Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Kocaman, Türk dünyasının satın alma paritesinin 4 trilyon doların üzerinde olduğunu bildirdi.
7-9 Kasım tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) düzenlenecek Türk Ticaret Fuarı öncesi toplantı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Kocaman, 2040 vizyonu ve 2026 stratejisi olduğunu söyledi.
"Türk dünyasının satın alma paritesine göre baktığımız zaman 4 trilyon doların üzerindeyiz." diyen Kocaman, "Bu çok ciddi bir rakam. Nüfus 170 milyon, en büyük parçası dinamik ve iyi yetişmiş." açıklamasında bulundu.
Kocaman, "İçeride birbirimizle ticaret maalesef iyi değil. Yani gerçek potansiyelimizi yansıtamıyoruz. Rakamlara baktığınız zaman kendi içinizdeki ticaret 50 milyar dolara yeni geldi." diye konuştu.
Bu rakamın 2015 yılında 10 milyar dolar civarında olduğunu belirten Kocaman, "Son 2-3 sene içerisinde ciddi bir tabii artış var ama yeterli değil. Çünkü bizim en az 100 milyar dolar iç ticaretimiz olmalı." dedi.
Kocaman, "Aksakallar Konseyimiz bir yeni proje üzerinde çalışıyor, ortak alfabe üzerinde çalışıyor. Bir komisyon kuruldu. Ülkelerimiz temsilciler verdi. 34 harften oluşan bir orta alfabe konusunda ümit verici gelişmeler var. İnşallah önümüzdeki dönemde Kazakistan ve Kırgızistan'ın bu konuda önemli adımlara atacağına inanıyoruz." diye konuştu.
Ömer Kocaman, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Artık bu sözle değil eylemle, fikirle, projeyle. Bunun belki de Türk dünyasında birliğin, beraberliğin en güzel vücuda geldiği teşkilat Türk Devletleri Teşkilatı. Yani tarihte bizler de ilk defa gönüllülük esasında bir araya geldik. Hiçbir dayatma, zorlama, bir savaş bir dış güç nedeniyle değil gönüllü olarak bir araya geldik, Türk devletinin teşkilatını kurduk. Bugün ekonomide siyasete gençlikten turizme, ulaştırmadan enerjiye birçok alanda proje yapıyoruz, işbirliği geliştiriyoruz. Biz her alanda, enerji, ekonomi, eğitim, turizm olsun mutlaka bir proje koyuyoruz ortaya. Tüm bürokrasilerimizi bu projenin etrafında topluyoruz. Bugün size örneğin enerji veya ulaştırma diyelim. Bakanlarımızı bir araya getiriyoruz en az iki defa. Çalışma grupları yapıyoruz. Online veya fiziki toplantı yapıyoruz.
Daire başkanları, uzmanlar bir araya geliyor. Türk dünyasında örneğin ulaştırma alanına nasıl işbirliği yapabiliriz? Hangi projeleri geliştirebiliriz? Geliştirilmiş, büyük projeler varsa Orta Koridor gibi bunu daha nasıl işlevsel hale getirebiliriz diye çalışıyorlar. Bu sayede ortak bir çalışma kültürü inşa ettik. Hem de bugünkü sistem içerisinde üye devletlerimizin ikili ilişkileri de çok çok hızlı gelişmeye başladı."
Özbekistan'ın İstanbul Başkonsolosu Şerzad Abdunazarov ise İstanbul'da çeşitli fuarlar olduğunu Türk Ticaret Fuarı'nın herkese fayda getireceğini Türk dünyasının birliğini, dostluğunu, gücünü göstereceğini açıkladı.
Abdunazarov, katılımcıları, insanlarının güler yüzlü olduğunu söylediği Özbekistan'a davet etti.
