
Keşmir’deki bir terör saldırısının ardından Hindistan ve Pakistan yeniden karşı karşıya geldi. Ancak bu kez denklem daha tehlikeli: Nükleer güçler çatışma noktasında, arkalarında ise küresel devler var. Peki, küresel güçler kimi destekliyor?

Hindistan ile Pakistan arasında yıllardır süren Keşmir gerilimi, son dönemde bölgede yaşanan terör saldırıları ve hızla değişen askeri ittifaklarla yeniden alevlendi. Her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması krizi küresel bir güvenlik tehdidine dönüştürürken, ABD, Çin ve Rusya gibi süper güçlerin pozisyonları da denklemi daha da karmaşık hale getiriyor.

HİNDİSTAN ABD’YE, PAKİSTAN ÇİN’E YAKLAŞTI
Hindistan, geleneksel tarafsız duruşunu terk ederek ABD ve Batılı müttefikleriyle askeri ilişkilerini güçlendirdi. Son yıllarda Washington’dan milyarlarca dolarlık silah alan Hindistan, artık Batı teknolojisine dayalı bir ordu inşa ediyor. Pakistan ise ABD’nin Afganistan'dan çekilmesinin ardından Çin’le askeri bağlarını güçlendirdi. Şu anda Pakistan ordusunun silahlarının %80’i Çin menşeli.

ABD HİNDİSTAN’A AÇIK DESTEK VERİYOR
Keşmir’de 22 Nisan’da yaşanan saldırının ardından Hindistan Başbakanı Modi, ABD Başkanı ve Başkan Yardımcısı ile doğrudan temas kurdu. Washington yönetimi temkinli açıklamalar yapsa da, Yeni Delhi’ye verilen destek mesajları Hindistan’ın
misilleme kararını teşvik edici nitelikte yorumlandı.

RUSYA HANGİ TARAFTA?
Rusya, geçmişte Hindistan’ın başlıca silah tedarikçisiyken bu kez sessizliğini koruyor. Saldırıdan günler sonra dışişleri bakanları arasında temas kurulabildi; Putin ve Modi ancak bir hafta sonra telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

PAKİSTAN'IN SİLAHLARI NEREDEN GELİYOR?
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, 2006-2010 yıllarında Pakistan’ın silahlarının yüzde 38’i Çin’den geldi.

HİNDİSTAN'IN RUSYA'DAN SİLAH ALIMI DEVAM EDİYOR MU?
Hindistan’ın Rusya’dan yaptığı silah alımları yüzde 80’den yüzde 38’e düştü.