Mardin'in Midyat ilçesinde dünyanın ilk Telkâri Müzesi, tarihi binada ziyaretçilerini ağırlıyor. Müzenin içinde bulunan eserler, Anadolu ve Mezopotamya'nın binlerce yıllık gizemli tarihini barındırıyor.
İlçenin Akçakaya Mahallesi Ulus Caddesi üzerinde bulunan Telkâri Müzesi'nde Bizans, Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserler yer alıyor.
Midyat Belediye Başkan Yardımcısı Ali Alptekin, dünyada ilk ve tek Telkâri Müzesi'ni tanıtmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, binanın Midyat'ın ilk belediye başkanlarından Süryani Gelle Hirmız'ın ailesi tarafından 1850'li yıllarda inşa edilen ve daha sonraki dönemde Midyat Belediyesi'ne kazandırılan bir yer olduğunu söyledi.
Binlerce yıllık gizem
Milattan önce yaklaşık 3 binli yıllardan itibaren gümüşün işlendiği topraklarda Belediye Başkanı Veysi Şahin'in özel girişimleri sonucu bu sanatı sürdürmek amacıyla müzenin kurulduğunu ifade eden Alptekin, "Müzenin içinde bulunan eserler de Anadolu ve Mezopotamya'nın binlerce yıllık gizemli tarihini barındırmaktadır. Gümüşün sahip olduğu anti-bakteriyel özelliğinden dolayı ilk dönemlerden itibaren hem mutfak malzemelerinde, hem süs eşyalarında kullanılmıştır. Hatta Romalılar döneminden itibaren de özellikle süs havuzlarında suyun yosun tutmasını önlemek için kullanılmıştır. Müzemizde bulunan mutfak ve süs malzemeleri de, adeta bunu doğrular niteliktedir" dedi.
Telkâri sanatının Midyatlı Süryani ustalarının usta-çırak ilişkisi ile tarihten beri şekillenen el işlemeleri olduğunu aktaran Alptekin, şöyle konuştu:
"El emeği göz nuru ve bin bir emekle ustaların elinde ince ince şekillenen bir sanattır. Evet, ince ince diyoruz çünkü 950 derecede eritilmiş gümüşün 22 mikrona kadar küçültülmesi yani inceltilmesi ile işlenen bu zarif teller telkâri ustaları elinde yeni şekillere bürünerek hayat buluyor. Midyatlı telkâri ustaları geleneksel teknikleri gerçekten büyük bir ustalıkla kullanarak bitki desenleri, geometrik sembollerle, bilezikler, kolyeler, küpeler, yüzükler, kemerler, tespihler, anahtarlıklar, dini semboller içeren objeler, mutfak objeleri ve farklı şekillerde süslenen takı ve süs eşyalarını kullanır."
Müze bünyesinde kurulan telkâri atölyesi sayesinde misafirlerin ve ziyaretçilerin bu sanatın üretim aşamasını canlı bir şekilde görebileceğini kaydeden Alptekin, şunları söyledi:
"Hatta beğendikleri parçaların yapımına bizzat katılarak iştirak da edebilirler. Müzemiz bünyesinde eski eserlerin sergilenmesi yanında üretim ve satış bölümlerimiz de mevcuttur. Bu yüzden de telkâri müzesi için telkâri anavatanında hayat buluyor dersek yerinde olur. Anadolu ve Mezopotamya'nın kesişme noktasında bulunan kadim kentimiz Midyat'ın geçmişten beri ilim ve kültür merkezi olması yanında sanat ve zanaat merkezi de olmuştur. Belediye çalışmalarımızda, bunların önemine dikkat çekerek hem coğrafi işretler kısmında da telkâri sanatının patent kaydını yapmış bulunmaktayız. Telkâri Müzesi ile birlikte yapmış olduğumuz kültürel çalışmalarımızın büyük bir çoğunluğu kentin hafızasının yaşaması ve canlı bir şekilde gelecekteki nesillere aktarılması açısından da son derece önemlidir."