
Kamuoyunda ‘İnfaz Paketi’ ya da ‘10. Yargı Paketi’ olarak tanımlanan ve Ceza İnfaz Kanunu’nda bazı değişiklikler öngören kanun teklifinde sona gelindi. Bayramdan önce kanunlaşması beklenen çalışmada son durum merak ediliyor. İnfaz düzenlemelerini içeren 10. Yargı Paketi’nde ayrıntılar netleşmeye başladı. DEM Parti yönetimi, terör örgütü PKK’nın fesih kararının ardından silah bırakma sürecinde atılacak adımları görüşmek amacıyla partiler turunu dün AK Parti ile tamamladı. AK Parti Grup Başkanı Güler detayları açıkladı. Peki, Cezaevinden hangi mahkumlar, ne zaman çıkacak? Bayramdan önce düzenleme kanbul edilecek mi? Konutta infaz süresi ne kadar oldu? İşte 10.Yargı Paketi'nde son gelişmeler

İnfaz düzenlemelerini içeren 10. Yargı Paketi’nde ayrıntılar netleşmeye başladı. Düzenlemenin bayramdan önce yasalaşabileceği belirtiliyor. Örgütlü suçların düzenlemeden yararlanmaması için formüller aranıyor.

10.Yargı paketinde son gelişmeler
İnfaz düzenlemelerini de içeren 10. Yargı Paketi’nde büyük oranda uzlaşı sağlandı.
Düzenlemenin bu hafta Meclis’e gelmesi ve bayramdan önce yasalaşması bekleniyor.

Cezaevinden hangi mahkumlar, ne zaman çıkacak?
Covid-19 iznine ilişkin düzenlemenin kapsamını genişleten maddeye son hali henüz verilmedi.
Edinilen bilgiye göre, düzenlemenin FETÖ suçlularını da kapsayabileceğini dair kaygılar ve itirazlar var.
Düzenlemenin "Örgütlü suçları" kapsayıp kapsamayacağı sorusu henüz yanıt bulmadı.

Suç ayrımı olacak mı?
Teklife dair değerlendirmemelerde bulunan kaynaklar, infazda eşitlik ilkesine ve Anayasa’ya aykırı olacağı gerekçesiyle, örgütlü suçlar arasında bir ayrıştırma yapılamayacağını söyledi.
Ancak yine de bu ayrıştırmayı yapabilmek için bazı öneriler gündeme alındı.

"FETÖ HÜKÜMLÜLERİ KAPSAM DIŞI BIRAKILACAK"
Kulislerde maddeye, "dini duyguları kullanarak işlenen suçlar" veya "darbe girişiminde bulunan örgütler" gibi ifadelerin konularak FETÖ hükümlülerinin kapsam dışında bırakılabileceği konuşuluyor.
AK Parti kurmayları, Anayasa’ya aykırı olmayacak bir formül bulunamaması halinde maddenin tekliften tamamen çıkarılmasının da seçenekler arasında yer aldığını ifade ediyor.

CİNSEL İSTİSMAR DOSYALARINI KAPSAMAYACAK
Düzenlemede ayrıca, kadına ve çocuğa yönelik suçlar, cinsel taciz ve istismar ile cinayet gibi suçları kapsamamasına karar verildi.

10.Yargı Paketi ne zaman çıkacak?
Çalışmanın tamamlanmasının ardından teklifin bu hafta sona ermeden Meclis’e sunulması ve bayramdan önce yasalaşması bekleniyor.

Bayramdan önce infaz düzenlemesi gelecek mi?
Meclis’te DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli’den oluşan heyet, AK Parti TBMM Grup Yönetiminde Grup Başkanı Abdullah Güler, Genel Başkan Vekili Efkan Âlâ, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ile Grup Başkanvekili Özlem Zengin ile görüştü. İki saati aşkın toplantının ana gündem maddelerini, AK Parti’de hazırlanan ceza infaz teklifi ile Meclis’te kurulacak yeni komisyon oluşturdu. DEM Parti, infaz düzenlemesine ilişkin cezaevindeki beklentileri ve talepleri yinelerken, yasanın ivedi çıkarılması ve tahliye şartlarını taşıyanların Kurban Bayramından önce salıverilmesinin önemini vurguladı.

GÜLER: HER KONU KONUŞULDU
Toplantının ardından açıklama yapan AK Partili Güler, “Çok samimi, dostane paylaşımlarımız oldu. Her konu başlığında karşılıklı fikirlerimizi paylaştık. İlerleyen zamanlarda daha detaylı açıklama yapacağız” dedi. DEM Parti’nin yakında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’la da görüşmesi bekleniyor.

