Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bugün görüşülecek "Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne ilişkin konuştu.
Söz konusu kanun teklifinin, toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren düzenlemeleri içerdiğine dikkati çeken Ağbal, getirilen yeni uygulamaların, ekonominin canlanmasına büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Bu uygulamalardan birinin, Türkiye'den konut veya iş yeri alan yabancılar için getirilen KDV istisnası olduğunu anlatan Ağbal, yabancı kişi veya şirketin, Türkiye'deki bir inşaat firmasından konut veya iş yeri alması durumunda KDV ödemeyeceğini belirtti.
Ağbal, bu sayede hem ülkeye döviz girdisi sağlanacağını hem de inşaat sektörünün teşvik edileceğini dile getirdi.
Teklifte inşaat sektörünü ilgilendiren başka düzenlemelerin de bulunduğunu belirten Ağbal, "Tapu harcı oranları ile inşaat sektöründe kullanılan bazı kağıtlar bakımından damga vergisi oranlarının farklılaştırılmasına da imkan sağlıyoruz." dedi.
İnşaat sektörünün, Türkiye'de ekonominin lokomotifi konumundaki sektörlerden biri olduğunu dile getiren Ağbal, şunları kaydetti:
"İnşaat sektörü; çimento, demir-çelik, cam, seramik, boya, ağaç ve plastik ürünleri, mimarlık mühendislik başta olmak üzere birçok sektörü doğrudan etkilemektedir. Geçen yıl ülkemizde 1,3 milyon civarında konut satışı yapılmıştır. Bunun 18 bin civarındaki yabancılara yapılan satışlardan oluşmaktadır.
Yabancılara yapılan konut satışlarının artması, Türkiye'ye olan net döviz girişini de artıracaktır. Artan satışların etkisiyle de konut sektörü, ekonomiye katma değer ve istihdam yaratmaya artarak devam edecektir. Bu istisnanın, ekonomiye ve istihdama önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz."
İnşaat sektöründeki maliyetlerin azaltılması amacıyla bugüne kadar Damga Vergisi Kanununda çok sayıda düzenleme yaptıklarını hatırlatan Ağbal, bu teklifle de sektörde kullanılan farklı sözleşme türleri tanımlanarak, söz konusu kanuna eklendiğini bildirdi. Maliye Bakanı Naci Ağbal, böylece farklı sözleşmelere farklı oranlarda damga vergisinin uygulanabileceğini söyledi.
İnşaat sektöründe önemli bir maliyet olan damga vergisi oranında indirim yaparak, hem mükellefleri hem de konut ya da iş yeri edinen vatandaşları önemli bir yükten kurtaracaklarının altını çizen Ağbal, şöyle devam etti:
"Gayrimenkul piyasasına yönelik yaptığımız bir diğer düzenleme de tapu harcına yönelik. Gayrimenkul satışlarında tapu harcı, alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı yüzde 2 oranında tahsil edilmektedir. Bu teklifle, tapu harcının farklı oranlarda uygulama ihtiyacını da dikkate alarak, Bakanlar Kuruluna yetki alıyoruz. Bu çerçevede, gayrimenkullerin türleri, gayrimenkul sertifikası karşılığı edinimi, sınıfları, büyüklükleri, bulunduğu yer ve vergi değerleri itibarıyla farklı oranlar tespit edebileceğiz. Ayrıca büyükşehir veya diğer iller olmak üzere gayrimenkullerin bulunduğu yere, büyüklüklerine, binanın birinci sınıf veya lüks olup olmamasına veya katma değer vergisinde uyguladığımız gibi arsanın birim metre kare emlak vergi değerine göre farklı oranlarda harç alınmasına imkan sağlamış olacağız."
Ağbal, teklifle kamuoyunun uzun süredir beklediği uyumlu mükellefe vergi indirimi konusunun da Meclisin gündemine geldiğini bildirdi.
Maliye Bakanı olarak, mükelleflerden sürekli, "Biz vergimizi hep zamanında ödüyoruz. Vergi barışlarıyla ödemeyenlere imkan getiriyorsunuz. Bizim için bir şey yapmayacak mısınız?" diye talepler aldıklarını aktaran Ağbal, bu teklifin yasalaşması ile vergisini zamanında ödeyen mükelleflerin önemli bir indirim imkanına kavuşacaklarını vurguladı.
