
Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmed olarak da bilinir), Osmanlı İmparatorluğu'nun yedinci padişahıdır. 30 Mart 1432 tarihinde Edirne'de doğmuş, babası II. Murad, annesi ise Hüma Hatun'dur. Fatih Sultan Mehmet’in tarihe geçen sözleri ile bu ifadelerin açıklamaları üzerine bilgi aktarılmalıdır. İşte Fatih Sultan Mehmet'in tarihe geçen unutulmaz sözleri.

Tarihteki en önemli başarılarından biri, 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul'u fethederek Bizans İmparatorluğu'na son vermesidir. Bu olay, birçok tarihçi tarafından Orta Çağ'ın sonu ve Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edilir. İstanbul'u fethettikten sonra "Fatih" unvanını almıştır.

Fatih Sultan Mehmet, hem askeri dehası hem de devlet adamlığı ve entelektüel kişiliğiyle tarihe mal olmuş bir liderdir. Sözleri de onun vizyonunu, kararlılığını ve derin düşüncelerini yansıtır. İşte en bilinen ve etkileyici sözlerinden bazıları:

"Ya ben Konstantiniyye'yi alırım, ya Konstantiniyye beni!" (İstanbul'un fethi sırasındaki kararlılığını en iyi yansıtan sözüdür.)
"İmkânın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım." (Cesaretini ve sınırları zorlama arzusunu gösterir.)
"Onlar korkularından denizi zincirleyecek kadar akıllı ise, biz gemileri karadan yürütebilecek kadar deliyiz." (İstanbul'un fethinde gemilerin karadan yürütülmesi olayına atıfta bulunur.)

"Biz toprakları değil, gönülleri fethetmeye gidiyoruz." (Fethin sadece askeri bir başarıdan ibaret olmadığını, aynı zamanda kültürel ve insani bir boyutu olduğunu vurgular.)
"Savaş herkesle, barış ancak onurlu insanlarla yapılır." (Barışın ancak karşılıklı saygı ve onurla mümkün olacağını ifade eder.)
"Benim kudretimin ulaştığı yere onların hayalleri bile ulaşamaz." (Gücüne ve vizyonuna olan inancını gösterir.)

"Hakiki sanat muhteşem bir şehir vücuda getirmek ve halkının kalbini saadetle doldurmaktır." (Bir hükümdarın gerçek görevinin halkının refahı ve mutluluğu olduğunu belirtir.)
"Ey oğul! Bil ki bizim mesleğimiz, Allah yolunda gayrettir ve maksadımız da O'nun dînini yaymaktır. Bizim dâvâmız, kuru bir kavga ve cihangirlik dâvâsı değil, «i'lâ-yı kelimetullah»tır, yâni Allâh'ın dînini yüceltmektir. Allah yolunda can ve mal ile gayreti terk etmeyerek rûhumu şâd eyle!” (Oğlu II. Bayezid'e yazdığı mektuptan bir kesittir ve davasının dini bir misyona dayandığını belirtir.)
“Baykuştan pervamız yok, biz şahinler sürüsüyüz.” (Korkusuzluğunu ve liderlik vasfını vurgular.)