Ticaret Bakanlığı, bazı basın yayın organlarında yer alan Karon Mühendislik ve Nanoksia Biyoteknoloji şirketlerinden 1,5 milyon lira ile 9 milyon lira arasında dezenfektan alımı yapılarak fatura kesildiği yönündeki haberlerin gerçek olmadığını, bu iddiaların kamuoyunu yanıltacak şekilde asılsız ve çarpıtılmış şekilde yansıtıldığını bildirdi.
Açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması ve yerli sanayinin artan ithalat baskısına karşı korunması amacıyla aralarında Çin'in de bulunduğu ülkelere yönelik toplam 5 bin 220 üründe ilave gümrük vergisi (İGV) uygulanmaya başlandığı hatırlatıldı.
Bu süreçte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, sektör çatı kuruluşları ve kamu kurumlarından gelen talepler dikkate alınarak, bütüncül bir değerlendirmeyle 1 Ocak 2021 itibarıyla İGV oranlarında şeffaf bir şekilde indirime gidildiği anımsatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"KDV hariç 507 bin 880 liralık dezenfektan Nanoksia Biyoteknoloji firmasından ilgili mevzuatın emredici hükümleri çerçevesinde gerekli tüm ürün/fiyat araştırmaları yapılarak, piyasa fiyatlarından oldukça aşağıda, usulüne uygun bir biçimde gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, üretici Nanoksia Biyoteknoloji firmasından yapılan 507 bin 880 liralık dezenfektan tedariki, direkt üretici firma yerine en iyi fiyat veren ikinci firma tarafından temini gerçekleşseydi 853 bin 600 liraya tekabül edecekti. Diğer taraftan, haberde yer alan faturalarda belirtilen ve Bakanlığımıza bağlı olmayan kurum ve kuruluşlarla adı geçen firmanın gerçekleştirdiği ticari faaliyetleri, etik dışı bir çıkar ilişkisiymiş gibi göstererek Bakanlığımızla irtibatlandırmaya çalışmak, kamuoyunu bilgilendirme gayesinden ziyade farklı amaçlara hizmet etmektedir. Objektif gazetecilik anlayışına sığmayan, çarpıtılmış, yanıltıcı, art niyetli ve Bakanlığımızı yıpratma amaçlı hazırlanan bu haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Konuya ilişkin yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla kamuoyunun bilgisine sunulur."
Hazine ve Maliye Bakanlığı, bir gazetede yer alan "Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası arasındaki döviz alım satımına ilişkin protokolün yasal dayanağının ortadan kalktığı" iddialarını yalanladı.
"4049 Sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2. maddesinin (a) bendinde '… Türk parasının dolaşımı ve istikrarını sağlamaya yönelik politikaları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile birlikte oluşturmak ve uygulamak, para politikası ile ilgili konularda Hazine ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ilişkisini kurmak, … ' hükmü yer almaktaydı. Söz konusu hüküm, 10 Temmuz 2018 tarih ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin, Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü görev ve yetkilerini düzenleyen 223. maddesinin (h) fıkrasında 'Türk parasının dolaşımı ve istikrarını sağlamaya yönelik politikaları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile birlikte oluşturmak ve uygulamak, para politikası ile ilgili konularda Hazine ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ilişkisini kurmak' denilmektedir. Bu çerçevede, daha önceden 4059 sayılı Kanun'da yer alan ve söz konusu protokole dayanak teşkil eden hükümler, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş sonrası oluşan yeni mevzuatta da aynı şekilde korunmuştur."