
Paylaştığınız bir video, yazdığınız bir cümle ya da eklediğiniz bir emoji… Sosyal medyada yaptığınız her hareket, hukuki bir sürecin ilk adımı olabilir. “Sadece paylaştım” demek de artık yeterli bir savunma sayılmıyor. Uzmanlara göre, ifşa, teşhir, hakaret ve hedef gösterme gibi içerikler farkında olmadan TCK kapsamına girebiliyor. Üstelik bir paylaşımı beğenmek, yorumla desteklemek ya da yeniden paylaşmak da hukuki sorumluluk doğurabiliyor. Sosyal medyada kurulan “sanal mahkemeler” her ne kadar vicdani bir tepki gibi görünse de, yargı önünde ciddi yaptırımlarla sonuçlanabiliyor. Nasıl mı, işte cevabı...

Sosyal medya haberciliği yaygınlaşırken, kontrolsüz bilgi paylaşımı etik ve hukuki sorunlara yol açıyor. Peki hangi paylaşım, ne zaman suça dönüşüyor? Dijital lincin sınırları nerede başlıyor? Hukuken nerede durmanız gerekiyor?

Akdeniz Üniversitesi'nden (AÜ) Dr. Mustafa Akbayır, sosyal medya haberciliğinde etik ihlallerin tehlikeli boyutlara ulaştığını belirtti. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların hukuki sonuçlarına değinen Avukat Ozan Gürgöz ise “Hepimiz farkında olmadan suç işleyebiliriz" uyarısında bulundu.

AÜ İletişim Fakültesi'nden Dr. Mustafa Akbayır, sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte herkesin birer 'habercilik faaliyeti' yürütür hale geldiğini, bu durumun ciddi sorunlara neden olabildiğini söyledi.

Dr. Akbayır, “Sosyal medyada yayılan içeriklerin çoğu herhangi bir doğrulama sürecine tabi tutulmadan yayılıyor. Ortaya atılan bir bilgi gerçekmiş gibi kabul edilip kamuoyu oluşturabiliyor. Bu da yanlış bilgilerin hızla yayılmasına ve kamuoyunun yönlendirilmesine neden oluyor" dedi.

‘Kişisel veriler ihlal edilebiliyor’
Sosyal medya haberciliğinde etik ilkelere uyulmamasının tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Dr. Akbayır, “Haberin odağı doğruluk ve gerçekliktir. Ancak sosyal medya haberciliğinde etkileşim kaygısı, para kazanma amacı ve dikkat çekme isteği bu ilkelerin önüne geçiyor. Şeffaflıkla bir olay aktarılırken kişisel veriler ihlal edilebiliyor, özellikle kazalarda görüntülerin sansürsüz paylaşılması gibi sorunlar doğuyor" diye konuştu.

Teyitsiz paylaşım büyük risk
'Alaylı' olarak nitelendirilen sosyal medya kullanıcılarının bu alanda eğitim almadıkları için etik sorunların arttığını belirten Dr. Akbayır, medya okuryazarlığı ve gazetecilik eğitiminin şart olduğunu söyledi. Dr. Akbayır, “Tarafsızlık, karşıt görüşe mikrofon uzatmak, kişisel verilerin korunması gibi temel ilkeler eğitimsiz bireylerce ihlal ediliyor. Sosyal medya, kamuoyunun bilgilendirilmesinde etkili bir araç olabilir ama doğru kullanılmazsa kamu zararı oluşabilir" dedi. Sosyal medya içeriklerinin teyit edilmeden paylaşılmasının büyük risk olduğunu vurgulayan Dr. Akbayır, “Artık doğruluk kontrolü için birçok yapay zeka uygulaması var. İçeriğin doğru olup olmadığını çok basit araştırma yöntemleriyle teyit edebiliriz" diyerek, bilgi süzgecinin önemine dikkati çekti.

'Paylaştığınız her şey artık suç sayılabilir’
'Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların hukuki sonuçlarına değinen Avukat Ozan Gürgöz ise “Hepimiz farkında olmadan suç işleyebiliriz" uyarısında bulundu. Avukat Gürgöz, “Bir kişiyi izinsiz görüntülemek, mesajlaşmaları ifşa etmek özel hayatın gizliliğini ihlal anlamına gelir. Bu, hem Türk Ceza Kanunu'na göre suçtur hem de tazminat davasına konu olabilir. Sosyal medya güçlü bir platform ama yanlış kullanıldığında haklıyken haksız duruma düşebilirsiniz" diye konuştu.

'Sosyal medyada teşhir etmeyin'
Herhangi bir hukuki sorunla karşılaşıldığında doğrudan sosyal medyada paylaşmak yerine resmi kurumlara başvurulması gerektiğini belirten Avukat Gürgöz, “Bir haksızlık karşısında sosyal medyada ifşa kültürünü tercih etmek, sizi mağdurken sanık durumuna sokabilir. İlgili kurumlara, örneğin belediyelere, CİMER'e ya da savcılığa başvurarak hak aramak gerekir. Aksi durumda iftira, özel hayatın ihlali gibi suçlamalarla yargılanabilirsiniz" dedi.

Ortaokul çağına kadar indi
Çocukların sosyal medya kullanımına da dikkati çeken Gürgöz, “İfşa kültürü ortaokul çocukları arasında bile yaygınlaşmış durumda. Bunun önüne geçmek için ailelerin çocuklarına sosyal medya eğitimi vermesi şart" dedi.