
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen şarkıcı Güllü'nün ölümüyle ilgili soruşturmada, kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in "kasten öldürme" şüphesiyle gözaltına alınması gündeme bomba gibi düştü. Adım adım izlenen ve İstanbul'da operasyonla yakalanan şüpheliler için "kaçış planı" iddiaları konuşulurken, Tuğyan Ülkem Gülter’in avukatı Merve Uçanok özel bir üniversitede adli tıp uzmanları ile bilirkişilerden aldıkları raporları dosyaya sunduğunu açıkladı. Güllü'nün lavaboya giderken duvara tutunduğu anlar ve pencere yüksekliğine dikkat çekilen rapor, dosyaya girdi.

Yalova'nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'nde 26 Eylül’de 6 katlı binanın en üst katındaki evinin penceresinden düşen şarkıcı Gül Tut'un ölümüne ilişkin Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sürdürülüyor.

Teknik ve fiziki takibin ardından Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu hakkında gözaltı kararı verildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Yalova Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 2 şüphelinin yurt dışına kaçmak için hazırlık yaptığını belirledi. Bunun üzerine ekipler, 9 Aralık akşam saatlerinde İstanbul Büyükçekmece’de bir adrese düzenledikleri operasyonla Gülter ve Ulu’yu yakaladı. O sırada evde bulunan 17 yaşındaki bir kişi de gözaltına alındı.

SULTAN’IN BABASI DA GÖZALTINDA
Yalova’ya getirilen Gülter ve Ulu’nun emniyetteki sorgusu sürerken, 17 yaşındaki şüphelinin ise emniyete gelen ailesine teslim edildiği bildirildi. Soruşturma kapsamında Gülter ile Ulu’yu Yalova’dan İstanbul’a aracıyla götüren kişi ile İstanbul’da kaldıkları evin sahibi T.Y. ile Ulu’nun babası A.U. da gözaltına alındı. Şüpheli sıfatıyla gözaltına alınan A.U.’nun, çeşitli suçlardan kaydı bulunduğu ve denetimli serbestlik hükümlüsü olduğu belirtildi.

İFADELERİNDE ÇELİŞKİ VARDI, ADIM ADIM İZLENDİLER
Sürekli teknik ve fiziki takipte olan ve adım adım izlenen Tuğyan Ülkem Gülter ile Sultan Nur Ulu’nun ‘Kasten öldürme’ suçundan gözaltına alındıkları, kuvvetli somut delillerin girdiği belirtilen dosya için gizlilik kararı alındı. Bilirkişilerin olay yerinde inceleme gerçekleştirdikleri sırada şüphelilerin olayla ilgili verdiği ifadeyle, olay yerindeki canlandırma sırasındaki ifadelerinde çelişkilerin olduğu bildirildi. Ayrıca Gülter ile Ulu’nun farklı zamanda toplamda 3 kez alınan ifadelerinde de çelişkiler olduğu kaydedildi.

"AYRINTILI BİR ÇALIŞMANIN ESERİ"
Soruşturmayı yürüten Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz, iğneyle kuyu kazar gibi ayrıntılı, dikkatli, gizli bir soruşturma yürüttüklerini, somut delilleri yakalayabilmek için titiz çalıştıklarını kaydederek, “Somut delillerle karşılarına çıkmamız gerekirdi. Hataya asla yer vermememiz gerekirdi. Ayrıntılı bir çalışmanın eseri” dedi.

"HENÜZ GERÇEĞİ ANLATAN YOK"
Başsavcı Öksüz, şüphelilerin sorgularında şu ana kadar bir itirafta bulunmadığını da belirtirken, TÜBİTAK’a gönderilen güvenlik kamerasındaki ses analizlerine ilişkin ise “Dosyada gizlilik kararı var. Gizli tutuyoruz. Henüz gerçeği anlatan yok” dedi.

ELLERİNDE VALİZLERLE YAKALANDILAR
Yakalanmadan 4 gün önce, Büyükçekmece Mimaroba Mahallesi’nde sokakta yürürken güvenlik kamerasına yansıyan Gülter ve Ulu’nun, kaldıkları apartmandan bavullarla ayrıldığı anların da görüntüleri ortaya çıktı. Tuğyan Ülkem Gülter ile Sultan Nur Ulu’nun, Gürcistan ya da Fransa’ya kaçmak üzere evden valizlerle çıktıkları belirtildi. Gülter ile Ulu’nun havaalanında yakalanmamak için deniz yolu ya da bir TIR’ın dorsesinde Türkiye’den ayrılma planı yaptıkları da kaydedildi.

AVUKATI GÖZALTINA ALINMADAN ÖNCEKİ MESAJLARINI GÖSTERDİ
Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in avukatı Rahmi Çelik, müvekkilinin yurt dışına kaçma gibi bir planı olmadığını söyleyip, Gülter’in gözaltına alındığı sırada Yalova’ya dönmek için İstanbul’daki evden valizleriyle birlikte çıktığını öne sürdü.

“Bırakın yurt dışını, Büyükçekmece’den Yalova’ya gelecek parası yoktu” diyen Avukat Rahmi Çelik, Gülter’in, gözaltına alındığı 9 Aralık Salı günü, annesinin eski asistanı ve menajeri olan Çiğdem D.E.’ye Whatsapp üzerinden, “Abla valizleri alıp, geri Yalova’ya döneceğim” yazdığını söyledi.

