ABD'nin korumacı ekonomi politikaları ve ticari kararlarının geleneksel müttefiki konumunda olan AB'yi etkilemesinin neden olduğu rahatsızlık ve ayrışma, somut ticari misillemeleri beraberinde getirdi.
ABD'nin, ulusal güvenlik gerekçesiyle yürürlüğe koyduğu ithal çelik ve alüminyuma ilave gümrük vergileri uygulama kararına AB ülkelerini de dahil etmesi iki blok arasında ticaret savaşının fitilini ateşledi.
Karşılık olarak atılan adımlarla AB ve ABD arasındaki ticari uzlaşmazlıklar artarken, başlayan ticaret savaşlarında gündeme son olarak otomobiller dahil oldu.
ABD Başkanı Trump, 9 Mart'ta ithal çelik ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10 gümrük tarifesi uygulanacağını açıklamış ve AB'ye bu vergilerden 1 Haziran'a kadar geçici muafiyet tanımıştı.
ABD'nin ithal çelik ve alüminyuma ilave gümrük vergileri uygulamaya başlamasıyla yaşanan ihtilafı Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) taşıyan AB, kısa bir süre içerisinde ticari misillemeyi de başlattı.
ABD'nin devreye aldığı ilave gümrük vergileri konusunda dengeleyici tedbirler alan AB, 22 Haziran'dan itibaren ABD'den ithal edilen mısır, barbunya, pirinç, mısır gevreği, fıstık ezmesi, yaban mersini, portakal suyu, viski, puro, sigara, tütün, ruj, kot pantolon, nevresim, ayakkabı, lavabo, merdiven, vantilatör, motosiklet, yat, tekne, tüp ve çelik gibi yüzlerce farklı ürüne yüzde 25 gümrük vergisi yürürlüğe koydu.
ABD'nin ticaret konusunda geri adım atmayacağına dikkati çeken Trump, "AB tarafından ABD'ye, büyük şirketlerine ve çalışanlarına uzun zamandır uygulanan tarifeler ve ticaret bariyerleri, yakında parçalanıp kaldırılmazsa ABD'ye gelen tüm otomobillerine yüzde 20 gümrük vergisi getireceğiz. Burada üretsinler." ifadelerini kullandı.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen ise ABD'nin bu adımı atması halinde yeni bir ticari misilleme yapılacağını belirterek, "Eğer ABD, Avrupa'dan ithal edilen araçlara yönelik gümrük vergilerini yükseltmeye karar verirse bizim de karşılık vermek dışında bir seçeneğimiz olmaz." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Başkanı Trump, katıldığı bir televizyon programında tehdidini bir üst perdeye taşıdı ve "Avrupa Birliği, Çin kadar kötü ama sadece daha küçük" açıklamasını yaptı.
AB üyesi 28 ülke adına ticaret anlaşması yapma ve müzakere yetkisi bulunan AB Komisyonu ise ABD'de otomobil ve yedek parça ithalatının ulusal güvenlik tehdidine neden olup olamadığı hakkında çalışma sürdüren ABD Ticaret Bakanlığına 11 sayfalık resmi değerlendirme bulunan bir mektup gönderdi.
Söz konusu verginin ABD milli gelirine başlangıçta 13-14 milyar dolarlık olumsuz etkide bulunacağı öngörüsüne yer verilen mektupta, bunun cari dengeyi de olumsuz etkileyeceği, Avrupalı otomobil üreticilerinin geçen yıl ABD'de 2,9 milyon araç ürettiği, bunun ABD otomobil üretimin yüzde 26'sı olduğu ve yüzbinlerce kişiye istihdam sağladığı ifade edildi.
Böylece gergin bir süreç yaşamakta olan müttefik ilişkileri, söz konusu ticari konulardaki uzlaşmazlıklarla ticaret savaşı halini aldı.
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ise Brüksel'de yapılan AB Liderler Zirvesi bitiminde, yaşanmakta olan ticari gerilimleri görüşmek üzere Trump'ın daveti üzerine 21-22 Temmuz'da Washington'da temaslarda bulunacağını açıkladı.
Bu aşamadan sonra ABD Ticaret Bakanlığı, AB'den otomobil ve yedek parça ithalatının bir güvenlik riski oluşturup oluşturmadığını değerlendirecek.
ABD, mevcut durumda AB üyesi ülkelerden ithal otomobillere yüzde 2,5, kamyonetlere de yüzde 25 gümrük vergisi uyguluyor. AB ise ABD otomobillerine yönelik ithalatını yüzde 10 gümrük vergisine tabi tutuyor.
AB ekonomisi ve uluslararası ticaretinde otomotiv önemli yer tutuyor. Volkswagen, Daimler ve BMW gibi önemli Alman otomotiv üreticilerinin ABD'de de büyük üretim tesisleri bulunuyor.
Verilere göre, AB firmaları ABD'ye yıllık yaklaşık 48 milyar avroluk otomobil satıyor. Bu satışın yarıdan fazlasını Alman firmaları gerçekleştiriyor. Otomotiv sektörü, AB çapında yaklaşık 12 milyon kişiye iş imkanı sağlıyor. Sektör, AB GSYH'sinin de yüzde 4'ünü sağlıyor.