Bir yerleşim yerinin “en eski” olup olmadığına karar vermek için öncelikle ne zaman şehir olduğunu tespit etmek gerekiyor. Peki, günümüzde varlığını sürdüren bu az sayıdaki eski şehirler hangileridir? Dünyanın en eski 24 şehri belli oldu. Türkiye’den iki şehir yer alıyor.
Bir yerleşim yerinin “en eski” olup olmadığına karar vermek için öncelikle ne zaman şehir olduğunu tespit etmek gerekir. Fakat bunu belirlemek için Ticaretin başlaması mı yoksa yapılaşma mı şehirleşmenin işareti olarak kabul edilecek? Konunun bir başka yönü ise “en eski” olarak anılan şehirlerin varlıklarını günümüzde de devam ettirmeleri. İşte bu kritere uyan şehir sayısı oldukça az. Peki, günümüzde varlığını sürdüren bu az sayıdaki eski şehirler hangileri?
Hindistan’dan Varanasi, Mısır’dan Feyyum, Bulgaristan’dan Filibe şehirlerinin ve daha birçoğunun yer aldığı adaylar arasında Türkiye’den iki şehirde yer alıyor.
Eriha Filistin
Batı Şeria’da Ürdün Nehri yakınlarında yer alan Eriha’daki arkeolojik kazılar şehrin 11 bin yıllık tarihi olduğuna işaret ediyor. Eriha’nın şu anki nüfusu 20 bin civarında. Yahudilerin kutsal kitaplarında Eriha şehri Palmiye Ağaçları Şehri olarak geçiyor. 1994 yılında Filistin’in bir parçası olarak kabul edilen Eriha 1517 ile 1918 yılları arasında Osmanlı hakimiyeti altında kaldı. Hişam Sarayı kentin ünlü tarihi yapıları arasında bulunuyor.
Kerkük Irak
Konumu itibariyle tarih boyunca stratejik bir öneme sahip olan ve Asurluların başkenti Arafa’nın üzerine kurulan Kerkük’te 5 bin yıllık kaleden izler halen görülebiliyor.
Asurlular, Medler ve Babillerin stratejik önemi sebebiyle savaş alanı olarak kullandığı şehir günümüzde Irak petrol endüstrisinin merkezi olarak biliniyor.
Atina Yunanistan
Batı medeniyetinin başkenti olarak kabul edilen Atina, aynı zamanda 4.5 milyonluk nüfusuyla Yunanistan’a başkentlik yapıyor.
Yüzyıllar boyu Roma ve Bizans imparatorluklarının hakimiyeti altında kalan şehrin tarihi ise 7 bin yıl öncesine kadar uzanıyor.
Osmanlı dönemine ait eserlerin de çokça bulunduğu Atina, Eski Yunan medeniyetinin başkenti olarak kabul görüyor.
Şehrin en önemli yapısı ise kale ve tapınak olarak da kullanılan, deniz seviyesinden 150 metre yüksekteki Akropolis.
Biblos Lübnan
Lübnan’ın başkenti Beyrut’un kuzeyinde yer alan ve antik bir Fenike kenti olan Biblos’un tarihi 7 bin yıl öncesine dayanıyor.
Fenike’nin ticaret başkenti olan şehrin bir zamanlar Mısır firavunlarının egemenliği altında olduğu biliniyor.
Günümüzde kullanılan modern Latin alfabesinin temelleri de Biblos’da atılmış.
Şam Suriye
4.5 milyon insanın yaşamını sürdürdüğü Suriye’nin başkenti Şam’ın tarihi net olarak bilinmese de Milattan Önce 8. yüzyıla kadar uzandığı düşünülüyor.
Asya ile Afrika arasında bulunan şehir, stratejik bir öneme sahip. Yüzyıllar boyunca bölgenin ticari, kültürel ve idari anlamda en önemli yerleşim merkezi olan Şam, mimarisiyle de göz kamaştırıyor.
Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden izler taşıyan şehir, yakın geçmişte yaşanan iç savaş sebebiyle büyük zarar gördü.
Susa İran
Asurlular işgal etmeden önce Elam İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü Susa’nın tarihi 7000 yıl öncesine uzanıyor.
Ahameniş İmparatorluğu’nun kurucusu Büyük Kiros’un Susa’yı işgal etmesi, Antik Yunan döneminde yaşamış olan oyun yazarı Eshilos’un trajedi temalı tiyatro oyununa konu olmuş.
Bu tiyatro oyunu ise tiyatro tarihinin günümüze kadar ulaşmayı başarmış en eski oyunu olarak kabul ediliyor.
Halep Suriye
Asya ile Akdeniz’i birbirine bağlayan İpek Yolu’nun tam ortasında konumlanan Halep, iç savaş öncesinde oldukça popüler bir şehirdi.
Zamanında 2 milyon insanın yaşadığı şehirde yapılan kazı çalışmaları sonucu 13 bin yıl öncesinden yaşamsal kalıntılar ele geçirildi.