TAHLİYE OLACAK MI?
AK Parti, cezaevindeki bazı hükümlülerde Kurban Bayramı öncesi tahliye beklentisi oluşturan İnfaz Yasası Teklifi’nde çalışmasını sürdürüyor. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, dün sorular üzerine, COVID-19 pandemisinde uygulanan denetimli serbestlik hakkının 31 Temmuz 2023 öncesi ceza alanlara uygulanmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili, “Anlaşmazlık değil de teknik bazı sıkıntılar var” dedi. AK Parti’nin Meclis Başkanlığı’na bugün vermesi beklenen teklifte COVID-19 pandemisiyle ilgili maddenin olmayabileceği belirtiliyor. İlk taslağa göre, 31 Temmuz 2023’ten önce işlenen suçlardan ceza alanlar kapalı cezaevinden açık cezaevine 3 yıl erken geçecek ve infazları dışarıda tamamlanacaktı. Teklifte, DEM Parti grubunun da talebi olan hasta mahkûmlarla ilgili tahliyelerin yer alacağı belirtildi. Ağır hasta ve yaşlı hükümlüler açısından tahliye şartları kolaylaştırılacak.

GENEL AF ÇIKACAK MI?
Bakan Tunç, "Ceza infaz düzenlemesinde çalışma var. Herhangi af söz konusu değil, gündemimiz söz konusu değil. Düzenlemeler cezaevindeki şartlarla ilgili. Belli yaşın üstündeki hükümlülerle ilgili bazı hususlar var. 55 bin kişinin affedileceği yönündeki iddia doğru değil. Biz çözüme ilişkin taslağımızı sunacağız" dedi.
Bakan Tunç, "Covid izni ile ilgili düzenleme dışında bir af veya genel af söz konusu değil" değerlendirmesi yapmıştı;
" Mesela hasta hükümlüler; 'Cezaevinde ölmesin hükümlü' diyoruz. Bu insan haklarına aykırı. Bunların bir genel af şeklinde yorumlanması doğru değil." açıklamasını yapan Tunç, şu ifadeleri kullandı:
"Covid izniyle ilgili bir çalışma ‘olabilir’ dedik. Af mı geliyor? şeklinde yorumlara neden oldu. Oradaki husus tamamen Covid izni süreciyle ilgili. 2020’de Covid izninden yararlanıp açık cezaevinde bulunanlar denetimli serbestlikten faydalanarak tahliye edilmişti. Covid devam ettiği müddetçe bu süre 31 Temmuz 2023’e kadar uzatıldı. O tarihten sonra bu kişilerden koşullu salıverilmesine 5 yıl kalanların Covid izni kapsamında hayatına devam etmesine, koşullu salıverilmesine 5 yıldan fazla olanların ise cezaevine dönmesine yönelik bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeden yaklaşık 100 bine yakın kişi faydalanmış oldu. Kapalı cezaevinde bulunanlar da 3 yıl erken açık cezaevine geçmiş oldular. Bu düzenlemeden 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle cezası kesinleşen ve cezaevinde bulunanlar yararlandı. 31 Temmuz 2023’te cezaevinde değil ama daha önce suç işlemiş ancak cezasının infazı henüz kesinleşmemiş ve hapse girmemiş olanların, yargılamadaki gecikmeden dolayı bu düzenlemeden yararlanamaması gibi bir durum ortaya çıktı. Bu yönde müracaatlar, talepler oldu. Bu talepler doğrultusunda bir düzenleme olabilir. Buradan bir af geliyor değerlendirmesi yapmak doğru değil, gündemde af söz konusu değil."

10. YARGI PAKETİ İÇERİĞİ VE MADDELERİ
10. Yargı Paketi'nde ceza adalet ve cezalardaki caydırıcılığa dair önemli maddeler yer alıyor. Özellikle 2 yılın altındaki suçlarda cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya, denetimli serbestlik uygulamalarına, koşullu salıverme uygulamalarına yönelik çalışmaların olacağının sinyali verilmişti.
Yanı sıra 31 Temmuz 2023 itibarıyla cezası kesinleşmiş olanların denetimli serbestlikten yararlandığı kovid düzenlemesinin bu tarihten önce suç işleyen ve cezası kesinleşmeyen hükümlüleri kapsamamıştı. Bu düzenlemenin söz konusu kesim için de değerlendirilmesi bekleniyor.

AK PARTİ GRUP BAŞKAN VEKİLİ GÜLER'DEN AÇIKLAMA
AK Parti, infaz paketi ile ilgili düzenlemeyi saat 15:00’te Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sundu. AK Parti Grup Başkanı Güler, cezaların etkinliğinin artırılacağını belirtirken, '9 farklı kanunda veya maddede değişikliğe gidiyoruz. Bu kanun teklifi başlangıç, devamı da gelecek.' dedi. Güler ayrıca cezasızlık algısının önüne geçileceğini vurgularken, '2 yıl altı ceza alan sürenin 10'da birini hapis yatacak.' ifadelerini kullandı. Abdullah Güler ayrıca trafikte yol kesene ağır yaptırım geleceğini de söyledi.

