Ham halde bulunan altın zorlu bir çalışmanın ardından deneyimli ustaların elinde şekillenip bilezik, kolye, küpe ve yüzüğe dönüşürken, kuyumcu vitrinlerinden geçerek vatandaşlara ulaşıyor. Yaklaşık bin derecelik ocakta eritilen altınlar, daha sonra makineler ve el işçiliğinin birleşmesiyle ziynet eşyaları haline geliyor.
Ancak son zamanlarda oldukça artan altın görünümlü takılar, Türkiye genelinde olduğu gibi Ordu’da da kuyumcuların başını derde sokabiliyor. Profesyonelce üretilen ve kimi zaman altından ayırt edilmekte zorlanılan altın görünümlü takılar, fiyatından dolayı düğünlerde dahi tercih edilebilirken, bazı vatandaşlar bu takıları kuyumculara bozdurmaya getirince gerçeği öğreniyor.
“Bu sahte takıları düğünlerde insanların kesinlikle ayırt etme şansı yok” diyen Enginyurt, “Sadece insanların ne taktığı kamera ile çekilirse, biz de burada testler yapıp gerçek olup-olmadığını anlarız. Sahte bize de verilmeye çalışılıyor. Bunu görmek mümkün değil. Meslekte, kendinizi kontrol altına tutmak zorunda kalıyorsunuz, her zaman korumacı psikolojiden kurtulmamak gerekiyor. Her gelen müşteriye ‘bize sahte mi satmaya çalışıyor?’ diye bakmak zorundayız” şeklinde konuştu.