Söz konusu teklif ile ticari, zirai veya mesleki kazancı nedeniyle verilen yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5'lik kısmının, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilebilmesini öngördüklerini belirten Ağbal, "Bunun bazı şartları var. Çünkü amacımız sadece uyumlu mükelleflere bu hakkı vermek." diye konuştu.
Ağbal, geçmiş 3 yılda tüm beyannamelerini ve vergilerini zamanında beyan eden ve ödeyen, vadesi geçmiş vergi borcu bulunmayan ve yapılmışsa bir inceleme, bu incelemede de bir hata bulunmayan, "tam uyumlu" mükelleflerin bu indirimden yararlanacağını söyledi.
"Dolayısıyla söz konusu indirimi 'karnesi pekiyi' olan mükelleflerimize vereceğiz" diyen Ağbal, buradaki amacın bir yandan uyumlu mükellefi ödüllendirmek, bir yandan da vergiye gönüllü uyumu artırmak olduğunun altını çizdi.
Söz konusu uygulamayı bir örnekle de açıklayan Ağbal, "Şartları taşıyan bir kurumlar vergisi mükellefi, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan örneğin 400 bin lira verginin yüzde 5'lik kısmını ödemeyecek. Yani bu mükellefimiz, vergisini 20 bin lira daha az ödemiş olacak." diye konuştu.
AK Parti hükümetlerinin, her zaman toplumun tüm kesimlerine olduğu gibi esnafa, işçiye, memura, çiftçiye de büyük önem verdiğini dile getiren Ağbal, teklifle esnafı ilgilendiren büyük bir uygulamayı daha başlatmayı öngördüklerini ifade etti.
Ağbal, iş yerini kapatan esnafın oluşacak gelir kayıplarını telafi etmek üzere Esnaf Ahilik Sandığı'nın kurulacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Nasıl ki ücretliler için İşsizlik Fonu oluşturduysak, esnafımız için de benzer bir uygulama getiriyoruz. Esnaf Ahilik Sandığı uygulamasından, ilgili kanun kapsamında 4/B sigortalısı olan yaklaşık 1,9 milyon sigortalı faydalanacak. Bu uygulama, başta esnaflarımız ve tacirlerimiz olmak üzere şirket ortağı olan gerçek kişiler ile noterleri de kapsamaktadır. Öngördüğümüz düzenlemede, esnaf ahilik sandığı sigortalısı olan esnafımız, her ay prime esas kazancı üzerinden yüzde 2 oranında prim ödeyecek ve devlet olarak biz de yüzde 1 oranında prim ödeyerek sandığa destek olacağız."
Sandığa ödenecek bu tutarın en az, asgari ücretin yüzde 3'ü olacağı bilgisini veren Ağbal, vatandaşların bunun yüzde 2'sini, yani yaklaşık 35 lirasını, devletin de 18 lirasını ödeyeceğini ifade etti. Ağbal, şöyle devam etti:
"Esnafımız iflas ederse, iş yerini kapatmak zorunda kalırsa ve bu nedenle sigortalılığı sona ererse, sigortalılığının sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren Esnaf Ahilik Sandığı ödeneği almaya hak kazanacak.
Esnaf Ahilik Sandığı ödeneği, sandığa; 720 gün prim ödeyen sigortalıya 180 gün, 900 gün prim ödeyen sigortalıya 240 gün, bin 80 gün prim ödeyen sigortalıya ise 300 gün, süreyle verilecek.
Verilecek ödenek, sigortalıların son 4 ay ortalama prime esas kazancına göre belirlenecek. Aylık ödenek tutarı, asgari ücretin yüzde 40'ından, yani 711 liradan az, yüzde 80'inden, yani bin 422 liradan fazla olamayacak. Sigortalılar ve hak sahipleri, Esnaf Ahilik Sandığı ödeneği aldığı süre içerisinde sağlık hizmetlerinden de faydalanabilecek."
Maliye Bakanı Ağbal, yapılan bir başka düzenleme ile de gelir testi sonucu prim ödemesi gerekenler için var olan 3 kademenin teke indirilerek, her ay yaklaşık 53 liranın, yani asgari ücretin yüzde 3'ü oranında prim ödenerek sistemden yararlanılmasının sağlanacağını sözlerine ekledi.