
Antalya'nın Manavgat ilçesinde kuyumcu dükkanında çalışan Cuma Turhan, ilkokul eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, dinleyerek ve merak ederek 11 dil öğrenmeyi başardı. Yabancı dillere olan ilgisiyle çevresindeki turistlerle kolayca iletişim kurabiliyor.

Cuma Turhan, 1969 yılında Kayseri'nin Develi ilçesine bağlı Kaleköy'de doğduğunu, babasını küçük yaşta kaybettikten sonra hayat mücadelesine tek başına devam ettiğini anlattı. Ürgüp'te turizm sektörüne adım attığını kaydeden Turhan, bulaşık yıkarken garsonların turistlerle konuşmalarını dinleyerek ilk yabancı kelimelerini öğrendiğini söyledi. Merakı sayesinde, hiçbir şekilde yabancı dil eğitimi almadan, dinleyerek ve çevresine sorular sorarak yeni diller öğrenmeye çalıştığını belirten Cuma Turhan, sahip olduğu tek serveti olan yüzüğünü satarak yol parası yapıp, 1986 yılında Antalya'ya çalışmaya geldiğini, otel resepsiyonundan restorana, halıcılığa kadar birçok işte çalıştıktan sonra 1996 yılında Side'ye yerleştiğini aktardı. Side'deki sıcak atmosferin kendisini cezbettiğini belirten Turhan, "Side, yarımada olduğu için daha sıcak ve samimi bir yer. Büyük şehirleri sevmiyorum. Burayı çok sevdim ve kalmaya karar verdim" dedi.'

Ellerimle yazarak öğrenmeye başladım
'Yabancı dillere ilgisini her zaman koruduğunu anlatan Cuma Turhan, Aramice ve Rumca öğrenmek istediğini dile getirdi. Yabancı dile ilgisinin Ürgüp'teyken başladığını söyleyen Turhan, "Ürgüp turizm bölgesiydi. Çok ilgimi çekti. Ben hayatımda hiç turist görmemiştim. Orada Japonlarla tanıştım. Çalıştığım yerde yattım, sandalyelerin üzerinde. Kış olduğunda da pide fırını üzerinde yatıyordum. Bulaşık yıkarken garsonun yemekleri anlatışını duydum ve çok heveslendim. İçimde bir kıvılcım patladı. Gizli gizli onları seyrederek, 'Bu ne demek' diye, ellerime tek tek yazarak öğrenmeye başladım" dedi.

'Elimden gelse 20 - 30 dil öğrenmek isterim'
Antalya'da çalışmaya başladığı dönemlerde turistleri gördüğünde çok heyecanlandığını ve mutlu olduğunu aktaran Cuma Turhan, "Her gün çevremdeki insanlardan, 'Bu ne demek' diye diye İngilizce, Almanca, İsveççe, Norveççe, hep meraklıydım, hep öğrendim. Hala da öğreniyorum. Dil deyince bana bir şey geliyor. Seviyorum. Elimden gelse 20- 30 dil öğrenmek isterim. Bir şeyi hedefliyorum, 'Bu İngilizce bana yeter' diyorum. Ondan sonra Almanca. Almanla evlilik yaptığım için o da etken oldu. Hollandaca, İsveççe, Norveççe derken, odaklanıyorum ve o dilden bilmediğim şeyleri çevreme soruyorum, akıllı telefondan kelime kelime öğreniyorum. Birkaç dilde zorlanıyorum. Rusçaya yatkın değilim. Ama Avrupa dillerine çok yatkınım. Almancayı öğrendiğiniz zaman Hollandacayı anlayabiliyorsunuz. Türkçeyi bildikten sonra Azerbaycanlılar ve Kırgızlarla nasıl anlaşabiliyorsanız, her dilden sonra diğer diller daha kolaylaşıyor" diye konuştu. Kendisine göre en zor dilin Arapça olduğunu söyleyen Cuma Turhan, "Hollandalılar gırtlaktan konuşur, İtalyanlar müzik gibi, kulağa hoş gelir. Arapça ve Rusça biraz zordur" dedi.

'Öğrenmeye devam ediyorum'
'Boş vakitlerinde genel kültür araştırmaları yapmayı tercih ettiğini, film izlemek yerine belgeseller ve tarihi konulara yöneldiğini söyleyen Cuma Turhan, internet üzerinden dünya mutfaklarını, gelenekleri ve kültürel alışkanlıkları keşfetmeye devam ettiğini belirterek, "Çin'in sokak yemeklerinden Urfa'nın geleneksel lezzetlerine kadar farklı mutfaklara merakım var. Öğrenmeye devam ediyorum" dedi. İş arkadaşı ise Cuma Turhan'ın dil konusunda çok meraklı olduğunu belirtirken, her dili öğrenmek istediğini, kendilerinden de destek istediğini anlattı.