış olacak.
Bu kapsamda, Gayrettepe-İstanbul Havalimanı-Halkalı Metrosu, Gebze-Darıca Metrosu, Buca Metrosu, ANKARAY, Ankara Havalimanı Metrosu, Konya Metrosu için tasarım ekipleri karar vericilerle görüşmelere devam ediyor ve gerekli bilgilendirmeler yapılarak milli çözümün faydaları aktarılıyor.
Metro araç ve sinyalizasyon sistemlerinde maliyetler uzun vadede hesaplanıyor. Örneğin, 30 yıllık işletme sonunda ilk alım maliyeti, enerji tüketimi, arıza, bakım ve yedek parça giderleri gibi maliyetlerin toplanmasıyla "yaşam ömrü maliyeti" oluşturuluyor. Bu nedenle metro yatırımı yapılırken, ilk alım maliyetinin yanı sıra, diğer maliyet kalemlerinden enerji tüketimiyle 30 yıllık lojistik destek maliyet kalemlerinin de değerlendirilmesi gerekiyor.
Enerji tüketiminin düşürülmesi, verimli araç çekiş sistemleri, rejeneratif frenleme ve sürücüsüz sinyalizasyon sistemleri ile sağlanırken entegre lojistik desteğin ise ancak milli tasarım ve yerli üretimle çözülmesine ihtiyaç bulunuyor.
Metro araçları artık yeni nesil haberleşme tabanlı sinyalizasyon sistemleriyle sürücüsüz kontrol ediliyor. Böylelikle daha güvenli ve verimli işletme yapılırken maliyetler azaltılıyor.
İstanbul metro hatlarında değişik tiplerde araçlar ve sinyalizasyon sistemleri bulunuyor. Bu farklılıklar işletme esnasında bazı sıkıntılar oluşturuyor. Uyumsuz yedek parçalar, stok maliyetinin, tedarik sürelerinin ve tecrübeli personel sayısının artmasına neden oluyor. Bu sorunun çözümünde İstanbul metrolarında standartlaştırmaya gidilmesi büyük önem taşıyor.
Hem araç tiplerinde hem de sinyalizasyon sistemlerinde ortak gereksinimlere göre şartnameler hazırlanır ve milli sinyalizasyon sistemi çözümü oluşturulursa standartlaşma sağlanarak "yaşam ömür maliyeti" düşürülebilecek.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi Metro İstanbul AŞ ile ASELSAN arasında milli sinyalizasyon geliştirilmesi çalışmaları 3 yıl öncesine uzanıyor.
Yürütülen çalışmalar neticesinde, geçen yıl protokol imzalandı ve ardından M1 hattının modernizasyonu kapsamında Milli Sürücüsüz Sinyalizasyon Geliştirilmesi Sözleşmesi bu yılın başında imzalandı.
Sözleşme kapsamında Türkiye'nin önde gelen kurum ve kuruluşlarıyla çalışmalara başlandı. Metro İstanbul AŞ, TÜBİTAK BİLGEM ve ASELSAN güç birliği yaparak Türkiye'de ilk defa sürücüsüz metro sinyalizasyon sistemini geliştirme ve sertifikasyonunu alma hedefiyle yola çıktı.
Haberleşme Tabanlı Metro Sinyalizasyon Projesi kapsamında Araç Üstü Tren Kontrol ve Koruma Sistemi, Trafik Kontrol Merkezi ve Hat Boyu Tren Kontrol Sistemi gibi üç temel teknoloji geliştiriliyor.
ASELSAN proje teknik yöneticisi olarak sistem mühendisliği faaliyetlerini yürütüyor. Şirket, bu kapsamda Araç Üstü Tren Kontrol ve Koruma Sistemi üzerinde çalışıyor. Metro İstanbul AŞ, Trafik Kontrol Merkezinin geliştirilmesinden sorumlu olan şirket olarak yer alıyor. Hat Boyu Tren Kontrol Sistemi'nin geliştirilmesinde TÜBİTAK BİLGEM ile çalışmalar yapılıyor.
Ortak geliştirilen proje üç aşamada yürütülüyor. Birinci aşamada, geliştirilen yazılımların simülasyon ortamında test edilmesi hedefleniyor. İkinci aşamada, SIL-4 güvenlik seviyesinde geliştirilecek donanımlar üzerinde yazılımların test edilmesi planlanıyor. Üçüncü aşamada ise geliştirilen sistemlerin gerçek donanım ve yazılımlarla 2 metro tren seti üzerinde doğrulanması yapılarak projenin tamamlanması hedefleniyor.