Azerbaycan Cumhuriyeti'nin İstanbul Başkonsolosluğunda Ticaret Temsilcisi Başdanışmanı olan Cavid Abdullayev de "2023 yılında Azerbaycan'ın Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYH) 72 milyar dolardan fazla olmuştur. 2023 yılında aslında 193 ülkeyle dış ticaret ilişkisi kurmuştur." diye konuştu.
Türk devletleri de dahil Azerbaycan'ın geçen yıl dış ticaret cirosunun yaklaşık 45 milyar dolar olduğunu kaydeden Abdullayev, bugün Azerbaycan'da faaliyetlere başlamanın girişimciler ve yatırımcılar için çok avantajlı olduğunu dile getirdi.
Abdullayev, "Azerbaycan 10 milyonluk bir nüfusa sahip, aynı zamanda 10 ülkeye gümrüksüz çıkışı olan bir ülke. O yüzden Azerbaycan'a yatırım yapanlar aslında 280 milyonluk bir pazara çıkış fırsatı elde etmektedir." açıklamasında bulundu.
Rok Uluslararası Danışmanlık Kurucusu ve Türk Ticaret Fuarı Organizatörü Aygün Aliyeva, "170 milyonluk nüfus ve 1,9 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe sahip, doğu-batı arasında ticaretin kesişim noktasında bulunan Türk devletleri, zengin doğal kaynakları ve orta koridor olarak adlandırılan stratejik ticaret yolu üzerinde bulunmaları sebebiyle büyük fırsatlar sunuyor." dedi.
Aliyeva, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mevcut ekonomik potansiyelin artırılması, taraflar arasındaki entegrasyonun derinleşmesiyle mümkün hale gelebilecektir. Türk kimliği çatısı altında son 30 yıldır üst düzeyli ilişkiler geliştiren Türk Devletleri gümrük, ticaret, turizm, eğitim, ulaşım ve bir çok alanda işbirliğine gidiyor. Özel sektör temsilcileri de sürecin dışında tutulmamalı, karşılıklı yatırım, proje ve yardım girişimleri farklı alanları kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Türk Ticaret Fuarı'nda ana amacımız, Türk devletlerinin iş insanlarının ekonomik ilişkilerini geliştirmek ve güçlendirmektir. Türk Ticaret Fuarı, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Özbekistan, Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında ticaret, sanayi, yatırımlar, teknoloji ve hizmetlerin geliştirilmesini amaçlayan, devlet kurumlarınca desteklenen bir platformdur.
Bu fuar, firmaların doğru iş birlikleri kurmalarını sağlayacak ve Türk devletleri arasında güçlü ticaret köprüleri oluşturacaktır. Fuarda ülkelerdeki tüm ürün grupları ve yeni teknolojiler sergilenecek, ülkelerin yatırım fırsatları, önemli sektörler, iş insanlarının sorunları, çözüm önerileri ve diğer güncel konular, alanında uzman konuşmacılarla konferanslarda masaya yatırılacak, düzenlenecek olan ikili görüşmeler ve franchise görüşmeleriyle firmaların stratejik ortaklıklar kurmaları ve Türk devletlerinin ortak markalarının oluşturulması sağlanacaktır. Her sene düzenli olarak hem Türkiye hem diğer Türk Devletlerinde düzenleyeceğimiz Türk Ticaret Fuarı'nı bu hedeflere ulaşmamızı sağlayacak stratejik açıdan önemli bir adım olarak görmekteyiz."
Fuarların, sağlam işbirlikleri için firmaların doğru buluşma noktaları olduğunu belirten Aliyeva, bu anlamda birlik içinde çalışmaya devam edeceklerini belirtti.
Aliyeva, "Azerbaycan Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev'in dediği gibi, Bizim ailemiz Türk Dünyasıdır. Biz ortak çabalarımızla öyle yapmalıyız ki, Türk Devletleri Teşkilatı küresel arenada güç merkezi haline gelsin. Bunu ancak birlikte başarabiliriz." açıklamasında bulundu.