Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Barış Borlat ile Askeri Tarih Uzmanı Ömer Arslan, 1000 arşiv belgeyi inceleyip, 108 yıl sonra Conkbayırı Muharebesi'nin kayıp şehitliğini buldu. Bölgede görev yapan 28'inci Alay'ın harp raporlarını taradıkları sırada bir kroki tespit ettiklerini belirten Arslan, "Bu tespit ettiğimiz yerde birçok şehidimize ait kafatası, kemik parçaları mezarlık formunda taş yığınları ve şahideler gördük" dedi.
Dünyanın en kanlı savaşlarından biri olan Çanakkale Savaşları'nın üzerinden 108 yıl geçmesine rağmen savaşa ait izler, gün yüzüne çıkıyor. ÇOMÜ AÇASAM Müdürü ve Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Barış Borlat ve Askeri Tarih Uzmanı Ömer Arslan, yüksek lisans tezi çalışmaları sırasında 1000 arşiv belge inceledi. Çalışmalar sonucunda bugüne kadar kayıp olan, Çanakkale Savaşları'nın en kritik öneme sahip bölgelerinden Conkbayırı'nda süngü hücumu sırasında şehit olan askerlerin kayıp şehitliği bulundu.
"Birçok şehitlik alanın da tespitini yapmaya başladık"
Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı alandaki şehitliklerin bulunmasıyla ilgili en önemli kaynağın Şevki Paşa haritası olduğunu söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Barış Borlat, "1916 yılında bölgeye gelen Şevki Paşa, Çanakkale Muharebesi sahasını tahkimat amacıyla harita haline dönüştürmüş, 43 pafta içerisindeki önemli bölümlerden birini ise şehitlik alanları oluşturmaktaydı. Ancak bir süre sonra askeri arşivde yapmış olduğumuz çalışmalar bize şunu gösterdi. Muharebe sahası içerisinde sadece Şevki Paşa haritası içerisindeki şehitlik alanlarının yeterli olmadığını ya da bir bölümünün bunların içerisinde olmadığını fark ettik. Bu amaçla yapmış olduğumuz çalışmalar esnasında özellikle askeri belgelerde ve dönemin krokilerinde şehitlik alanlarının Şevki Paşa haritasından bağımsız olarak da var olduğunu fark ettik. Bu kapsamda yapmış olduğumuz çalışmalar esnasında muharebe sahasında bugüne kadar aslında yerini bilmediğimiz birçok şehitlik alanının da tespitini yapmaya başladık. En son yapmış olduğumuz çalışma aslında bir yüksek lisans tezi esnasında fark etmiş olduğumuz, bir askeri krokiden hareketle ortaya çıkan ve bugüne kadar da aslında hiçbirimizin yerini bilmediği, neredeyse her gün önünden yüzlerce ziyaretinin geçmiş olduğu bir şehitlik bölgesi olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
"Conkbayırı Muharebesi'ne ait bildiğimiz şehitliğimiz yoktu"
Conkbayırı bölgesinde yabancı mezarlıkların da olduğunu söyleyen Dr. Borlat, "Ancak bu saha içerisinde gerçekleşen 10 Ağustos tarihindeki Conkbayırı Muharebesi'ne ait herhangi bir şehitliğimiz bugüne kadar en azından bizim bildiğimiz yoktu, ta ki yapmış olduğumuz yüksek lisans tezi esnasındaki çalışmaya kadar. 10 Ağustos tarihi her ne kadar tarihi açıdan bugüne kadar önemli anlardan birisiyse, bu yapılan çalışma sırasında fark edilen, en azından öğrendiğimiz şehitlik bölgesi de aynı şekilde bugüne kadar bizlerin yerini bilmediği, ancak bugün öğrendiğimiz önemli bir alanı teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Artık şunu gönül rahatlığıyla ekleyebiliriz ki; Conkbayırı Muharebesi'nin şehitleri, defin bölgeleri de günümüze ulaşmıştır ve artık bundan sonra ihya edilmeyi beklemektedir" ifadelerini kullandı.
"Bizim şehitlerimize ait bir şehitlik yok"
'Askeri Tarih Uzmanı Ömer Arslan ise, "Danışmanım Barış Borlat ile birlikte Çanakkale Muharebeleri konusunda 'Conkbayırı Muharebeleri' başlıklı yüksek lisans tezimi yaparken 1000 civarında bir belge taradık. Bizim sorun alanlarımızdan biri Conkbayırı'nda, özellikle 10 Ağustos 1915 tarihinde Atatürk'ün idare etmiş olduğu o süngü hücumunda şehit olan askerlerimiz nereye defnedildi? Çünkü orayı ziyaret edenler, bilirler ki orada büyük bir Yeni Zelanda Anıtı var. Hemen arkasında bir Yeni Zelanda Mezarlığı var. Ama bizim şehitlerimize ait bir şehitlik yok. Burada bir şehitlik düzenlenmemiş olması mümkün değil. Dolayısıyla araştırmamızı bu minvalde şekillendirdik" dedi.
"Tarihi Alan Başkanlığı'na tespitlerimizi bildirdik"
Bölgede görev yapan 28'inci Alay'ın harp raporlarını taradıkları sırada bir kroki tespit ettiklerini de belirten Arslan, "Bu krokide 28'inci Alay'ın şehit oldukları yeri gösteriyordu ve burada bir şehitlik tanzim edilmiş. Krokide '28'inci Alay Meşhedi' yazıyor. Bunu bugünkü hava görüntüsü üzerine oturttuğumuzda tam yerini tespit ettik. Daha sonra Barış Hocamız ile birlikte arazi etüt çalışması yaptık. Bu tespit ettiğimiz yerde birçok şehidimize ait kafatası, kemik parçaları mezarlık formunda taş yığınları ve şahideler gördük. Dolayısıyla buranın bir şehitlik olduğu kanısına vardık. Aynı zamanda Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı'na da bir müracaatla bu tespitimizi bildirdik. Kendileri de bunu değerlendirip, şehitlik olarak tescilini ve ihyası çalışmalarını yürütecekler" diye konuştu.