Bütün dünyada yükselmeye devam eden enflasyonu bekleyen en önemli kalem gıda. Pandemi ortamında gıda üretiminin yanısıra, lojistik ve enerji maliyeti gibi unsurlar nedeniyle yıllık küresel gıda enflasyonu yüzde 35’e yaklaştı.
Türkiye’de de yüzde 29 civarında seyreden gıda ürünlerinin yıllık ortalama artışı, tüketicileri olduğu kadar hükümetleri de düşündürüyor. Bunun önüne geçmek için yoğun bir şekilde politikalar geliştiriliyor.
Türkiye’nin kendine özgü dinamiklerle oluşturduğu yeni ekonomik modelinin önemli ayaklarından biri de tarım politikaları oluşturuyor. Yıldız sektörlerin desteklenmesi kapsamında öncelikli olarak desteklenecek alanlardan biri de tarım olarak öne çıkıyor.
Küresel iklim değişikliğinin etkileri dikkate alınarak yenilikçi tarım projelerinin desteklenmesi hedefleniyor. Öncelikli sektörlerin kredilendirilmesi başlığı altında tarımla ilgili şu madde dikkat çekiyor. “Tarım ve hayvancılık gibi yaşamsal öneme sahip sektörlere kredilerde öncelik tanınacak.” Yatırımların teşvikinde kredinin yanısıra uzun vadeli kefalet imkânı da sağlanacak. Bu kapsamda işletme kredileri ve istihdam korunacak. Bunlar kısa vadede sağlanması hedeflenen uygulamalar.
Bir de orta ve uzun vadede atılması gereken politika adımları var. Tarımda katma değerli yatırımlarla ihracat ve istihdamı artırmaya dönük iki önemli düzenleme yapılacak. Mevcut durumda Türkiye’de 100 bini şeker pancarı çiftçisi olmak üzere 185 bin çiftçi ile 9 milyon dekar yüzde 4 alada sözleşmesi üretim yapılıyor. Tarımsal üretim planlamasına katkı sağlanması, çiftçiye hasat döneminde pazarlama sorunu yaşatılmaması ve hammaddeye erişimin sağlanması gibi unsurlara ilişkin düzenleme yakın zamanda Meclis gündemine getirilecek.