Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dört Batı Afrika ülkesini kapsayan ve dün başlayan gezisinde ekonomi başlıkları öne çıkarken, Türk iş insanlarının kıtadaki bankacılık sorunlarının çözümüne ilişkin beklentisi de karşılık bulmaya başladı. Türk Ekonomi Bankası (TEB) Banka İlişkileri ve Küresel Ticaret Direktörü Burak Erdem, Afrika'da en aktif bankaların başında TEB'in geldiğini belirterek, "Bugüne kadar çok ciddi işler yaptık, bunu artırma hevesimiz var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, iş insanlarının da içinde yer aldığı bir heyetle Cezayir, Moritanya, Senegal veMali'yi kapsayan ziyareti dün başladı. Erdoğan, siyasi ve diplomatik konuların yanı sıra iş dünyasının beklentilerini de muhataplarıyla masaya yatıracak.
İş insanlarının "Afrika ülkelerinde şube açılması" talebi çerçevesinde bazı bankaların konuyu değerlendirdikleri ve gelecek süreçte bölgedeki faaliyetlerini artırmayı planladıkları bildirildi.
TEB Direktörü Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afrika'daki bankacılık faaliyetlerini ve gelecek döneme ilişkin hedeflerini anlattı.
Erdem, TEB'in bağlı olduğu BNP Paribas grubunun Afrika'da çok aktif olduğuna dikkati çekerek, "Özellikle Kuzey Afrika ve Sahraaltı ülkelerinde grubun iştirakleri var. Bu anlamda da 'Biz en aktif bankayız.' diyebiliriz. Türkiye'nin müteahhitlerine ve Afrika'ya ihracat yapan şirketlerine destek vermek için çok ciddi çalışıyoruz. Bugüne kadar çok ciddi işler yaptık, bunu artırma hevesimiz var" diye konuştu.
TEB'in Afrika'da gruba ait başka bankaları olduğu için müşterilerine daha esnek ve özel koşullar yaratabildiğini vurgulayan Erdem, şöyle devam etti:
"Bankamızın dış ticaretin finansmanına yönelik, akretif garantiler ve benzeri tamamen konvansiyonel kaynaklarla sağladığı imkanlar var. Bir de çok büyük projelere yönelik çalışmalarımız bulunuyor. Büyük projelerde yanımıza devletimizi almaya çalışıyoruz. Projeler, boyutu ve taşıdığı riskler nedeniyle her zaman kolay kolay tek başımıza yapamayacağımız işler haline gelebiliyor. Bu anlamda Türk Eximbank, İslam Kalkınma Bankası İhracat Kredisi ve Yatırımların Sigortası Kuruluşu ile Avrupa'daki ortaklarımızın sağladığı imkanlarla hareket ederek büyük projelere destek veriyoruz."
Bankaların belirli risk yönetim modelleri olduğunu anlatan Erdem, "Afrika'da ilk aşamada aradığımız, karşımızda bir kamu kuruluşu ve devlet garantisinin olması. Müteahhitlerimiz de genellikle devlet kurumu ve hatta devletin başındaki kişiyle görüşerek bu işlere giriyorlar. Sonrasında bu özel sektöre yayılabiliyor ve farklı projeler gelişebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türk iş insanlarının özellikle Afrika konusunda çok hevesli olduğunu belirten Erdem, şunları kaydetti:
"İş insanlarımız kıtada çok iş yapmak istiyorlar fakat Afrika'ya gidip ülkelerdeki koşulları gördüklerinde son derece sıkıntılı durumlarla karşılaşabileceklerini de anlıyorlar. Burada büyük riskler var. O riskler, ülkelerin gelişmişlik düzeyleriyle ilgili. Bir ödemenin yapılması konusunda dahi büyük sorunlar çıkabiliyor. Dolayısıyla risk anlamında bankalar bunu bilerek hareket etmeye çalışıyorlar ve o riskleri doğru değerlendirip müşterisine hizmet vermek istiyorlar. Müşteri talep etmeye devam edecek, banka da bu riskleri değerlendirerek beklentilere cevap vermeye çalışacak. Bu ikisi her zaman birbirini tam tutamayabilir ama talep geldikçe biz de kendimizi müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre geliştirmeye çalışıyoruz. Afrika'da ve özellikle Sahraaltı'nda bankacılığa çok büyük ihtiyaç var. İletişim kanalları açıldıkça, birbirimizi tanıdıkça daha kolay destek verilecek. Bizim buradaki şansımız, grubumuzun oradaki varlığı."