Eskişehir’e bir dizi ziyaretler için gelen Sanayi Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, ilk olarak Eskişehir Sanayi Odasını ziyaret etti. Burada yapılan toplantı akabinde Bakan Yardımcısı Büyükdede, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Korona virüsle (Covid-19) mücadele sürecinde Türkiye sanayisinin önemli başarılar altına imza attığını belirterek, “Bizim solunum cihazlarında paydaşlarla beraber şuanda eriştiğimiz nokta o zaman bir hedef konulmuştu, 5 bin solunum cihazına en kısa zamanda ulaşılması diye. Şimdi 5 bin cihaza ulaşılmış durumda. Bu arada bildiğim kadarıyla Brezilya’ya ciddi boyutta ihracatımız da oldu. Buna benzer ihracat yapılan ülkeler ve hibe yapılan ülkelerimiz de oldu. Ama hem paydaşların hem de bakanlığımızın destekleriyle yapılmış olan bu üretim, şuanda koyduğumuz hedef olan 5 bin adede erişmiş durumda. Hatta zannediyorum bu Cuma günü de, o 5 bine ulaşma ile ilgili bir de tören yapacaklar, onu kutlayacaklar. Fakat şuanda birçok ülkeye hem ihracat olarak hem hibe olarak Türkiye büyük bir başarıyla bu solunum cihazlarını durumda olduğunu söylemem lazım” ifadelerini kullandı.
Sadece solunum cihazı değil, hem TÜBİTAK olarak hem diğer kurumlarımız hem özel sektör hem kamu sektörü olarak sadece solunum cihazında değil, şuanda özellikle ASELSAN birçok sağlık cihazını üretmeye devam ediyor, geliştirmeye devam ediyor. Diğer taraftan Türkiye, bu dönemde dünyanın en büyük maske üretim merkezlerinden biri haline geldi. O kadar çabuk bir harekat uygulandı ki, biz bu pandemi çıkmaya başlamadan önce piyasaya maske veren 20-25 tane firmamız varken, bugün binlerle ifade edilen bir maske üreticisi ülke haline geldik. Ama bu da şu; Türkiye sanayicinin, Türkiye insanının flexible yapısından gelen ve hemen ayak uydurabilen bir yapıda olmasının getirdiği bir sonuç. O kadar enteresan bir şekilde bu vesileyle Çin ile rekabet edebilecek bir şekilde maske makineleri üretebilen makinecilerimiz de oluşmuş oldu. Yani Türkiye, ihtiyaç duyulan noktada ne gerekiyorsa anında bunu üretebilecek flexibleiteyi gösterebilecek bir sanayici alt yapısına sahip. Ve dünyadaki diğer ülkeler aynı flexibleiteyi gerçekleştiremediler. Belki bu bizim Türkiye’nin endüstrisinin bir gücü olarak görmek lazım” dedi.