Güler, AK Parti'nin 2002'den bu yana reform niteliğindeki birçok düzenlemeyi hayata geçirdiğini belirterek, "Her konuda gerek aksayan yönlerin iyileştirilmesi gerekse sistemin daha hızlı, etkin, sonuç verici çalıştırılması amacıyla da birçok kanun teklifimizi hayata geçirmiştik. Bu kapsamda da Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlardaki değişiklik teklifimizi de bugün itibarıyla 10. Yargı Paketi şekliyle beraber sunmuş bulunuyoruz." diye konuştu.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ ESAS ALAN BİR ADALET SİSTEMİ
Katılımcı bir anlayışla, özellikle uygulayıcı hakim ve savcıların, baro temsilcilerinin, akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşları ve birçok paydaş ile uzun zamandır çalışmalar yürüttüklerini bildiren Güler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni "Türkiye Yüzyılı Adaletin Yüzyılı" sloganıyla açıkladığını anımsatarak, hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi anlayışıyla devam edeceklerini söyledi.

Güler, şunları ifade etti:
"Önceki reform belgelerinin devamı ve tamamlayıcısı durumunda olan, 2025-2029 dönemini kapsayan 5 amaç, 45 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığı yeni reform strateji belgesiyle, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının daha da güçlendirilmesi, hukuki güvenliğin kuvvetlendirilmesi, yargılamaların makul sürede tamamlanması, çözüm merkezli ve öngörülebilir bir adalet sisteminin oluşturulması, yargılama usullerinin sadeleştirilerek verimliliğin artırılması, yargıya ilişkin güven ve memnuniyetin yükseltilmesi, onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarının yaygınlaştırılması, ceza adalet sisteminin etkinlik ve caydırıcılığının tahkim edilmesi de kanun tekliflerimizde hedeflenmiştir. 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi esas alınarak hazırlanan bu kanun teklifiyle, doğrudan insan hayatına dokunan düzenlemelerin yanında suç ve ceza adaletinin sağlanmasıyla beraber, özellikle mahkum ıslahı noktasında iyi hal durumunun güçlendirilmesi ve mahkumun cezaevi koşulları içindeki disiplin kurallarına, mesleki eğitimlere uyumu ve koşullu salıverilme hükümleri kapsamı içinde idari ve gözlem kurulları kapsamındaki olumlu süreci desteklemek istiyoruz."
Teklifin, yürütme ve yürürlük dahil 30 maddeden oluştuğunu dile getiren Güler, "Özellikle infaz adaletinin sağlanması hususu başta olmak üzere, suç işlenmesinin önlenmesi, caydırıcılığın sağlanması, şiddet suçları ve trafik düzenini bozan eylemlerle daha etkin mücadele edilmesi ve kişilerin trafikteki can ve mal güvenliğinin sağlanması ile toplumsal huzurun güçlendirilmesini amaç ediniyoruz." dedi.
Güler, teklifteki maddelerin içeriğine yönelik bilgi vererek, hükümlülerin 1 yıllık denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin en az 10'da 1'ini mutlaka ceza infaz kurumunda geçirmelerini sağlamak istediklerini söyledi.

