
Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında eğitimde köklü bir dönüşüm için düğmeye bastı. 2025-2026 eğitim döneminde üç kritik başlık masada: Zorunlu lise süresinin kısaltılması, LGS’de sosyal proje ve becerilere dayalı ek puan uygulaması ile ilkokula başlama yaşının yeniden düzenlenmesi. Yeni sistemle öğrencilerin ders yükü azalırken, bireysel ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirilmesi hedefleniyor. Bakan Yusuf Tekin, “Bu yıl içinde karar verilirse, önümüzdeki eğitim takvimi buna göre şekillenecek” diyerek değişimin sinyalini verdi.

Milli Eğitim Bakanlığı, yeni eğitim modelinde ezber yerine beceriye odaklanan bir dönemin kapısını aralıyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) doğrultusunda üç önemli değişiklik masada: Lise eğitimi süresinin yeniden düzenlenmesi, LGS puanına sosyal proje katkısı ve ilkokula başlama yaşında standart uygulama. Bakanlık, öğrencilerin hem akademik başarılarını hem de kişisel gelişimlerini destekleyecek esnek bir sistem için kolları sıvadı. İşte detaylar.

EĞİTİM SÜRESİ KISALACAK MI?
Sabah'ta yer alan habere göre; MEB, beceri temelli bir müfredat olan TYMM doğrultusunda yeni eğitim öğretim döneminde 3 önemli konuya odaklandı. Zorunlu lise eğitimi süresi kısalacak, ders yoğunluğu azalacak. LGS’de öğrencilerin sosyal projelerinden ek puan verilmesi ve ilkokula başlama yaşına da bir standart getirilmesi gündemde.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) çerçevesinde, beceri temelli müfredata uygun olarak 2025-2026 Eğitim-Öğretim yılı döneminde 3 önemli konuyu masaya yatıracak. Bunlardan ilki 4 yıl olan zorunlu lise eğitimi. Ders yoğunluğunun daha az olacağı esnek bir lise eğitimi üzerinde çalışıldı

Lise eğitiminin ilk 3 ya da ilk 2 yılı zorunlu olacak. 11 ya da 12'nci sınıflara, üniversiteye hazırlık yılı olarak isteyen öğrenciler devam edecek. İkinci önemli gündem maddesi ise kademeler arası geçiş, yani Liselere Geçiş Sınavı (LGS) puanlama sistemi.
8'inci sınıfların katıldığı sınavda alınan puanın yanı sıra öğrencilerin sosyal sorumluluk projeleri, spor ve sanat alanlarındaki faaliyetlerinin de değerlendirilmeye alınması planlanıyor. Üçüncü konu ise ilkokula başlama yaşı. Var olan sistemde 72 ayını doldurmuş her çocuğun ilkokula kaydı zorunlu. Ancak 66 aylık çocuklar da ilkokula başlayabiliyor. Öte yandan velinin talebi doğrultusunda ilkokula başlama 84 aya kadar ertelenebiliyor.

TYMM'ye bu yıl 2, 6 ve 10'uncu sınıflarda da geçen MEB, yeni müfredat doğrultusunda öğrencilerin hem akademik hem de kişisel gelişimlerini destekleyen esnek bir lise eğitimi modeli üzerinde yoğunlaştı. Yeni model önerilerinin sunumu ilk Kabine toplantısında yapılacak.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin "Eğer siyasi anlamda da bu konuda karar verilirse farklı alternatiflerimiz var. İlk Kabine Toplantısı'nda çok büyük bir ihtimalle bununla ilgili bir sunum yapmayı planlıyoruz. Bu yıl içerisinde karar verilir çünkü önümüzdeki yıl zaten eğitim öğretim takvimi ona göre dizayn edilecek demektir ama bunun bir de parlamento boyutu var. Sonuçta hazırlığımızın yasalaşması gerekecek" açıklamasını yapmıştı.

SINAVLAR DEVAM EDECEK
Yeni müfredatın geçen yıl kademeli olarak geçilmesiyle birlikte eğitim camiasının en çok merak ettiği konuların balında merkezi sınavlarda herhangi bir değişiklik olup olmayacağıydı. Sınavlarda herhangi bir değişiklik söz değil.

Gerek Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), gerekse Liselere Geçiş Sınavı'nda sistemsel bir değişiklik olmayacak. Ancak beceri temelli TYMM kapsamında öğrencilerin kişisel gelişimini destekleyen her proje LGS'de ek puan olabilecek. Sosyal sorumluluk projeleri, spor ve sanat alalarındaki faaliyetler LGS puanına etki edecek.

AKRAN ZORBALIĞI YAŞIYORLAR
Birinci sınıfta yaş farkı 18 aya kadar çıkabiliyor. Akran zorbalığına da en çok bu küçük yaştaki çocuklar maruz kalıyor. İlkokuldaki bu yaş çeşitliliği öğretmenler için de ciddi problemlere neden oluyor. Eğitimciler "Bir başka ifadeyle yeni doğmuş bir bebek ile 1.5 yaşına gelmiş bir çocuğa aynı eğitimi vermeye çalışıyoruz" diyor.

Okula başlama yaşı konusunda da yaş aralığının daha az olacağı bir sistem üzerinde çalışılacak. Uzmanlar Farkı mümkün olduğunca en aza indirmek için ilkokula sadece 70 veya 72 aylık çocuklar başlayabilmeli. Ay olarak okula başlama yaşını sınırda doldurmuş olan çocukların fiziksel, duygusal dil ve motor becerilerinin gelişimlerinin uygunluğunun kontrol edilmesi çocuğun akademik gelişimini olumlu yönde etkileyecektir" diyor.