Türkiye yeni finans merkeziyle büyüyen ekonomisinin gücüne güç katmaya devam ediyor. İslami Bankacılık ve finans alanında da küresel bir merkez olmayı hedefleyen Türkiye, bankacılık sisteminde önemli bir boşluğu dolduran ve reel ekonomiye dayanan katılım bankacılığına ayrı bir önem veriyor. İstanbul’un uluslararası finans alanında artan bir etkiye sahip olduğunu söyleyen Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Melikşah Utku, Türkiye’nin büyüyen ekonomisi ile henüz potansiyeline ulaşmamış finansal hizmet ve ürünleri ile bir araya geldiğinde olağanüstü bir fırsata sahip olduğunu açıkladı.
Türkiye Katılım Bankacılığı sektöründe İstanbul’un finans merkezi olma çalışmalarıyla önemli bir atılım dönemine girdi. İslami Bankacılık ve finans alanında küresel bir merkez olmayı hedefleyen Türkiye, hem Müslüman hem de genç ve dinamik nüfusuyla, bankacılık hizmetlerinde dünya standartlarının üstündeki performansıyla dikkat çekiyor.
Farklı bankalardan da ilgi var
Büyük destek sağlıyor
"Olağanüstü fırsata sahibiz"
"Öncü olabiliriz"
Binlerce yıllık geçmişe sahip
1970’li yıllardan itibaren dünyanın gündemine giren İslami bankacılığın temelleri M.Ö. 2123-2081 yılları arasında Babil'de hüküm süren Hammurabi ‘ye kadar uzanmaktadır.
Ünlü Hammurabi Kanunları'nin 100-107. bölümleri ikraz (borçlanma) işlerinin nasıl düzenleneceğini gösterirken, özellikle faizsiz yatırımın tarihte ilk örneği olarak ortaya çıkmaktadır.
- Katılım Bankacılığı nedir?
- Katılım bankaları, faiz uygulamasının bulunmadığı, faizsiz esasa göre bankacılık faaliyetinde bulunan kuruluşlardır. Katılım bankacılığının en belirgin fonksiyonu hem faiz hassasiyeti bulunan tasarruf sahiplerinin tasarruflarını, hem de sistemin dışında atıl bulunan fonları ekonomiye kazandırmaktır. Katılım bankaları, kâr-zarar ve risk paylaşımı esasının hâkim olduğu bir bankacılık türüdür.