Özellikle Osmanlı zamanında dokumacılık alanında önde gelen şehirlerden bir tanesi olan Halep’te aynı zamanda İstanbul’un ardından en büyük ticaret merkezi bulunuyordu.
Hamamları, çarşıları, kervansarayları ve camileri ile Halep, hem mimari hem de stratejik açıdan zamanında oldukça önemli bir şehirdi.
Feyyum Mısır
Mısır’ın başkenti Kahire’nin güneydoğusunda bulunan Feyyum, zamanında Crocodilopolis olarak adlandırılan toprakların bir parçasıymış.
Bu toprakların özelliği ise Petsuchos adında kutsal olduğuna inanılan bir timsaha tapınılmasıymış.
Tarihinin 6 bin yıl öncesine dayandığı ifade edilen Feyyum günümüzde ise hamamların, büyük pazarların ve camilerin bulunduğu bir İslam şehri.
Aynı zamanda Lehin ve Hawara Piramitleri’ne de oldukça yakın.
Filibe Bulgaristan
İsmini Makedonya Kralı II. Filip’ten alan Filibe, Bulgaristan’ın en büyük ikinci şehri olarak kabul görüyor.
Traklar, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlıların hakimiyeti altında geçen ve 8 bin yıllık bir tarihe sahip olan şehir, 1885 senesinde Bulgaristan topraklarına katılmış.
Bulgaristan’ın ekonomi ve kütür başkenti olarak kabul edilen Filibe, aynı zamanda 2014 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş.
Cadiz İspanya
Batısında Atlas Okyanusu, doğusunda Akdeniz, güneyinde ise Cebelitarık Boğazı bulunan Cadiz’in tarihi Milattan Önce 1100 yıllarına kadar uzanıyor.
Tarih boyunca Roma İmparatorluğu, Batı Roma İmparatorluğu, Vizigot Krallığı, Kurtuba Emirliği, Endülüs Emevi Devleti, Emevi Devleti, Kastilya Krallığı’nın himayesine giren şehir son olarak İspanya topraklarına dahil oldu.
Erbil Irak
Kerkük’ün kuzeyinde konumlanan Erbil, zamanında Persler, Asurlular, Sasaniler, Araplar ve Osmanlılar tarafından kontrol edilmiş. İpek Yolu’nun ana duraklarından bir tanesi olan Erbil, 12. yüzyılda önemli bir ticaret şehri haline gelmiş ve 15. yüzyıla kadar da bu önemini korumayı başarmış.
Şehrin en eski ve en dikkat çekici mimari yapısı ise yerden 26 metre yüksekte bulunan antik kale.
Çatalhöyük Konya
Yapılan kazı çalışmaları sonucunda Milattan Önce 7400 yılına ait yerleşim katmanlarına rastlanan Çatalhöyük, Doğu ve Batı olarak ayrılmış iki höyükten meydana geliyor.Doğu kesiminde Neolitik Çağ’da yerleşim görülürken Batı kesiminde ise Kalkolitik Çağ’da yerleşim görülmüş.
Çatalhöyük, 2012 yılında UNESCO’nun ‘Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi.
Gaziantep Türkiye
Türkiye’de yaşamın devam ettiği en eski antik kent olan Dülük, Gaziantep‘te bulunuyor. Hititler döneminde yerleşimin olduğu Gaziantep’in tarihi 6700 yıl öncesine dayanıyor.
Bakır Çağ’ından kalma eserlerin bulunduğu şehirde aynı zamanda bilinen en eski matematik işlemlerine rastlanmış.
Dülük ise tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölge.
Şehrin simgelerinden bir tanesi olan Gaziantep Kalesi ise 6. yüzyılda Romalılar tarafından restore edilmiş. Şehrin merkezinde bulunan kalenin içerisinde Roma dönemine ait mozaikler ziyaretçileri karşılıyor.
Larnaka Kıbrıs
Fenikeliler tarafından ‘Citium’ olarak inşa edilen şehir, günümüzde palmiye ağaçları ve el değmemiş plajlarıyla turistlerin uğrak noktalarından bir tanesi haline dönüşmüş durumda.
Beyrut Lübnan
Tarihi Milattan Önce 3 bin yılına dayanan Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta yapılan kazılar sonucunda Helenistik Dönem, Fenike, Osmanlı, Arap ve Roma kalıntılarına rastlanmış, hatta ve hatta Milattan Önce 14. yüzyılda Mısır firavununa yazılmış olan mektuplar gün yüzüne çıkartılmış.
Günümüzde ise Beyrut’un rengarenk sokaklarında dünyanın dört bir yanından gelen turistler geziniyor.
Kudüs Filistin
Ortadoğu’daki şehirler arasında en eski yerleşim birimlerinden bir tanesi olan Kudüs aynı zamanda İslam, Yahudi ve Hristiyanlık dinleri için kutsal sayılan bir şehir.
