Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Habertürk'te gündeme dair soruları yanıtladı. Bakan Dönmez'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Bundan 11 yıl önce burada sahada hiçbir şey yoktu. 22 bin kazık çakıldı. Yaklaşık boyu 1400 kilometre. Türkiye'de her 4 kazık makinesinin 3'ü bu alanda çalıştı. Şu an itibarıyla baktığımızda yüzde 80-90 oranında tamamlanma söz konusu. Deniz tarafında ciddi işimiz var. 180 kilometre uzakta 10 kuyunun sondajını yaptık. Kuyu içi tamamlama işlemleri bitti. Bir de kuyu tabanında bunları birbirine bağlayan ekipmanların montajı var. Boru hattı çekim işlemleri deniz tarafında bitti. Şimdi ağırlıklı olarak bu sahanın tamamlanması var. Deniz tabanındaki kuyuların kuyu başı işlemleri tamamlandı, dağıtım merkezinin montajı tamamlandı, borular döşendi, boruların testleri yapılıyor. İnşallah süreç planlandığı şekilde de devam ediyor.
İlk faz üretimimiz günlük 10 milyon metreküplük. Yıllık yaklaşık 3,5 milyar metreküplük gazı karaya getirecek. Filyos'ta yapmış olduğumuz işleme tesisi onun temizliğini yapacak. Sahamızın bitişiğinde BOTAŞ'ın istasyonu var, oradan iletime verecek. BOTAŞ hazır vaziyette bekliyor. Glikol hattından glikol basacağız. Antifriz kimyası. Çıkan ham petrolün içinde su damlacıkları varsa onun donmasını önleyecek, yani sürekli bir geri dönüşüm işlemi olacak. Basınç ayarlamaları, debi kontrolleri bu merkezden yapılacak. Otomasyon sistemini hazırlıyoruz.
Hangi kuyudan ne kadar üretilecek? Üretim miktarı, basınçların ayarlanmasını yerli yazılım sistemiyle uzaktan yapmış olacağız. Bu teknolojinin bir kısım malzemelerini yurt dışından getirtik. Mekanik aksan, kablolama burada yapıldı. Su tabanına yerleştirilecek malzemenin bir kısmını da Türkiye'de yapmaya başladık. İkinci fazda yerlilik oranı çok daha yüksek olacak. Filyos endüstri bölgesinde de bir planlama yapılıyor. Karadeniz'deki bu çalışma birkaç yıllık çalışma değil. Bu rezerv bize 30 yıl yetecek.
Karadeniz'de Romanya, Bulgaristan bizi takip ediyor. Biz buradaki tecrübemizi ve bilgimizi onlarla birlikte değerlenme imkanımız olacak. Biz doğal olarak kendi projemize odaklandık. Türkiye Petrolleri de bir tecrübe kazanmış oluyor. Şu andaki planlamamız karaya çıkış noktası, terminali olarak Filyos'u planlıyoruz. Daha doğu veya batıdan keşif gelirse başka noktalardan da karaya çıkışları planlayabiliriz.
Bazı yabancı şirketlerde çalışan personelin evlerine kadar gidip Avrupa'da 'eşiniz bu projeden ayrılsın' noktasına kadar giden uygulamalar oldu. Bu arkadaşlar bizimle çalışmaktan mutlu ve memnun. Öyle ki, 'Ülkemiz bize sahip çıkmadı, biz Türk vatandaşı olmak istiyoruz' dediler. Türkiye'ye iltica ettiler. Avrupa kökenli vatandaşlarımız diyelim. Türkiye'ye ailesini getirdi, yerleşti, çocukları oldu. Hatta Türk ismi verdiler. Bu ülke yıllardır en büyük sıkıntılarını enerjideki dışa bağımlılığından yaşadı. Bizim için enerji bağımsızlığı, milli bağımsızlığımız. Yıllarca ihmal edilmiş, yeterince odaklanılamayan, yoğunlaşılamayan bir alandan bahsediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu projeye destek vermesinin bugün meyvelerini alıyoruz. Geçmişte vatanını ve milletini seven birçok insanımız çalışıyordu; ancak politik destek verilmeyince bu projeler akim kalmıştı. 1 yılda 50 yılda üretilen gazı çıkarmış olacağız.