Türk Hava Yolları (THY), bu yılın üçüncü çeyreğinde yolcu kapasitesini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,4 artırarak 24,5 milyon yolcu taşıdı.
THY'den yapılan açıklamaya göre, şirket, küresel ölçekte devam eden jeopolitik gerilimler, uçak üretiminde yaşanan darboğaz ve motor problemlerine rağmen çevikliği ve geniş uçuş ağı sayesinde büyümesini kesintisiz sürdürerek yılın üçüncü çeyreğinde taşıdığı yolcu sayısını 24,5 milyona yükseltti.
Temmuz-eylül döneminde THY'nin toplam geliri geçen yılın aynı döneminin yüksek baz etkisine rağmen yıllık olarak yüzde 4,9 yükseldi ve 6,6 milyar dolara ulaştı. Toplam gelirin yüzde 84'ünü oluşturan yolcu gelirleri Uzak Doğu bölgesinin güçlü katkısıyla 5,6 milyar dolar olarak gerçekleşirken, kargo gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 47 artarak 911 milyon dolar oldu.
Turkish Cargo üçüncü çeyrekte taşıdığı kargo miktarını yüzde 16,8 artırırken, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'nin (IATA) eylül ayı verilerine göre yüzde 5,7 pazar payıyla dünyanın en büyük üçüncü hava kargo taşıyıcısı oldu.
Üçüncü çeyrekte toplam yolcu ve kargo gelirinin yaklaşık 4,9 milyar doları ihracat geliri olarak kaydedilirken, 9 ayda THY'nin ülkeye kazandırdığı toplam ihracat tutarı 12,9 milyar dolara ulaştı. Ortaklığın 2002 yılından bu yana 18 katına çıkarak yaklaşık 40 milyar dolara ulaşan toplam varlığı Türkiye ekonomisi için önemli bir değer kaynağı oluşturmaya devam etti.
Yolcu birim gelirlerindeki rekabet kaynaklı baskı, motor problemleri ve küresel enflasyonun maliyetler üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle esas faaliyet karı üçüncü çeyrekte 1,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Ortaklığın operasyonel nakit yaratma gücünü gösteren FAVKÖK (faiz, vergi, amortisman ve kira öncesi kar) ise 2,3 milyar dolar oldu. Aynı dönemde FAVKÖK marjı yüzde 35,2'ye ulaşarak hem tarihsel ortalamasının hem de emsallerinin üzerinde kaydedildi.
THY'nin etkin ve dinamik portföy yönetimi sayesinde ürettiği finansal gelirleri ise net karını destekleyen önemli bir unsur oldu.
100. Yıl Stratejisi çerçevesinde 2033 yılında 800 uçağı aşan bir filoya sahip olmayı hedefleyen Ortaklık, uçak üretiminde yaşanan darboğaza rağmen yılın 9 ayında filosunu yıllık yüzde 9 büyüterek uçak sayısını 467'ye çıkarttı.
Filosunu genişletirken uçak finansmanında uyguladığı çeşitlendirme stratejisiyle finansman maliyetini ve kur risklerini en aza indirmeyi hedefleyen Türk Hava Yolları, üçüncü çeyrekte 3 adet Airbus A350 uçağı için Çin Yuanı ile borçlanarak bu döviz cinsinde Çin anakarası dışında ilk kez finansman sağlayan hava yolu oldu.
Aynı dönemde yakıt verimliliği yüksek 2 adet A321-Neo uçağının finansmanı için ilk kez sürdürülebilirlik bağlantılı kredi kullanan Ortaklık, sürdürülebilir finansman alanında da yer edindi. Havacılık sektörünün her alanında başarılarıyla adından sıkça söz ettiren THY, öncü niteliğindeki finansman işlemleriyle de dikkatleri üzerine çekti ve Airline Economics tarafından üç ayrı finansman ödülüne layık görüldü.