
Yalova’nın Çınarcık ilçesinde 26 Eylül 2025 tarihinde 5. kattan düşerek hayatını kaybeden arabesk müziğin tanınmış ismi Güllü (Gül Tut, 52) ile ilgili yürütülen soruşturmada yeni gelişmeler yaşandı. Savcılık incelemeleri kapsamında, baş şüpheli konumundaki kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in WhatsApp mesajlaşmaları incelendi; anne-kız arasındaki son konuşmalar dikkat çekti.

Soruşturma dosyasına giren WhatsApp kayıtlarında, anne ile kızın son mesajlaşmalarında randevu, kredi kartı ve günlük planlara ilişkin ifadelerin yer aldığı görülüyor. Kayıtlarda Tuğyan Ülkem Gülter’in “Randevu saatini gününü bana yaz anneciğim” şeklindeki mesajına, Güllü’nün “Tamam konuşuyorum, yazacağım” yanıtını verdiği tespit edildi.

Sabah'ta yer alan habere göre; 26 Eylül gecesine ilişkin kayıtlarda ayrıca Güllü’ye ait bir sesli mesaj ile peş peşe gelen cevapsız aramalar yer aldı. Tuğyan’ın, cevap alamadığı annesine “Anneeeyyy” ve “Kıs biraz be” ifadeleriyle mesaj gönderdiği belirlendi.

Tanık ifadeleri: Mesajlar, tehditler ve kanlı tişört iddiası
Güllü’nün ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma sürerken, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade veren tanıkların beyanları da dosyaya girdi. Tanıklardan Bircan D., Tuğyan’ı 15 yaşından beri tanıdığını ve Tuğyan ile annesinin arasının hep kötü olduğunu anlattı. Bircan D., “seneler öncesinde Tuğyan, Gül ablayı mutfak önlüğüyle bağlamış beni aradı, ‘ben bu kadını öldüreceğim’ dedi, İstanbul'dan dayısı gelerek olaya müdahale etti” ifadelerini kullandı.

Bircan D., Tuğyan’ın yaklaşık 15 yıl önce Sinan isimli bir erkek arkadaşı olduğunu, bu kişinin uyuşturucu madde ticareti nedeniyle tutuklu olduğunu ve bunun annesiyle arasını açtığını söyledi. Tanık, Tuğyan’ın aralarında sık sık kavga ettiklerini, medyaya yansıyan mesajları kendisine gönderdiğini ve haziran ayında Tuğyan’ın “ölsün, gebersin, bu kadına artık bir şey olsun, yoruldum abla, ölmüyor” gibi ifadeler içerdiğini belirtti.

Yaklaşık 4 gün önce Tuğyan’ın bu mesajları Bircan’dan sildiğini söyleyen tanık, ayrıca cenaze günü Tuğyan’ın üzerinde olduğu ileri sürülen ve “annesinin kanı” olduğu iddia edilen bir tişörtü aldığı ve bu tişörtü kendisinin bir süre çantasında sakladığını anlattı. Bircan D., tişörtü Tuğyan’a teslim ettikten sonra yanında kaldığını, Tuğyan’ın kendisinin telefonunu kullanıp mesajları sildiğini ifade etti.

Cenaze sonrası Bircan ile Tuğyan arasında geçen konuşmayı da aktaran tanık, Tuğyan’ın kendisine “abla iyi ki o zaman beni durdurmuştun, keşke bu defa da engel olabilseydin, ben yaptım ama çok pişmanım abla” dediğini söyledi. Bircan, bu sözler üzerine hiçbir şey söyleyemediğini ve korktuğu için bugüne kadar susmak zorunda kaldığını belirtti.

Başka tanıklar da şüpheleri dile getirdi
Diğer tanıklardan Çağrı K. ise nisan ayında Tuğyan’ın kendisini arayıp annesini şikayet ettiğini anlattı. Çağrı K., Tuğyan’ın “Abi ben katil olacağım, kendisi her b.ku yiyor, hayatıma müdahale ediyor, ben bunu öldüreceğim” şeklinde beyanlarda bulunduğunu aktardı. Çağrı K., Tuğyan’ın defalarca annesini öldüreceğini söylediğini, hatta bakıcının oğlundan Glock marka silah bulmasını istediğini ve silahı ne için kullanacağını söylemediğini, ancak bunun annesi için olduğunu düşündüğünü belirtti.

Bircan D. de Tuğyan’ın sinirlendiğinde kendine zarar verdiğini, falçata ve bıçakla kolunu kestiğini, acı duygusu olmadığını ve annesine karşı zaman zaman şiddet uyguladığını anlattı. Bircan, “Bu olayın kaza olduğunu düşünmüyorum. Güllü ablayı Tuğyan'ın ittiğini düşünüyorum, Sultan'ın da Tuğyan'dan korktuğu için sustuğunu düşünüyorum” dedi.

İddialar savcılıkta
Dosyaya giren tanık beyanları, WhatsApp yazışmaları ve diğer deliller savcılık tarafından değerlendiriliyor. Soruşturma sürerken yetkililer, tüm ifadelerin ve teknik incelemelerin titizlikle incelendiğini bildiriyor. (Haber metninde yer alan tüm bilgi ve tanık açıklamaları, ifade edildiği şekilde habere aktarılmıştır.)







