Kapadokya'da bulunan bir otelin sahibi Ahmet Küçükyıldız, turistlerin uzun uçak yolculuğundan sonra Türk yemeklerini tatmalarını istediklerini söylerken, "Otellerde her şey dahil konsept olmazsa misafirlerimiz akşamları çarşıya çıkarsa kendi seçenekleriyle farklı restoranlara giderler ve daha farklı yiyeceklerimizi denerler. Otellerde bütçe sıkıntısı nedeniyle güzel bir akşam yemeği çıkmayabiliyor. Bu misafirler için de sorun oluyor. Otellerde alakart yemek verip bu sorunu çözebiliriz" dedi.
Küçükyıldız, her şey dahil sistemle kimsenin kazanmadığına değinerek, "Her şey dahil konsept kalkarsa acentacı normal kar koyarak müşteri getirir kazanır, otel alakarttan kazanır, misafir dışarı kazanırsa esnaf kazanır. Bu sistemde herkes kazanır. Misafir de memnun olur. Ben otelci olarak herşey dahil sistemden para kazanmıyorum. Acente müşteri getirirken maliyetini minimuma çekiyor, kazancını müşterinin yapacağı alışverişe endeksliyor. Ona satacağı ekstralara dayanıyor. Onun götüreceği restoranda yemek yemesini istiyor ve oradan komisyon almaya çalışıyor. Bunu yaparken daha çok kişi getirmek istiyor, bunu yaparken de daha düşük fiyata çekiyor. Bu kez de ekonomik durumu düşük kişiler geliyor. Her şey ucuz olursa herkesin üzerinde aynı elbiseyi görürsünüz. Buna benziyor şimdiki sistem. Bizim Tokyo'da kaldığımız otellerde kahvaltı bile yoktu. Dışarıda kahvaltı yaptık. Yabancıların yaptıkları çok mantıklı" şeklinde konuştu.
Kapadokya'da bulunan bir başka otelin sahibi Murat Çoban ise, taleplerinin turistlerin halkın içine karışması olduğunu dile getirirken, "Bazı zamanlarda otellerde kalacak yer olmuyor ama çarşıda bir tane turist olmuyor. Turist otelden çıkmıyor. Bir de alışveriş üzerine gruplar getirildiği için biraz da turistlerin otelde kalmaları teşvik ediliyor. Gidip kendi başlarına alışveriş yapmasınlar, kendi başlarına bir yerlere gitmesinler isteniyor. Bu şekilde kimse para kazanamıyor. Misafir çarşıda yemek yediği zaman acenteci "Ben turumdan kazanıyorum" der. Yani turunu yapar, parasını kazanır bundan. Acentacı müşteriyi zararına da olsa getireyim, ne kadar çok kişi getirirsem otel düşük fiyat çeker. Beni kara müşterinin yaptığı alışveriş getirir diye düşünür. Müşteri alışveriş yapmazsa acentacı da, işletmeciler de kazanmaz. Otele gittim rezalet, yemek yedim kötü denecek. Herşey dahil denendi, sonuçlar ortada. Bir de her şey dahil olmayan konsept denensin görülsün. Her şey dahil kapatılırsa pek çok dükkan açılır. En az beş bin kişi işe girer ve para kazanır. Oteller şimdiki sistemle eleman çıkarmak zorunda kalıyor. Misafirler memnun olmuyor. En büyük sıkıntı bu" diye konuştu.
Turistlerin yalnızca havaalanı ve otel arasında seyahat ettiklerini belirten TESK Başkanı Bendevi Palandöken, bu durumun küçük esnafın zamanla yok olmasına sebep oluyor ve, turizm gelirlerinin artması için “her şey dahil sistemi”nden vazgeçilmesi” gerekiyor dedi.
Her şey dahil sistemin turistik yörelerdeki esnafa darbe vurduğunu söyleyen Palandöken, "Turizm gelirlerinin yeniden artabilmesi için ‘her şey dahil sistemi’ne bir son verilmesi gerekir. Gelinen noktada sadece küçük esnaf değil, diğer kesimler de zora giriyor" şeklinde konuştu.