Bakan Pekcan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından İstanbul'da bir otelde düzenlenen, "Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı Prestij Kitabı"nın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, söz konusu etkinlik vesilesiyle ihracatçılar ve iş dünyasıyla bir araya gelmekten dolayı mutlu olduğunu dile getirdi.
İhracatın, bölgesinde ve küresel ölçekte ağırlığını her geçen gün daha fazla hissettiren Türkiye’nin elindeki en değerli, en önemli, en kritik enstrümanlardan birisi olduğunu dile getiren Pekcan, "Son 18 yıllık dönemde, küresel pazarlar ve piyasalarla olan etkileşimini oldukça derinleştiren Türkiye, ihracat kapasitesini hızlı biçimde artırmıştır. Ülkemiz ekonomisinin yüksek büyüme ve katma değerli-yerli üretim perspektifine paralel olarak, ihracatımızı her geçen gün teknoloji, tasarım ve katma değer odaklı artırıyoruz. Devletimizin desteği ve siz kıymetli ihracatçılarımızın çalışmaları ile bugüne kadar Türkiye’nin ihracat serüveni önümüzdeki dönemlerde de gelişerek, en güzel biçimde devam edecektir." diye konuştu.
2019 yılında küresel piyasaları etkileyen ticaret savaşlarına ve 2020 yılında vuku bulan pandemiye rağmen, Türkiye’nin ekonomik alanda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında pek çok açıdan pozitif ayrıştığını gördüklerini belirten Pekcan, "Türkiye olarak her zaman adil, rekabet ve kurallara dayalı bir küresel ticaret sisteminden yana olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Ticarette korumacılık eğilimlerinin artırılması taraftarı değiliz. Çünkü bizim en başta kendimize, üreticimize ve ihracatçımıza güvenimiz tam." ifadelerini kullandı.
Bakan Pekcan, şöyle devam etti:
"Tüm iktisadi ve beşeri kaynaklarımızla, üretim ve rekabet gücümüzle; adil ve kurallara dayalı bir sistem içerisinde başarılı olacağımızı biliyoruz. Nitekim, Türkiye geçtiğimiz sene, küresel ihracatın yüzde 3,6 küçüldüğü; pek çok ülkenin ihracat kaybı yaşadığı bir dönemde; ihracatını yüzde 2,1 artırarak 180,8 milyar dolar ihracat ile dünyada ihracatını en fazla artıran 6’ncı ülke konumundadır.
Ayrıca ülkemizin hizmetler sektöründeki atılımlarına paralel olarak geçtiğimiz sene hizmet ihracatımız yüzde 10 artarak 65 milyar dolar seviyesine gelmiş; hizmet ticareti fazlamız da yüzde 16 artarak 36, 2 milyar dolar olmuştur. Türkiye’nin 2019 yılında dünya toplam ihracatından aldığı pay 0,96’dır. Bu rakam 1948 yılından itibaren Türkiye’nin dünya ihracat pazarından aldığı en yüksek paydır."
Türkiye’nin tüm korumacı duvarlara rağmen dünya mal ve hizmet ticaretindeki rolünü güçlendirmeye devam ettiğini dile getiren Pekcan, “Burada bir parantez açarak belirtmek isterim ki; Türkiye olarak, tüm bu korumacı eğilimlere ve alınan tedbirlere seyirci kalıyor değiliz. Ticaret diplomasimizi sonuna kadar kullanarak iş insanlarımızın ihracatımızın her platformda hakkını arıyoruz." dedi.
Bakan Pekcan, pandeminin getirdiği olumsuz ticaret ortamına rağmen, devletin desteği ve ticaret erbabının gayretleri ile bu yıl da, ihracatta kayda değer bir performansla sergilendiğini belirterek, şunları söyledi:
"En önemli dış pazarlarımızın ciddi ekonomik daralmalar yaşadığı, AB ekonomisinin yılın 2.çeyreğinde yüzde 14,1 küçüldüğü böylesine bir ortamda ilk 8 ayda 102 milyar dolarlık ihracat yapmamız önemlidir. Altın dış ticareti hariç olarak bakıldığında, ihracatın ithalatı karşılama oranı ocak-ağustos döneminde yüzde 83,6 gibi önemli bir seviyededir. Keza, işlenmemiş veya yarı işlenmiş altın ithalatı hariç tutulduğunda ocak-ağustos dönemi ithalatının yüzde 8,2 azaldı. Sadece mevcut ihracat performansımız değil, yakın geleceğe yönelik sinyaller de olumlu seyretmektedir"
Bakan Pekcan, geçen yıl ihracatın yüzde 4,2’sinin, ithalatında yüzde 5,3’ünün yerli paralarla gerçekleştirildiğini ifade ederek, gelecek dönemde bu oranların daha da artmasını ön gördüklerini söyledi.
