Yargıtay, evlilik birliği içinde eşinin görüşünü almadan arabayı satan kocayı kusurlu bularak boşanma sebebi saydı. Hukukçular, eşine haber vermeden aracı satmanın 'ekonomik şiddet' olarak değerlendirilebileceğini, kadını yok saymanın ve kişilik haklarına saldırmanın bu eylemle gerçekleştiğini ifade etti.
Bir kadın, eşinin sorumsuz davranışları nedeniyle boşanma davası açtı.
Kadın, eşinin sürekli alkol aldığını, sorumsuz olduğunu, bileziklerini bozdurup ailesine danışmadan arabayı sattığını iddia etti.
Ayrıca, eşinin kendi kredi kartını kullanarak borçlandığını belirtti. Kadın, boşanma talebinin yanı sıra çocuğun velayeti, çocuk için nafaka ve ziynet eşyalarının iadesi isteğinde bulundu.
Aile mahkemesi, kocayı kusurlu bularak 'evlilik birliğinin temelinden sarsılması' gerekçesiyle boşanmalarına karar verdi. Mahkeme, çocuğun velayetini anneye verirken, babaya aylık 350 lira nafaka ve kadının ziynet eşyalarına karşılık 20 bin lira ödeme yükümlülüğü getirdi.
Mahkemenin gerekçeli kararında, davalı erkeğin eşine verdiği sözleri yerine getirmediği, evin maddi sorumluluklarını karşılamadığı, kadının ziynet eşyalarını ve aracını haber vermeden başkalarına sattığı, eşinin kredi kartlarını kullanarak borçlandığı belirtilerek tam kusurlu olduğu ifade edildi.
Yerel mahkemenin kararına itiraz eden davalı koca ise dosyayı Yargıtay'a taşıdı.
Temyiz dilekçesinde, iddiaların doğru olmadığını savunan koca, evlilik birliği içinde maddi yükümlülükleri yerine getirmeyenin kendisi değil eşi olduğunu ileri sürdü.
Eşinin sürekli olarak 'senin paran, benim param' diyerek erkeklik gururuyla oynadığını iddia etti ve yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını talep etti.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yapılan değerlendirmede yerel mahkemenin kararını onadı.
İstanbul Barosu avukatı Dilek Yüksel, değerlendirmesinde, Türk Medeni Kanunu'nda evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin bulunduğunu ve evlilik birliğinin yönetiminin bunlardan biri olduğunu belirtti.
Eşler arasında ekonomik sadakat yükümlülüğü olduğuna dikkat çeken Yüksel, eşin habersiz araç satışının ekonomik şiddet kapsamına girebileceğini ifade etti.
Ayrıca, eşe haber vermeden aracın satılmasının güven sarsıcı bir davranış olduğunu ve kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edebileceğini söyledi.
Bu nedenle, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılabileceğini belirtti.
Avukat Serdar İpek ise konuyu sadece eşten habersiz araç satışı olarak değerlendirmemek gerektiğini ve son zamanlarda dijital para gibi konularda da eşlerin birbirlerinden habersiz harcamaların sorun teşkil edebileceğini belirtti.
Eşlerin harcama yaparken birbirlerinin fikirlerini alması gerektiğini vurguladı ve bu tür hareketlerin evlilik birliğini etkileyebileceğini ifade etti.