Çelik, Gülter ile Sultan Nur Ulu’nun, Büyükçekmece’de kaldıkları evin sahibi olan T.Y.’nin de Çiğdem D.E.’ye, “Tuğyan valizlerini alıp, Çınarcık’a dönecekmiş. Ben, ‘En azından bu hafta bende kal şu raporlar çıksın’ dedim ama döneceğini söylüyor. Senin de bilgin olsun” dediğini ve gözaltına alınmadan dakikalar önce de “Çocuklar şimdi çıktı, haber vereyim” diyerek mesaj attığını belirtti.

AVUKAT UÇANOK, GÜLLÜ’NÜN ÖLÜMÜYLE HAZIRLATTIĞI RAPORU DOSYAYA SUNDU
Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile olay günü aynı odada bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu'nun avukatlığını yapan Merve Uçanok, Yalova Emniyet Müdürlüğü önünde açıklamada bulundu.

Müvekkillerini ziyareti öncesi süreçle ilgili bilgi veren Uçanok, Gülter ve Ulu'nun gözaltı süreçleri öncesinde ve sonrasında bazı bilgi çarpıtmalarının olduğunu öne süren Uçanok, müvekkillerinin Çınarcık ve Yalova'da dışarıya çıkamaz hale geldiğini, yine kendisinin tavsiyesi üzerine ve bilgisi dahilinde İstanbul Büyükçekmece’de bulunan yakınları T.Y.’nin evine gittiklerini belirtti.

"BENİM BİLGİM DAHİLİNDE İSTANBUL’A GİTTİLER"
Uçanok, "Masumiyet karinesi çiğnenerek toplum karşısında katil ilan edilen müvekkilimin burada kalacak evi, yeri kalmadı. Ben de çok güvendiği Tuğba ablasına gidip bir süre kalmasını istedim. Arkadaşı Gökhan'ın evi bir süre izlenmeye başlandı. Tuğyan korktu.

Bir yandan toplumda, internet ortamında bir linç, sabahlara kadar yapılan yayınlar ve telefonuna gelen tehdit mesajları var. Bu durumdan da bunaldığı için '155'i ara durumu anlat. Kaldığım evin etrafında izleniyorum.' diye ifade ver dedim. Ya da Tuğba abla ve eşinde kal. Orada da takip etmeye devam ederlerse can güvenliğin de olmadığı için gidip İstanbul'da ifade ver.' dedim" diye konuştu.

"DÜŞMÜŞ OLABİLECEĞİNE YÖNELİK RAPOR TANZİM EDİLDİ"
Ayrıca kendisinin özel bir üniversitede alanında uzman adli tıp uzmanları ile bilirkişilerden aldıkları raporları dosyaya sunduklarını dile getiren Uçanok, şöyle devam etti:
"Adli camiada çok değer verilen bir hocamızdan bir rapor aldık biz. Kendisinin de üzerinde durduğu konular olay yerine gelerek keşif de yaptığı için ben yaklaşık 1.65 boyundayım Güllü hanım da benim boylarımdaymış. Hocalarımızın değindiği noktalardan biri pencere yüksekliğinin 74 santim olduğu yönünde. Benim boyumdaki bir insanın da iç bacak kası hizasından kafa hizasına kadar dışarıda kalıyor vücudumun bir bölümü. 3.53 promil alkol almış o gece. Son iki haftadır da hiç içmediği bir alkol olan şarap tüketmeye başlamış. Bu da diğer alkol türlerine göre biraz daha sarsıcı ve denge bozucu alkol türlerinden biridir. Bunun yanı sıra bu alkol eşiği ile birlikte ağır bir antidepresan ilacı da çıktı kan değerlerinde. İkisinin birleşimi söz konusu olduğu için burada çok ciddi bir denge problemi yaşayan birinin 74 santim yüksekliğindeki bir yerden düşmüş olabileceğine yönelik bir rapor tanzim edildi. Güllü hanımın alkol sınırı 3,5-4 arası yani koma durumu. Bir de bahse geçen antidepresan'la birlikte etkileşim olduğu için çok ciddi bir denge problemi yaşamış olma ihtimali zaten yönetmelikte çok alçak olan bir yerden düşme ihtimali kuvvet ve muhtemel."


"ŞARKICININ OLAY ÖNCESİ LAVABOYA GİDİŞ ANINA İLİŞKİN GÖRÜNTÜ ORTAYA ÇIKTI"
Öte yandan şarkıcı Güllü’nün hayatını kaybettiği gece lavaboya girdiği anlara ilişkin yeni görüntüye ulaşıldı. Avukat Uçanok, bu konuya da dikkat çekerek, “Bir de Güllü hanımın lavaboya girme görüntüsü var. Öyle bir yalpalanıyor ki bir anda duvara tutunuyor. Yani ayakta durabilecek vaziyette değil.” ifadesini kullandı.
TÜBİTAK'ın hazırladığı ses analiz raporuyla ilgili haberlerin bazı basın organlarında yer aldığını hatırlatan Uçanok, bunlarla ilgili bir kısım başvurular yaptıklarını ve suç duyurusunda bulunduklarını sözlerine ekledi.






