Farklı ülke merkez bankalarının agresif faiz artırımlarına Birleşmiş Milletler’den (BM) de uyarı geldi. Kuruluşa bağlı, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), uygulanan para politikalarının küresel ekonomiyi resesyona götüreceğini açıkladı. Bu politikaların gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere birçok ekonomiyi zora sokacağı ve resesyonun kapıda olduğu vurgusu yapıldı.
UNCTAD’ın 2022 Ticaret ve Kalkınma Raporu’nda bu yılki küresel büyüme rakamları değerlendirilirken geleceğe dair öngörüler paylaşıldı. Uluslararası Para Fonu (IMF) ise ABD Merkez Bankası Fed’i faiz ve para politikaları konusunda ihtiyatlı olmaya çağırdı. IMF Başkanı Kristalina Georgieva, Fed’in politikalarının dünyanın geri kalanı üzerindeki etkisini dikkate alma konusunda “çok yüksek” bir sorumluluğu olduğunu vurguladı. Dünya Bankası ile başlayıp dünya ekonomisine yön veren kurumlarca peş peşe gelen bu uyarılar, ülkelerin peşi sıra faiz artırımlarının, yurtiçi ve yurt dışı piyasalar açısından faydası olmadığı şeklinde yorumlandı.
UNCTAD söz konusu raporunda, resesyona sebep olmadan daha yüksek faiz oranlarıyla fiyatları aşağı çekebilmeye yönelik herhangi bir düşüncenin ‘ihtiyatsız bir kumar’ olduğunu belirtti. Raporda, gelişmiş ülkelerin ani faiz artırım ve mali sıkılaştırma politikalarının, Kovid-19 salgını ve Ukrayna savaşı sonrasındaki küresel ekonomik yavaşlamayı artıracağına yer verildi. Bu kötü gidişata örnek vermek için ABD’de bu yılki faiz artırımlarının, gelişmekte olan ülkelerde toplam 360 milyar dolar gelir kaybı yaşatacağı bilgisi verildi. Kuruluş, 2022’nin sonuna doğru küresel büyümeyi yüzde 2,5 olarak öngörürken bu oranın 2023’te yüzde 2,2’ye gerileyeceği tahmininde bulundu.
Dünya Bankası Başkanı David Malpass da geçtiğimiz günlerdeki konuşmasında yüksek faiz ve enflasyon sarmalına ilişkin uyarı yaptı. Malpass, gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ekonomilerdeki enflasyon, yavaşlayan büyüme, düşük verimlilik, küresel enerji kaynaklarının tükenmesi ve yüksek faiz oranları gibi eğilimlerin 2023'ten sonra da devam etmesi riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.