Dünya hafta başında tarihin en büyük türbülans kaynaklı uçak kazalarından birine şahit oldu. Bir kişinin hayatını kaybettiği, 100'den fazla kişinin yaralandığı kaza anında olup bitenleri, yaşayanlar anlattı.
Derken uçak bir anda hızla sarsılmaya başladı. Bukhari'nin önünde oturan yaşlı adam, sarsıntının etkisiyle koltuğundan fırlayıp koridorun diğer tarafına orta sıradaki koltukların üzerine düştü. Oksijen maskelerini tutan kapaklar açıldı. Bazı maskeler kutularıyla birlikte insanların kafalarına düştü.
Bukhari, The Wall Street Journal'a yaptığı açıklamada, "Eşim ve ben öleceğimizi sandık. Kurtulabileceğimizi düşünmüyorduk" diye anlattı o dakikaları.
Ancak hem Bukhari hem de eşi, kâbusu yara almadan atlattı. Burada emniyet kemerlerinin takılı olması etkili oldu. Ancak birçok kişi oldukça ağır yaralandı. Bukhari insanların yüzlerinden kanlar aktığını, bir kişinin yerde yatan bir adama kalp masajı yaptığını söyledi.
Tarihinin en büyük türbülans kaynaklı kazalarından biri
O anda Bukhari'nin aklından çok ürkütücü bir fikir geçti: Uçakta bir sorun olabilir miydi? Ancak göreceklerinden korktuğu için camdan dışarı bakmaya çekiniyordu. Türbülansın bu kadar hasara yol açamayacağını düşünüyordu.
Ancak bu hasarı yaratan şey tam olarak türbülanstı. Singapur Havayolları'na ait SQ321 sefer sayılı uçak, tarihin en büyük türbülans kaynaklı kazalarından birini yaşıyordu.
Kazada 73 yaşındaki bir İngiltere vatandaşı hayatını kaybetti. Muhtemelen kalp krizi nedeniyle ölen Geoff Kitchen, son 30 yılda ticari bir uçuşta türbülans nedeniyle hayatını kaybeden ilk kişi oldu. Dün yapılan son açıklamalara göre, 20'si yoğun bakımda olmak üzere 104 yolcu uçağın indiği Bangkok'taki çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı.
Bu hastanelerden birinde yapılan ilk incelemede, yolculardan 6'sında kafa tası ve beyin yaralanması, 22'sinde de omurga veya omurilik yaralanması tespit edildi. Samitivej Srinakarin Hastanesi'nin direktörü Dr. Adinun Kittiratanapaibool, bazı hastalarda felç semptomları olduğunu ancak hasarın kalıcı olup olmadığının bilinmediğini belirtti. Hastalardan 17'si ameliyat edildi.
Keith Davis, eşinin bardağının sallandığını fark ettiğine koltuğunu ayarlamaya çalışıyordu. Bardaktaki sıvının dökülmesini önlemek için elini uzatıp üstüne kapattı Davis. Sonra bir anda ikisi de kendini havada tavada doğru fırlarken buldu. Davis'in eşi bir baş üstü dolabına çarpıp koridora düştü. Davis'in kafası da tavanı kaplayan paneli deldi. Ardından Davis yeniden koltuğuna indi. Adelaide'de yaşayan 59 yaşındaki peyzaj mimarı Davis, "Tam bir şok içindeydim" dedi.
Davis'in yaptığı ilk şey eşine dönüp "İyi misin?" demek oldu. O anda Davis kendi kafasından eşinin üzerine kan damladığını fark etti.
Davis'in eşi Kerry Jordan, yoğun bakımda tedavi görüyor ancak bilinci açık ve durumu stabil. Davis ise çoğunlukla yüzeysel yaralar aldığını belirtti. Alnında oluşan kesik nedeniyle kan kaybeden Davis'in bir gözü morardı ve sağ omzu incindi.
Kazadan sonraki kaos anında Davis'in en büyük önceliği eşinin hareket etmesine engel olmaktı. Bacaklarıyla Jordan'ı tutan Davis, güvenli bir yere inene kadar eşinin hareket ettirilmesine izin vermedi. Davis, İngiltere'ye tatil için gittiklerini ve en yakın zamanda eve dönmek istediklerini belirterek, "Ama bu yeniden uçağa binmemiz gerektiği anlamına geliyor. Bu konuda hiç rahat değilim, çok korkutucu. Ama başka yolu da yok" diye konuştu.
Yaşananlar sadece yolcuları değil, mürettebatı da hazırlıksız yakaladı. 15 dakika kadar sonra pilotun kabine gelip yolculara beklenmedik bir türbülans yaşadıklarını söylediğini anlatan Bukhari, "Kalp masajı yapılan adamı gördüğünde morali daha da bozuldu" dedi.
Aşağı yukarı bir dakika süren türbülansın ardından kabinin içi kasırga çarpmış gibi oldu. Yiyecek ve içecekler, baş üstü dolaplarına saçılırken, bazı tavan kaplamalarının düşmesiyle uçağın borular ve tüplerden oluşan iç aksamı açığa çıktı.
Koridorlarda ve uçuş görevlilerinin yemekleri hazırladığı mutfaklarda tepsiler raflardan düştü. Yerler cips paketleri, su şişeleri, kırık bardaklar, fincanlar, demliler, elmalar ve kivi dilimleriyle kaplandı.
