TANAP Türkiye’ye önemli sorumluluklar yüklüyor

TANAP

Cumhuriyet tarihinin en önemli enerji projelerinden biri olan TANAP’ta ilk gaz bugün Türkiye’ye geliyor. Yaklaşık 8 milyar dolara mal olan ve ‘enerjinin İpek Yolu’ tanımlaması yapılan projeyi değerlendiren uzmanlara göre ülkemizin dünya enerji piyasasındaki elini daha güçlendirecek proje diğer yandan Türkiye’ye çok önemli sorumluluklar da yüklüyor.

Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, TANAP’ın Türkiye’nin avantajlı jeostratejik konumunun değerlendirildiği önemli projelerden biri olduğunu belirtti.

TANAP’ı sadece Türkiye ya da Azerbaycan üzerinden değerlendirmenin son derece dar ve gerçekten uzak bir yaklaşım olacağına dikkati çeken Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:

“Bu proje, aynı zamanda Türkiye’nin Hazar gazına erişimidir. Hatta daha da ötesi, Türkiye üzerinden de Avrupa Birliği’nin Hazar gazına erişimidir. TANAP, gerek ülkemiz için gerekse de AB ülkeleri için doğalgaz arzında kaynak çeşitliliğine, arz güvenliğine ve rekabetçi piyasa oluşumuna katkı sağlayacak. Bu proje Türkiye’nin doğalgaz arzında Azerbaycan’ı ikinci sıraya yükselterek dengeleri yeniden şekillendirecek.”

“Enerji yönetiminde yeni bir dönem başlıyor”

Kumbaroğlu, bu projenin tamamlanmasının enerji yönetimine yeni görev ve sorumluluklar yüklediğine işaret ederek, “TANAP aynı zamanda yeni projelere de davet çıkartıyor. Bundan sonra Türkiye’nin doğalgazda uluslararası bir HUB, yani serbest piyasa koşullarında fiyatların oluşacağı bir dağıtım merkezi olma vizyonunu destekleyecek yeni projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.

“2023 hedeflerine enerji kartıyla ulaşmak mümkün”

Türkiye’nin 2023 yılına dair stratejik hedefleri olduğunu hatırlatan Kumbaroğlu, şunları söyledi:

“Bir taraftan inşası devam eden Türk Akım projesinin tamamlanması, diğer taraftan İsrail ve Kuzey Irak gazlarını Avrupa’ya taşıyacak yeni projeler… Sadece bunlar da değil, özellikle doğalgazda depolama ve sıvılaştırma tesislerinin yapılması ve serbest piyasa modelinin oturtulması gerekiyor. Aynı zamanda uluslararası ilişkiler, ulusal çıkarlar ve enerji ekonomisi önceliğinde etkin enerji diplomasisi ile şekillendirilmeli.”