İhracatta bir diğer temel hedefin ise ihracatı tabana ve tüm Türkiye sathına yaymak ve genişletmek olduğunu aktaran Pekcan, bu açıdan bakıldığında da Türkiye’nin iyi bir noktada olduğunu dile getirdi.
Bakanlık olarak yıllar içinde oluşan ihracat desteklerini tecrübeler çerçevesinde, desteklerin sonuç odaklı ve izlenebilir olmasına büyük bir önem verdiklerini vurgulayan Pekcan, şunları kaydetti:
"İhracata ilk hazırlıktan, pazarlama kabiliyetlerinin geliştirilmesine, dış pazarda tutunup markalaşmaya kadar, firmalarımızın yetkinlik düzeyine göre farklılaşan destek mekanizmalarımız var. Daha önce de vurguladığım üzere, katma değerli ve markalı ürün ihracatımızı artırmaya yönelik pazara giriş desteklerinden, fuar desteklerine; ticaret organizasyonlarından, markalaşma ve tasarıma kadar her alanda ihracatçılarımıza çok nitelikli ve cazip destekler verilmektedir.
Destek tutarlarımıza baktığımızda, 2019 yılında ihracatçılarımıza 2,5 milyar TL, 2020 yılı ağustos ayı sonu itibarıyla ise 1,4 milyar TL destek vermiş bulunmaktayız. Ayrıca hizmet ihracatı desteklerimiz kapsamında, 2019 yılında Bakanlığımızca 254,3 milyon TL destek ödemesi yapılmış olup, bu yıl içinde ise yaklaşık 148 milyon TL destek ödemesi gerçekleştirilmiştir."
Finansman noktasında Türk Eximbank’ın toplam destek tutarının, bu yılın ilk 8 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artarak 30,4 milyar dolara ulaştığı bilgisini paylaşan Pekcan, kredi kullandırımlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artışla 20 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.
Pekcan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile ilgili alınan devlet destekli özel tedbirler kapsamında 5 bin 57 krediye ilişkin 4,1 milyar dolar vade uzatım talebinin de karşılandığını kaydetti.
Kovid-19 sürecinde ihracatta zemin kaybetmemenin ve süreklilik ve sürdürülebilirlik koşullarını mümkün olduğunca temin etmenin son derece önemli olduğuna dikkati çeken Pekcan, sürecinin başında hızlı biçimde devreye alınan temassız ticaret önlemlerinin yanında, sanal fuar ve sanal ticaret heyeti, Kolay İhracat Platformu, Sanal Ticaret Akademisi ve E-Ticaret Bilgi Platformu gibi birçok örnek dijital uygulamayı devreye aldıklarını aktardı.
81 ilde ihracat potansiyeli olan ancak halihazırda ihracat yapmamış firmaların tespiti için de özel bir çalışma
yürütüldüğünü belirten Pekcan, "Dış ticareti hiç tecrübe etmemiş bu tür firmalarımıza mentorluk ve destek sağlayarak ülkemiz için yeni ihracat neferleri ortaya çıkarmak istiyoruz. İhracatta en küçük potansiyeli dahi göz ardı etmiyor; bu potansiyelleri harekete geçirmek için çalışıyoruz." diye konuştu.
"Umuyorum pandeminin tüm dünya genelinde kontrol altına alınmasıyla, ihracatımız açısından, Türkiye’nin ihracatı açısından daha da parlak bir ortamı konuşuyor olacağız." diyen Bakan Pekcan, özel sektör, devlet ve millet arasındaki dayanışma ile katma değer odaklı yerli üretim ve ihracat adımlarını atmayı hep birlikte sürdüreceklerini sözlerine ekledi.