Dünyanın en büyük gıda ve içecek fuarı Anuga, salgın zorluklarına rağmen Almanya’nın Köln kentinde dün kapılarını açtı. Fuar, salgın sonrası yükselen Türk gıda sektörünün gövde gösterisine sahne oldu.
Anuga’ya Türkiye’den İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) milli organizasyonu ile 202 firma katılırken, 88 firma da fuarda bireysel stantlarıyla yer aldı. İTO böylece Türk firmalarını dünya gıda liginde üst sıraya taşırken, Türkiye de gıda sektöründe bugün ve geleceğin en güçlü adayı olduğunu Anuga’da bir kez daha ispat etmiş oldu. İki yılda bir düzenlenen fuara 97 ülkeden 4 bin 600 firma açtıkları stant ile yer alırken, Türkiye 287 firma ile İtalya, Almanya ve İspanya’nın ardından 4’üncü büyük katılımcı oldu.
Türk firmaları fuarın genel gıda, unlu mamuller, içecekler, dondurulmuş gıda, et ve et ürünleri, aşçılık ekipman ve teknolojileri, sıcak içecekler ve organik gıda salonlarda yerini aldı. Fuarda “sürdürülebilir gıda, yeni trendler, yeni kongreler ve sağlık” öne çıkıyor. Anuga, salgınla başlayan hibrit fuarların dünyadaki ilk önemli örneklerinden biri olarak da kayıtlara geçecek. Fuarın “Anuga @home” adı verilen sanal formatı da yüz yüze fuarla eş zamanlı gerçekleştirilecek. Anuga 2021’de salgın nedeni ile koridor mesafeleri 5 metreye çıkarıldı.
Fuara girişte firmaların ismine özel giriş kartları hazırlandı. İlgili kişinin fuar giriş biletleri, mobil uygulamaya yüklenerek aşı pasaportu ile birlikte geçerli hale geldi. Almanya’ya girişte firma temsilcilerinden iki doz Astra Zeneca, Moderna, Biontech aşılarından birini olmaları talep edildi. Çin, kendi aşısı Sinovac’ın dolaşım hakki için Avrupa’da kabul görmemesi nedeniyle bu yılki Anuga’ya resmi katılım sağlayamadı.
Türkiye’nin gıda üretiminde kendine yeten ülkelerden biri olma vasfını korumasının stratejik olduğuna vurgulayan Kuralay, şunları kaydetti: ”Fiyat artışlarının yüksek seviyelerde seyretmesi, dünyada arz eksikliği sorununa da işaret ediyor. Tarımda büyüme potansiyelimiz çok yüksek.”
İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, fuarda yaptığı açıklamada, İTO’nun salgın döneminde firmaların stantlarından, teşhir edilecek ürünlerinin o ülkeye götürülmesine kadar tüm süreci organize ettiğini söyledi. Kuralay, “Umuyor ve diliyorum ki, ortaya koyulan bu gayret ve çalışmaların karşılığını hem firmalarımız, hem de Türk ekonomisi alacaktır” dedi. Kuralay, salgın ile birlikte tarımın öneminin çok daha fazla arttığını ifade ederek, “Tarım ülkemizin bekası için en az sanayi kadar önemli. Tarımsal hasılamızı ve katma değeri daha da artırmalıyız” diye konuştu.