Londra-Singapur uçuşu normalde 13 saat sürüyor. Yerel saatle 22.38'de havalanan uçak güneydoğu yönünde hareket ederek Avrupa'nın ve Orta Asya'nın üzerinden uçup tahmin edilemeyen hava olaylarıyla ünlü Bengal Körfezi semalarına ulaştı. Meteoroloji ve havacılık uzmanlarının analiz ettiği uydu verilerine göre, uçak Myanmar'ın güneyinden geçerken fırtına bulutları da toplanıyordu.
Bir anda 400 fit yükselip düştü
Flightradar24 verilerine göre, Bangkok saatiyle 14.50 sularında uçak önce aniden 400 fit yükselip aynı mesafeyi aniden düştü. Singapur Havayolları'ndan yapılan açıklamada, uçağın Irrawaddy Nehri Havzası üstünde ani ve aşırı türbülansla karşılaştığı belirtildi.
Ardından uçak stabilize oldu, 15.05 sularında uçak uzmanların kontrollü alçalma adını verdiği şekilde 37.000 fitten 31.000 fite indi ve düz uçuşa geçti. 5 dakika sonra yeniden inmeye başlayan uçağın tekerlekleri 15.45'te Bangkok Havalimanı'nın pistine değdi.
Kendisi de aynı rotalarda defalarca uçmuş olan havacılık danışmanı ve pilot Byron Bailey, "Çok kötü bir bölgeye girdikleri çok açık" derken kendisinin de geçmişte Bengal Körfezi üstünde çok zor dakikalar yaşadığını anlattı.
Singapur Havayolları türbülansa neyin yol açtığı ve pilotların tehlikeyi radarda görüp görmediği konusunda bir açıklama yapmadı. Singapur Taşımacılık Güvenliği Soruşturma Bürosu ise inceleme başlattıklarını duyurdu.
Drew ve Vicki Kessler da 8 ve 12 yaşlarındaki iki oğullarıyla birlikte Singapur uçağındaydı. 43 yaşındaki Drew, Instagram'dan yaptığı paylaşımda tavana çarptığı için boynunun kırıldığını duyurdu. Vicki'nin de belinin kırıldığını ve çok acı çektiğini belirten Drew, oğullarının kazayı yara almadan atlattığını ifade etti.
Drew Kessler, havaya fırlayan bir su şişesinin uçağın tavan panellerinin arasına, kafasını çaptığı noktanın hemen yanına sıkıştığını gösteren bir fotoğrafı da paylaşımına ekleyerek, "İşlerin çok daha kötü olabileceği ortada, kendimizi şanslı hissediyoruz" dedi.
54 yaşındaki Andrew Davies, uzun yolculuk için cam kenarı bir koltuk tercih etmişti. Kabin görevlilerinin içecek servisini yeni bitirdiğini, yanındaki kişinin kahvesinin henüz sıcak olduğunu söyleyen Davies, "Bu bana pilotun ve ekibin türbülansı beklemediğini düşündürüyor" diye konuştu.
Davies, emniyet kemeri ışığının düşüşten hemen önce yandığını da belirterek, "Çok ama çok anı bir düşüş oldu. Başladığı kadar da ani bir biçimde bitti" dedi
"Çok zor hatta imkânsız bir durumdu"
Uçaktaki yaralılara yardım etmek için yerinden kalkan Davies, tam bir kaosla karşılaştı. Yolcular birbirlerini ittirerek koridorda ileri geri ilerlemeye çalışıyor, yere düşmüş nesnelerin ve diğer insanların üzerinden atlıyordu.
Business class'taki bir yolcunun kafasında büyük bir kesik vardı. Bir başka yolcu büyük acı içinde göğsünü tutuyordu. Bir kadın sırtından yaralanmıştı ve ızdırap içinde çığlık atıyordu. Beyaz gömlekli bir kişinin kulağının üzerinden dere gibi kan akıyordu.
Davies ve diğer yolcular, bilinci kapalı yaşlı bir adamı koltuğundan indirip acil çıkış kapılarından birinin önüne yatırdı. Tıp eğitimi olan bir yolcu kabin görevlisinin getirdiği defibrilatörle müdahaleye başladı. En az 20 dakika süren kalp masajının ardından bir kişi "Bence artık durmalıyız" dedi. Yolcunun eşi ise "Kocam o benim" diyerek ağlıyordu. Taylandlı yetkililer adının Geoff Kitchen olduğu açıklanan kişinin kalp sorunları olduğunu bildirdi.
Davies, "Uçakta neredeyse herkesin aynı anda yardıma ihtiyacı vardı. Çok zor hatta imkânsız bir durumdu" diye konuştu.
Yaralanan yolcular Bangkok'ta üç hastane ve bir kliniğe dağıtıldı.
Bukhari'ler Bangkok'tan Singapur'a oradan da yedi saatlik bir başka uçuşla Sidney'e gönderildi. Bütün yol boyunca el ele tutuştuklarını, film izleyip birbirlerini oyalamaya çalıştıklarını belirten Ali Bukhari, "Sürekli olay gözlerimizin önüne geldi. Sonraki iki uçuş boyunca o anları kafamızda tekrar tekrar yaşadık. Hayatım boyunca uçmaktan hiç korkmamıştım ama şu an uçağa binmeye korktuğumu açık yüreklilikle söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.