Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Ege Sanayici İş İnsanları Derneği (ESİAD) tarafından İzmir'de bir otelde düzenlenen Sürdürülebilir Tarım ve Teknoloji Konferansı'nın açılışında konuştu. Tarımda kavga edilerek bir noktaya varılamayacağını dile getiren Pakdemirli, bu alanda gerçeklerin rakamlarla ortaya konulması gerektiğini, gerçeklerin düşünüldüğü kadar kötü olmadığını ifade etti.
Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin tarım alanında geleceğe yönelik zor bir ev ödevi bulunduğunu, bu ödevin siyaset üstü bir uzlaşmayla, hep beraber gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Bu konuda muhalefetin eleştirilerine dikkati çeken Pakdemirli, "Türkiye samana muhtaç değil. Türkiye buğdaya muhtaç değil. İki günde bir muhalefet partileri diyor 'Türkiye'yi samana muhtaç ettiler.' İthal edilen saman 10 binde 4. İthal etmenin günah olduğu bir ülkede mi yaşıyoruz? Buğdayda üretimimiz ve tüketimiz birbirine yakın. Hatta fazlamız var. Peki neden ithalat yapıyoruz? Makarna, un fabrikalarının dahilde işleme rejimiyle aldıkları ürünlerin rakamlarıdır bunlar. Her gün tarımı ağzımızda sakız gibi çiğneyerek tarımla ilgili başarıya ulaşamayız." diye konuştu.
Türkiye'nin 18 milyar dolarlık ihracatı ve 12 milyar dolarlık ithalatıyla tarımda net fazla veren bir ülke olduğunu dile getiren Bakan Pakdemirli, şöyle devam etti:
"İthalata mecbur kalmış bir ülke değiliz. Tabii ki bazı kalemleri ithal edeceğiz. Zaman zaman bazı ürünlerin planlanmasında rekolte kayıpları ve ekim gecikmelerinden dolayı Türkiye ithalat da yapabilmelidir. Tabii ki Tarım ve Orman Bakanlığının ilk görevi üreticiyi korumaktır. Diğer taraftan tüketicimiz de çok yüksek fiyatlarla bu ürünleri yememelidir. Yani 200 bin ton patates ithalatı yapabilmeliyiz. Korkarak alacağımız bir karar olmamalıdır. Eksiklerimiz, hatalarımız olabilir. Tüm iyi niyetimizle vatandaşımızın en iyi şartlarda en iyi ürünleri yemesi doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
Türkiye'de tarım arazilerinin ölçeğinin yaklaşık 60 dönüm olduğunu belirten Pakdemirli, bunun Fransa'da 420 dönüm, İngiltere'de ise 940 dönüm olduğuna dikkati çekti.
Bölünmüş tarım arazilerini bir araya getirmek gerektiğini söyleyen Pakdemirli, Türkiye'nin toplulaştırmayla ilgili başarılı bir performansı olduğunu vurguladı.
Yaklaşık 6 milyon hektarda arazi toplulaştırmayı tamamladıklarını ifade eden Pakdemirli, gelecek 3-4 sene içinde 2 milyon hektarda daha bu işlemin tamamlanacağını bildirdi.
Türkiye'de dekar başına verimin çok iyi olmadığını belirten Bakan Pakdemirli, "Sulama bizim bütün başarımızın anahtarı. Yüzde 50 daha fazla gıda üretimini artırmanın en önemli anahtarlarının biri sulamayı çözmemiz. Biz şu an 6,6 milyon hektarı suluyoruz. Yaklaşık 2 milyon hektarı daha sulamaya açmamız lazım. Bunun kabaca Türkiye'ye maliyeti 100 milyar."
Pakdemirli, tohumun da eleştirilen bir konu olduğunu dile getirerek, "Tohum işinin Türkiye'de kalmasında fayda var. Türkiye 750 milyon dolarlık bir pazarla dünyada 11. sırada. 2002'de 150 bin ton tohum üreten ülkeden bugün 1 milyon 50 bin tona gelmişiz. Aşağı yukarı yeterlilikler tarlada benim gördüğüm kadarıyla yüzde 70-75 seviyelerinde. Yani 100 dönüm tarlanız varsa 75 dönümünü yerli tohumla ekebiliyorsunuz." dedi.
Türkiye'de GDO'lu ürün üretilmediğine işaret eden Pakdemirli, "Türkiye GDO'suz bir ülkedir. GDO'suz bir ülke olmanın avantajını da ihracatta yaşamamız, bunu anlatmamız lazım. Türkiye'nin toprak kaynakları sınırlı olduğu için GDO'suz bir ülke olarak kalması lazım ama diğer taraftan GDO ile ilgili teknolojiler de dahil olmak üzere tüm teknolojileri takip ediyor olmamız lazım." diye konuştu.
Pakdemirli, yerli elektrikli traktörle ilgili kısa zamanda büyük bir adım atıldığını belirterek şunları kaydetti:
"Şu anda seri üretime hazır. 8 saat tek şarjla çalışacak. 7 ila 10 liralık bir şarjla 8 saat boyunca köylüye, üreticiye, çiftçiye hizmet verecektir. Yaşlı traktörlerden kurtulacağız. Bunu İzmir üretmek istemez mi ? Manisa, Gaziantep bu işe çok hevesli. İnanın dünyadaki çok büyük traktör firmaları dahil bunu yaptırdığımız firmaya gidiyorlar 'birlikte üretim yapalım.' diyorlar. Dünyada şu anda ticarileşmiş bir elektrikli traktör yok. Çalışmaları çok kısa bir zamanda bitirdik, prototipini ortaya koyduk."
ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri ve İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de konuşmalarında, tarım politikalarında gelecek vizyonuna ilişkin önerilerde bulundu.