Yaklaşık 1 milyon nüfusa sahip olan şehrin, İsrail’in yayılmacı politikasından dolayı %60’ı Yahudilerden oluşuyor.
Hz. Süleyman’ın hüküm sürdüğü dönemde inşa edilen duvarlar, Yahudi, Hristiyan, Ermeni ve Müslüman olmak üzere 4 çeyreğe bölünmüş olan Eski Şehri çevreliyor.
Eski Şehir, 1981 senesinde UNESCO’nun ‘Tehlikede Olan Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.
Sayda Lübnan
Başkent Beyrut’un güneyinde konumlanan Sayda, Fenikelilerin ilk yerleşim yeri olarak kabul ediliyor.
Büyük Akdeniz İmparatorluğu’nun temellerinin atıldığı bu topraklarda ilk yerleşim Milattan Önce 4000 yıl önce görülmüş.
Hz. İsa’nın ziyaret ettiği şehirlerden bir tanesi olduğu iddia edilen Sayda, Milattan Önce 333 senesinde Büyük İskender tarafından işgal etmiş.
Sur Lübnan
Hakkında pek fazla bilgi olmayan Sur şehri, eski Yunan düşünür Heredot’un iddia ettiğine göre Milattan Önce 2750 yılında kurulmuş.
Akdeniz’e kıyısı olan antik liman kenti, 1984 senesinde itibaren UNESCO’nun ‘Dünya Mirası Listesi’ne yer alıyor.
Şehrin en dikkat çekici mimari yapısı ise Roman Hipodromu.
Belh Afganistan
Antik Yunan’da Bactra adıyla bilinen Belh’de ilk yerleşim Milattan Önce 1500’lü yıllarda görülmüş.
Afganistan’ın kuzeyinde kalan şehre Araplar ‘Kentlerin Annesi’ der.
Pers İmparatorluğu zamanında en ihtişamlı dönemini geçiren şehir, zamanında önemli ticaret merkezlerinden bir tanesi olarak kabul görüyordu.
Luyang Çin
Asya’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Luyang, Çin’in 7 tarihi başkentinden bir tanesi.
Üstelik Çin tarihinde en çok hanedanlığa ve imparatorluğa ev sahipliği yapmış şehir de yine Luyang.
7 milyon insanın yaşamını devam ettirdiği şehrin tarihi ise 4 bin yıl öncesine kadar uzanıyor.
Şehrin nehir kıyısında konumlanan mağaraları, 2000 senesinde ‘Dünya Kültür Mirasları’ listesine eklenmiş.
Lizbon Portekiz
Portekiz’in başkenti Lizbon adını Yunan efsanesi Ulysses’in mirasından alıyor.
Milattan Önce 1200’lü yıllara dayanan tarihiyle önemli bir antik kent olan Lizbon, 16 yüzyıla değil dünyanın kenarı olarak kabul ediliyordu.
18. yüzyılda meydana gelen deprem, şehirdeki antik yapıların çoğunu yerle bir etti.
Varanasi Hindistan
Banares olarak da bilinen, Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletinde yer alan Varanasi, Hindular tarafından kutsal şehir olarak kabul ediliyor.
3 bin yılı aşkın süredir Hinduların Hac ziyaretini yaptıkları şehir, Ganj Nehri’nin kıyısında bulunuyor.
Varanasi, günümüzde yalnızca kutsal şehir olarak değil, parfüm, heykel, mücevher ve el işlemeciliği alanlarında da adından söz ettiriyor.
Thebes Yunanistan
Milattan Önce 1400’lü yıllarda ilk yerleşimin görüldüğüne inanılan Thebes, rivayete göre Fenikeli Kadmos tarafından kurulmuş.
Zeus, bir gün boğa kılığına girer ve Kadmos’un kardeşi Europa’yı kaçırır. Bunun üzerine kardeşini aramaya koyulan Kadmos, Delfi Kahinlerine danışır.
Kahinler, karşısına çıkacak olan ilk ineğin peşine takılmasını ve çöktüğü yere bir şehir kurmasını söyler. Kahinlerin sözüne uyan Kadmos, Boeotia’ya ulaşır ve burada Thebai Kalesi Kadmeia’yı kurar.
Cholula Meksika
Meksika ile Salvador’da yaşayan Nahuların konuştukları Nahuatl dilinde ‘dövüş yeri’ anlamına gelen Cholula’da 2500 yıldır yaşam devam ediyor.
Orta Amerika’da Kolomb öncesi yaşamın sürüldüğü topraklar, ilerleyen zamanlarda İspanyollar tarafından işgal edilmiş. Bu olayla birlikte gelişmeye ve adını duyurmaya başlayan Cholula için ‘İspanya dışında kalan en güzel şehir’ deniliyor.
60 bin kişinin yaşamını sürdürdüğü şehirde bulunan Büyük Piramit ise insan eliyle yapılan en büyük anıt olarak kabul görüyor.