Merkez Bankasının son faiz kararının, hem mevduat hem de kredi faizlerinde gelecek aylarda 2-3 puanlık düşüşü beraberinde getirmesi bekleniyor.
TCMB verilerine göre, bankalarca açılan kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama ihtiyaç kredi faizi 2018 sonunda yüzde 32,4 iken, 19 Temmuz'da bu oran yüzde 26,9'a geriledi. Aynı dönemde yüzde 27,2 olan ticari kredi faizleri de 300 baz puanlık düşüşle yüzde 24,1'e indi. Konut kredi faiz oranları da yaklaşık 700 baz puanlık düşüşle yüzde 27'den yüzde 20,7'ye düştü.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan TEB Yatırım Araştırma Müdürü Övünç Gürsoy, 1 milyon TL için 6 banka ile 32 günlük mevduat araştırması yaptıklarını belirtti.
TL mevduat faizlerinin geçen haftaya göre ortalamada 260 baz puan düşerek yüzde 18,85'e gerilediğine işaret eden Gürsoy, "Yılbaşından bu yana TL mevduat faizindeki ortalama düşüş 390 baz puana ulaştı. Döviz mevduat faizleri ise haftalık bazda 13 baz puan gerileyerek ortalama yüzde 2,91 oldu. Önümüzdeki haftalarda TL mevduat faizlerinde 100 baz puan daha gerileme olmasını muhtemel görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Faiz indirimlerinin eylül ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında da devam etmesi durumunda bankaların spread gelişiminin son çeyrekte daha net görüleceğine dikkati çeken Gürsoy, yılın ikinci yarısında tüketici güveninin toparlanmasıyla bireysel kredilerde yükseliş beklediklerini söyledi.
Özel sektör talebiyle döviz mevduatlarda haftalık yükselişin 0,7 puan olduğunu, TL mevduatlarda azalışın ise 0,5 puan seviyesinde gerçekleştiğini kaydeden Gürsoy, yıllık bazda TL kredilerin yüzde 2,5 yükseldiğini, kamu bankalarının kredi büyümesinin yüzde 14,1, özel bankalardaki kredi düşüşünün ise yüzde 6,6 olduğunu söyledi.
Gürsoy, kredi faizlerinde de düşüş görüleceğini ancak vade etkisinden dolayı bunun hemen olmayacağını ifade etti. "Ticari kredi faizlerinde önümüzdeki aylarda 2-3 puan düşüş bekliyorum" diyen Gürsoy, tahvil tarafına faiz indirimi sonrası alım geldiğini kaydetti.
"Bu beklentiyle tahvil alımlarında artış görebiliriz. 2 yıllık tahvil faizlerinde kısa vadede yüzde 15,5, 10 yıllıklarda yüzde 14,5 seviyeleri muhtemeldir. Genelde tahvil yatırımcısı gelmeden hisse yatırımcısı gelmez. Eğer enflasyondaki aşağı yönlü trend kalıcı olursa ve kurda oynaklık azalırsa yabancı yatırımcının TL varlıklara ilgisi artacaktır.
Döviz mevduatları tarihsel zirve seviyelerine geldi. Döviz mevduatlarının çözülmesi için tüketici ve reel sektör güveninde düzelme olmasını beklemeliyiz. Yüksek enflasyon da döviz talebini artırmaktadır. Enflasyonun kalıcı olarak düşeceğine dair beklentiler kuvvetlenirse dolarizasyon azalacaktır."
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise, ekonominin canlanması için konut fiyatlarının ve konut kredi faizlerinin düşürülmesi gerektiğini belirtti.
Palandöken yaptığı yazılı açıklamada, dünyadaki ekonomik gelişmelerden olumsuz etkilenen piyasaların düzelebilmesi için konut sektöründe fiyatların düşürülmesi gerektiğini ifade etti.
Palandöken, stoktaki konutların uygun fiyata satışının sağlanması gerektiğine işaret ederek, "İnşaat sektöründe son açıklanan satış rakamları fiyatların aşağı çekilmediğini gösteriyor. Fiyatlarının yarıya düştüğünü iddia ederek 2 milyon liraya kadar ev satmaya çalışan firmalar var. Asgari ücretin 2 bin lira olduğu bir ülkede 2 milyon liraya ev satmaya çalışmak çok normal değil. Merkez Bankasının faiz kararının ardından konut kredi faizleri de düşürülmeli. Gayrimenkul fiyatları aşağı çekilirse 2 milyona yakın konut stoku kısa zamanda erimeye başlar." değerlendirmesinde bulundu.