Türkiye, Rusya ile işbirliği çerçevesinde Akkuyu’da atılan temelle kritik bir eşiği atlamış oldu. Burada inşa edilecek nükleer santral ve onu takip edecek diğer projeler, Türkiye ekonomisinin en büyük gider kalemlerinden biri olan enerjiye güçlü bir alternatif oluşturacak, ülkeyi enerji esaretinden kurtaracak.
Ülkemiz elektrik üretiminde kullandığı doğalgazın yüzde 98’ini ithal ediyor. Enerji ithalatına her yıl 50 milyar dolara yakın para harcanıyor. Türkiye, yalnızca Akkuyu ve Sinop’ta kurulacak santrallerle yıllık 7,2 milyar dolarlık doğalgaz ithalatı maliyetinden kurtulmuş olacak.
Türkiye’nin ilk uluslararası ekonomi politik dergisi Derin Ekonomi’nin Mayıs sayısında, enerji ithalatını frenleyecek yatırımların yanısıra, post-petrol çağına yönelik alternatif hazırlıklar da kapak dosyası kapsamında tüm ayrıntılarıyla ele alındı. İklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde yükselen enerjiyi etkin ve verimli kullanma eğilimi, keskin şekilde düşen yenilenebilir enerji maliyetleri, elektrifikasyon ve dijitalleşmenin yaygınlaşması gibi gelişmeler, küresel enerji sisteminde tüm taşları yerinden oynatıyor. Türkiye de böyle bir ortamda enerji politikalarını, yerli ve yenilenebilir kaynaklarını değerlendirme ana ekseninde yeniden oluşturuyor. Bu alanda atılan tüm gelecek adımları Derin Ekonomi'nin Mayıs sayısında ayrıntılarıyla yer alıyor.
Piyasanın erken seçimden moral bulması bir yana, seçim sürecinin çok kısa sürecek olması ve yeni hükümet sisteminin bir yıl önceden devreye girmesiyle, yatırımcı güveninin TL varlıklarını olumlu yönde etkilemesi bekleniyor.
Erken seçim kararının alınmasından sonra piyasalardaki ilk işaretleri okuyan Derin Ekonomi, yeni sayısında, iş dünyasının bu yöndeki görüşlerine de yer veriyor. Yeni sisteme geçişin oluşturacağı heyecan ve moral ortamıyla, ekonomik göstergelerin olumlu yönde seyredeceğini öngören iş çevreleri, şimdiden ekonomik ve yapısal reformların hayata geçirilmesine ilişkin görüşlerini ortaya koymaya başladılar. İş dünyası, belirsizliğin ortadan kalkmasıyla beraber 2018'in ilk yarısından sonra Türkiye'nin hedeflerine çok daha hızlı bir şekilde ilerleyeceği görüşünde birleşiyor. Ortak fikir, 24 Haziran tarihindeki seçimin, yeni Türkiye’nin yükseliş seçimi olacağı yönünde.