Tarımda Türkiye Yüzyılı Zirvesi'nde ikinci oturum tamamlandı: 'Gıda Arz Güvenliğinin Stratejik Önemi' ele alındı

Düzenlenen oturumda gıda arz güvenliği masaya yatırıldı.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın himayelerinde, Albayrak Medya öncülüğünde düzenlenen Tarımda Türkiye Yüzyılı Zirvesi tamamlandı. Bakan İbrahim Yumaklı ve uzman isimlerin, Türkiye'nin tarım alanında gelecekteki 100 yılını masaya yatırdığı zirvede 'Gıda Arz Güvenliğinin Stratejik Önemi' oturumu düzenlendi.

Tvnet Ekonomi Şefi Semra Karabaş'ın moderatörlüğünde "Gıda Arz Güvenliğinin Stratejik Önemi" oturumu düzenlendi. Oturumda Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Erkan Tek, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, TOBB Türkiye Tarım Meclisi Başkanı Ülkü Karakuş, Yıldız Holding CEO’su Mehmet Tütüncü ve Mezra Tarım Aş Genel Müdürü Eyüp Demir hazır bulundu.

Suyu verimli kullanmak önceliğimiz

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız, pandemi döneminde bazı ülkelerin çok ciddi sıkıntılar çektiğini ancak Türkiye'nin sayesinde bazı ülkelerin bundan kurtulduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde oluşturulan Tahıl Koridoruna değinen Yıldız, bazı ülkelerin parası olsa dahi kritik ürünleri alamadığını ifade etti. Suyu daha verimli kullanmak adına çalışmalar yaptıklarını kaydeden Yıldız,

"Optimize edilmiş bir kullanım tarzına uymamız lazım. Bunun için altyapıyı güçlendirmemiz lazım. Baraj, gölet ve diğer depolama alanlarımızın, yer altı kaynaklarımızın suyla dolu olması gerekiyor. Bunun da tarımsal üretime yönlendirilmesi gerekiyor. Bunun için suyu daha verimli kullanmanın yöntemlerini ortaya çıkardık."

ifadelerini kullandı.

'Toprağa değil bitkiye su verin'

Bakanlık olarak sürdürülebilir tarımda 5 eksende bulunduklarını belirten Yıldız,

"Sürdürülebilir bir tarıma ulaşmak için muhakkak verimli bir üretim yapmanız lazım. Kaliteli bir üretim yapmanız lazım. Kayıtlı bir üretim yapmanız lazım ve bu anlamda da yatırım yapmanız lazım."

diye konuştu. Üretim planlamasını, "belirlemiş oldukları havzada en uygun ürünün en verimli şekilde tasarlanması" olarak belirten Yıldız,

"Bizim çok net bir mottomuz var. 'Toprağa değil, bitkiye su verin.' diyoruz. Toprağı sulamıyoruz biz aslında. Bitkiyi suluyoruz. Bu bol miktarda değil, yeteri kadar su vermek. Böylece verimi artırmayı hedefliyoruz."

dedi. Yıldız, amaçlarının çiftçilerin bu yönde gelirlerinin artarak devam etmesini sağlamak olduğunu kaydetti.

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Osman Yıldız.

'Türkiye'de arz güvenliğini teknolojiyle artırdık'

Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Erkan Tek, daha önceden yapılan bir çalışmaya atıfta bulunarak şu ifadeleri kullandı:

"Son 50 yılda dünya nüfusu 2 kat arttı, gıda üretimi 3 kat arttı fakat buna rağmen toplam tarımsal arazi yüzde 15 azaldı. Bu koşullar içerisinde gıda arz güvenliğini sağlamak hem dünyada hem Türkiye'ye gıda arz güvenliği ile mümkün olabildi. Aynı arazi büyüklüğünde daha fazla üretim yapabildik, aynı hayvandan daha fazla et ve süt üretebildik. Bunu yaparken de teknolojiyi kullandık. Böylece hem dünyada hem Türkiye'ye arz güvenliğini artırdık."

'Tüm boyutları yönlendirmeniz gerekiyor'

Gıda arz güvenliğinin tanımına değine Tek, gıda güvenliğinin pek çok boyutu olduğunu kaydetti. Bunların, üretim kapasitesinden nüfus artışına, ekonomik sosyal dinamiklerden lojistik süreçlere kadar pek çok etmeni içerdiğini ifade eden Tek,

"Sağlıklı ve dengeli beslenme tarzları da bunlara etki eden süreçlerden. Bunların hepsini birer birer kontrol edip yönetmemiz, yönlendirmemiz gerekiyor."

diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Erkan Tek.

'Sınırlar kapansa bile Türkiye kendine yeter'

TOBB Türkiye Tarım Meclisi Başkanı Ülkü Karakuş, ekonominin tarifinin "Kıt kaynakların en rasyonel şekilde kullanılması" olduğunu anımsattı. Buğdayda dönüme 25-40 kilogram mahsul alındığını kaydeden Karakuş, ıslah çalışmalarıyla kuruda 300 kilogram, suluda 600 kilogram buğday alındığını belirtti. 21. yüzyılda bütün ülkelerin bütün tarım ürünlerini üretip yüzde 100 oranda kendine yetmesinin söz konusu olmadığını kaydeden Karakuş, pandemide görüldüğü üzere bütün sınırlar kapansa bile Türkiye'nin tarımsal üretimle kendine yettiğini hatırlattı.

Buğday bu yüzden ithal ediliyor

Tarımda bitkisel ve hayvansal olmak üzere 2 ana dalda üretim yaptıklarını ifade eden Karakuş,

"Bitkisel üretimde iş tohumla başlıyor. Hayvansal üretimde damızlıkla devam ediyor. Türkiye tohumda, bilinenin aksine büyük oranda kendine yeterli durumda."

diye konuştu. Türkiye'de 21-22 milyon ton civarında buğday üretildiğini ifade eden Karakuş, ithal edilen buğdayın un ve makarna olarak, yine ithal edilen mısır ve soyanın da tavuk, yumurta, balık olarak ihraç edildiğini açıkladı.