Edirne'de kışın yağışsız geçmesi, yaz aylarında da yeterince yağış alınamaması nedeniyle bölgede yaşanan kuraklık sürüyor. Ayçiçeği ve buğday gibi ürünlerde kuraklık nedeniyle verim kaybı yaşayan üretici, son günlerde ekimi hazırlamak istediği tarlalara toprağın sertleşmesi nedeniyle giremiyor. Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, "Bölgemizde kış kurağı dediğimiz ve kış aylarında almamız gereken, yağışları alamadık. Onun devamında da kuraklık devam etti" dedi.
Kuraklık nedeniyle toprakta derin çatlıkların oluştuğu Edirne'de üreteciler, yağmur yamaması halinde tarlasını ekime hazırlamama endişesini taşıyor.
Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, kuraklık dendiğinde, global ısınmaların çok net bir şekilde hissetmeye başladıklarını söyledi. Öztürk, "Bölgemizde kış kurağı dediğimiz ve kış aylarında almamız gereken, yağışları alamadık. Onun devamında da kuraklık devam etti. Tabi kış aylarındaki kar yağışını özellikle alamamaktan dolayı, barajlarımızdaki su seviyeleri çok düşük. Ürünlere baktığımızda, buğdayın özellikle dane oluşumu döneminde, yağmura ya da kara ihtiyaç duyduğu dönemlerdeki, yağışı alamamasından dolayı, bölgemizde şu anda yapılan hasadın sonuçları da netleşti. Buğday da yüzde 25 ve 30, ayçekirdeğinde de yüzde 30 hatta yüzde 40, yüzde 50'ye varan verim düşüklüklerini görüyoruz. Bu sene ay çekirdeğinde yağ oranlarında da düşüklükler var. Yağlık olarak ekilen bir ürün olduğundan dolayı, yağ oranlarını da çok önemsiyoruz. Geçtiğimiz yıla göre yüzde 2 yüzde 3 gibi yağ oranlarında da düşüklük var" dedi.
Öztürk, kuraklık nedeniyle kuru tarımla ilgili üretim yapılacağını ifade ederek, "Arazilerde suyumuz az daha olsa, barajlardaki sulardan, kapalı sistem dediğimiz, basınçlı sistemlerle daha az suyla, en azında bu çeltik arazilerine, danelik, silajlık mısır gibi ürünlere çevirmemiz gerekiyor. Suyumuz yoksa bu sefer kuru tarımla ilgili üretimler yapmak zorunda kalacağız. Şu andaki durum tehlike arz ediyor. Kar yağışı da alamıyoruz, global ısınmanın etkileriyle mevsimlerde değişiklik oldu. Bizim bölgemiz karasal iklim yaşayan bir bölge ama biz şu anda karasal ilklimi tam olarak yaşayamıyoruz. Doğru düzgün kar yağışı yok, havalar çok soğuk devam etmiyor, kar yağsa bile kısa sürede eriyor. Mutlaka bunların etkilerini göreceğiz. Devlet Su İşleri, bölgedeki yapılacak faaliyetleri çok iyi biliyor. Bunlarla ilgili planlamalar da yapılmış, bunlara hız vermek gerekiyor. Özellikle nehirlerimizde az olan suyu dahi bizim bir şekilde depolamamız gerekiyor" dedi.
Türkiye Tarım Danışmanları Derneği (TAR-DER) Başkan Yarımcısı ve Uzman Tarım Danışmanı Ziraat Yüksek Mühendisi Lütfü Açar, bölgede yeni üretim döneminin başlayacağını belirterek, kuraklık nedeniyle üreticinin zorlanacağını söyledi. Açar, şöyle konuştu:
"Uzun bir kuraklık periyodundan bugünlere gelindiğinde, özellikle toprakların çok kuru ve tohum yatağının hazırlanması konusunda çiftçimiz zorlanmaktadır. Bu şartlarda tohum yatağı hazırlamak gerçekten çok zordur. Yağışlar beklenmek durumdadır ve gerekli yağışlar düştükten sonra tohum yatağı hazırlanabilir. Tohum yatağı ve ekin konusu hakkında bir bağlantı kurmak istiyorum, bir tavsiye niteliğinde. Özellikle bunu geçen yılda çok gördük, hububat ekeceğimize göre ekilişleri biraz geciktirmekte fayda var. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde düşecek olan yağışlar neticesinde oluşacak olan tohum yatağı hazırlanarak, tohumların ekilmesi. Aksi takdirde bugünkü şartlarda gerçekten tohum yatağı hazırlamanın çok zor olduğunu buradan hatırlatmak istiyorum. Bu da uzun bir kuraklık periyodunun sonucu olarak, kendini göstermiş oluyor. Aslında toprak işleme bitkisel üretimde önemli işlevdir. Özellikle anızların, dip kazanlarla, alttan patlatılarak yine önümüzdeki günlerde düşecek olan yağışlarla da üst sürümlerle de hazırlanarak, önümüzdeki dönem ayçiçeği ekilişleri için de yazlık ekilişleri için de tohum yatağı hazırlanabilir. Ama mevsim itibariyle şuan da çiftçimiz ciddi anlamda zorlanmaktadır."
Edirneli üreticilerden Bülent Eren, kuraklığın çiftçileri çok zorladığını belirterek, "Verim düştü. İşçilik yapamıyoruz, tarlada çalışılmıyor. Tarlalar sürülebilecek gibi değil, toprak çok sert. Yağmur yağmasını bekliyoruz. Önceki yıllar daha iyiydi. Ne yapacağımızı bilemiyoruz, her şey yağmura bağlı" dedi.
Bahattin Peköz ise, "Toprağın sertliğinden tarlada, ne pulluk, ne ızgara, hiçbir malzeme çalışmıyor. Bütün beklentimiz yağmurun bir an önce yağması. 50-60 kilo ekin biçtik, daha önceki yıllarda da kuraklık yaşadık ama bu seneki gibi hiç görmedim. Söylenenlere göre son 90 yılın en kurak senesiymiş" diye konuştu.
Çiftçilerden Habil Deviren, gittiği tarlasını süremeden geri döndüğünü belirterek, "Toprak olmuş 1 metre derinliğinde. İşimiz zor, şimdiye kadar hiç böyle olmamıştı. Ekim ayı geldi ama ekin yapamayız, yapsak bile tarladaki çatlaklardan tohum aşağıya gider. Yağmur yağmazsa ekin yapamayız ve gelecek sezon halimiz iyice perişan olur" dedi.