Bir tur şirketinden İtalya-Güney Fransa yurt dışı turu için 2 bin Euro bedelle tur satın alan karı-koca, söz konusu firmanın tasfiye sürecine girdiğinin öğrenilmesi üzerine tur hizmetini alamadı. Tatil planları suya düşen talihsiz çift, tur satışlarının sigorta kapsamında olması nedeniyle sigorta şirketine gerekli ihbarı yaptı.
Yapmadıkları tatil parasını alamayan çift, 1618 Sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu’nun 12/a maddesi uyarınca iflasta dahil taahhüdün yerine getirilmemesi hâlinin teminat dahilinde olduğunu ileri sürerek Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yolunu tuttu.
Mahkemede savunma yapan sigorta şirketi avukatı; seyahat acentesinin iflas etmediğine dikkat çekti. Mahkeme; sigorta şirketinin yalnızca sözleşme kapsamına alınmış rizikoların gerçekleşmesinden doğan zararları tazmin etmekle yükümlü olduğu, poliçede seyahat acentesinin hizmet kusurunun paket turun hiç gerçekleşmemesi hâlini teminat altına almadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verdi. Kararı, davacılar temyiz etti.
’’ Zira söz konusu poliçede ayrıca teminat dışı hâller de belirtilmiş olup, paket turun hiç gerçekleştirilememesi hâli teminat dışı hâller arasında sayılmamıştır. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir. Bu durumda davalı sigorta şirketi rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığını ispatlayamamıştır. Hâl böyle olunca, yerel mahkemece paket turun hiç gerçekleştirilememiş olması hâlinin sigorta poliçesi teminatı kapsamında olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu itibarla, yerel mahkeme direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulmasına hükmedilmiştir.’’