Düzenlemeyle, hükümlülerin aldıkları cezayla orantılı olarak belirli bir süreyi ceza infaz kurumunda geçirmeleri sağlanarak, cezanın etkinliğini daha da artırmayı hedeflediklerini ifade eden Güler, "Burada 1 yıllık maktu denetimli serbestlik süresi bakımından da bir değişiklik öngörmüyoruz. Bununla birlikte, cezası az olan, kamuoyunda 'yatarı olmayan' şeklinde ifade edilen durumlarda da özellikle toplumsal suçlarda infial uyandıran 2 yılın altındaki cezalara da 1 yıllık denetimli serbestlik dönemi içindeki dönemin 5 günden aşağı olmamak üzere 10'da 1'inin ceza infaz kurumunda geçirilmesini öngörüyoruz. Cezanın ıslah ve önleyici amacını da burada sağlamak istiyoruz." diye konuştu.
Güler, teklifle, ikinci defa mükerrirlerin koşullu salıverilmeden faydalanabilmesine imkan getirdiklerini belirterek şöyle devam etti:
"Teklifimizle, iyi hal durumunun ve koşullu salıverilme şartlarının güçlendirilmesi ve uygulama etkinliğinin artırılmasını arzuluyoruz. Teklifimizle, haklarında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilen hükümlülerin, dış dünyaya uyum sağlamaları ve rehabilite edilerek yeniden suç işlemelerinin önüne geçilmesi amacıyla 4'te 3'lük koşullu salıverilme şartları içinde iyi halli olarak infaz etmeleri durumunda koşullu salıverilme hükümlerinden faydalanmasını öneriyoruz. Bu kapsamda cezaevlerinde şu anda 19 bin 800 civarında mahkumun bulunduğunu ifade etmek isterim."
Özel infaz usullerinin kapsamını da genişlettiklerini bildiren Güler, "Teklifimizle çocukların ve kadınların lehine olacak şekilde penoloji, yani iyileştirme bilimine uygun olarak özel infaz usullerinin kapsamını genişletiyoruz. Özellikle hafta sonu veya geceleyin infaz usulünün kapsamını kasten işlenen suçlarda 1 yıl 6 aydan 3 yıla çıkarıyoruz. Taksirle öldürme suçu hariç, taksirle işlenen suçlarda da bu süreyi 3 yıldan 5 yıla çıkarıyoruz." ifadesini kullandı.
KONUTTA İNFAZ DÜZENLEMESİ
Konutta infaz usulünün kapsamını da genişlettiklerini belirten Güler, kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımından bu süreyi 1 yıldan 3 yıla, 70 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 2 yıldan 4 yıla, 75 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 4 yıldan 5 yıla çıkardıklarını, ayrıca 80 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 6 yıl hapis cezasının konutta infazına karar verilebilmesine imkan tanıdıklarını söyledi.
Hastalık ve engellilik nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası harici olmak üzere diğer hapis cezalarında Adli Tıp Kurumu raporuna göre cezaevi koşullarında bakımını tek başına sürdüremeyecek mahkumlarla ilgili, daha insani koşullarda sağlık ve tedavi süreçlerinin olumlu yürütülmesi için konutta infaz şartlarını getirdiklerini ifade eden Güler, "Doğum nedeniyle 3 yıl yerine 5 yıl hapis cezasının konutta infazına karar verilmesi imkanına da teklifimizde yer vermiş oluyoruz." dedi.
Çocuk kapalı ceza infaz kurumları ile eğitim evlerine yönelik düzenlemeleri hayata geçireceklerini anlatan Güler, şunları söyledi:
"Teklifimizle, çocuk hükümlülerin cezalarının infazına, çocuk eğitim evleri yerine çocuk kapalı infaz kurumlarında başlanması, iyi halli olan çocukların cezaevi idari ve gözlem kurumlarının olumlu raporu neticesinde eğitim evlerine gönderilmesini de burada amaçlıyoruz. Özellikle son dönemlerde büyük şehirlerimizde farklı öldürme olaylarına karışan küçük yaştaki çocuklarımızın daha da korunaklı ve belli bir uygulama içinde hem bir daha suça karışmama noktasında gerek cezaevi koşulları içinde gerekse de eğitim evleri içinde çok daha farklı eğitim modellemeleri ile beraber bu konuyu da genişletmiş oluyoruz."
Kişilerin can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla bazı suçların cezalarının artırılması ve unsurlarının yeniden düzenlenmesini de önerdiklerinin altını çizen Güler, "Suç ve ceza adaletinin sağlanması, kamu düzeni ve toplum nezdinde cezasızlık algısının da bir nebze olsun düzeltilmesini amaçlıyoruz." dedi.
Teşebbüs hükümleri uygulandığında daha az indirim yapılmasının sağlandığını söyleyen Güler, şöyle konuştu:
"Kasten yaralama neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama ve tehdit suçlarının cezalarını belirli bir miktarda artırmayı öngörüyoruz. Meskun mahalde silahlı ateş etme suçunun cezası artırılmakta. Halk arasında kuru sıkı olarak bilinen ses ve gaz fişeği atabilen silahlar da bu suçun kapsamına alınmaktadır. Toplum nezdinde o silahın kuru sıkı mı, gerçek silah mı olduğu bilinemediğinden ortaya çıkardığı etkinin ve aynı zamanda korkunun da toplum nezdinde ortadan kaldırılmasına yönelik bu durumları da kanun maddesinin içine alıyoruz. Bu suçun düğün, nişan ve asker uğurlama gibi toplu alanlarda işlenmesi halinde verilecek cezanın artırılmasını da öneriyoruz."
Alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanma suçunun cezasının da artırıldığını dile getiren Güler, teklifte, trafikte yol kesmenin müstakil suç olarak düzenlendiğini ve ağır yaptırımlara yer verdiklerini ifade etti.