
Türk savunma sanayii, 28 Ekim 2025 tarihinde tarihi bir dönüm noktasına imza attı. Türkiye’nin uzun süredir merakla beklediği, tamamen yerli mühendislik kabiliyetleriyle geliştirilen ilk ana muharebe tankı Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı görkemli bir törenle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine resmen girdi. Peki, Altay Tankı nedir? İsmini kimden almıştır? Ve onu Alman Leopard 2 veya Amerikan Abrams gibi dünya devlerinden farklı kılan o en stratejik teknolojik özellik nedir? İşte Türkiye’nin savunma gücüne çağ atlatan milli tank hakkında tüm ayrıntılar...

Uzun yıllar süren Ar-Ge çalışmalarının ardından tamamen milli kaynaklarla geliştirilen Altay Tankı, 28 Ekim 2025 Salı günü Ankara’daki yeni Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisinde düzenlenen törenle TSK’ya teslim edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı programda, ilk partinin ardından seri üretim sürecine geçileceği açıklandı. Hedef, 2028 yılı sonuna kadar 165 adet Altay tankının orduya kazandırılması.

Altay tankı adını kimden aldı?
Altay, Türkiye’nin tamamen kendi kabiliyetleriyle geliştirdiği 3. nesil ana muharebe tankıdır. Proje, Milli Tank Üretim Projesi (MİTÜP) kapsamında hayata geçirilmiş ve adını, Kurtuluş Savaşı’nda 5. Süvari Kolordusu’nu komuta eden kahraman Türk subayı Fahrettin Altay’dan almıştır.

Yıllarca Alman ve Amerikan tanklarını kullanan Türk Silahlı Kuvvetleri, Altay ile birlikte artık tamamen yerli ve modern bir tank gücüne kavuştu.

Dünyanın en iyileriyle yarışan özellikler
Altay, modern savaş koşulları dikkate alınarak tasarlandı ve sahip olduğu sistemlerle birçok küresel rakibini geride bırakıyor.

Ana silah sistemi, MKE tarafından üretilen 120 milimetrelik 55 kalibre yivsiz top olup 8 kilometre menzile sahip. Bu, Alman Leopard 2 veya Amerikan Abrams tanklarında da kullanılan kalibreyle aynı olsa da Altay’ın atış kontrol sistemi ve denge mekanizmaları tamamen milli yazılım altyapısıyla yönetiliyor.

Tankın 1500 beygir gücündeki dizel motoru, 70 kilometre hıza ulaşmasını ve yaklaşık 500 kilometre menzile sahip olmasını sağlıyor. Leopard 2 tankı 1479 beygir gücünde, Abrams ise 1500 beygir gücündeki gaz türbinli motor kullanıyor.

Aktif Koruma Sistemi: Tanksavar füzelerine karşı üstün savunma kabiliyeti.
Elektronik Kalkan: Elektromanyetik saldırılarda iletişimi koruyan özel sistemler.

Mürettebat Düzeni: Komutan, nişancı, doldurucu ve sürücü olmak üzere dört kişilik görev dağılımı.
Hareket Kabiliyeti: Değişken süspansiyon sistemiyle her arazide yüksek manevra kabiliyeti.
Muharebe Ağırlığı: Yaklaşık 65 ton.

Milli katkı ve teknoloji işbirliği
Altay, Türk savunma sanayii açısından yerlileşme hedefinin sembolü oldu.
MKE: Ana silah sistemini üretti.
Roketsan: Zırh paketi geliştirdi.
Aselsan: Atış kontrol ve komuta sistemlerini tasarladı.
Bu sayede Türkiye, savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığı büyük oranda azalttı.

Altay Tankı Üretim Üssü: Ankara HAB Tesisi
Altay’ın seri üretiminden ve yerli BATU motorunun geliştirilmesinden sorumlu olan BMC, Ankara’da dev bir üretim kompleksi kurdu. Bu tesis, sadece Altay Tankı’nın değil, aynı zamanda Altuğ 8×8 zırhlı aracının da üretim merkezi konumunda.
Toplam Alan: 555.000 metrekare
Seri Üretim Hattı: 63.000 metrekare
50.000 m² Altay tankları için
13.000 m² Altuğ 8×8 için
Teknoloji: Yerli robot sistemleriyle donatılmış üretim hatları

Teslimat takvimi belli oldu
Yeni fabrikanın devreye alınmasıyla birlikte Altay Tankı’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hangi hızla teslim edileceği de kesinleşti. Üretim iki ayrı konfigürasyon üzerinden yürütülecek: ALTAY-T1 ve ALTAY-T2.

ALTAY-T1 versiyonunun teslimatları 2025-2028 yılları arasında yapılacak. Buna göre 2025’te 3 adet, 2026’da 11 adet, 2027’de 41 adet ve 2028’de 30 adet tank teslim edilecek. Toplamda 85 adet ALTAY-T1 orduya kazandırılacak.
ALTAY-T2 versiyonu ise 2028’den itibaren devreye girecek ve bu kapsamda 165 adet tank daha TSK’ya teslim edilecek.

Bu teslimat planı, Türk ordusunun modern tank ihtiyacını kademeli olarak karşılayacak şekilde oluşturuldu. Seri üretim sürecinin hız kazanmasıyla birlikte Altay Tankı’nın uluslararası alanda da yüksek rekabet gücüne ulaşması bekleniyor.

Altay sadece bir tank değil; Türkiye’nin milli teknolojide ulaştığı bağımsızlık seviyesinin ve savunma alanındaki stratejik vizyonunun somut bir sembolü olarak tarihe geçti.






