
İnsan beyninin karmaşık yapısını dijital ortama taşımak artık hayal olmaktan çıkıyor. Nörobilimciler, zihin yükleme teknolojisinin önümüzdeki 100-200 yıl içinde mümkün olabileceğini belirtiyor. Ancak bunun için aşılması gereken büyük teknik zorluklar ve gelişmelerin hızlanması gerekiyor.

Zihin yükleme: Bilim kurgu mu, bilimsel gelecek mi?
Nörobilim alanındaki çalışmalar, bir zamanlar yalnızca bilim kurgu senaryolarına konu olan "zihin yükleme" fikrini yeniden gündeme taşıyor. Georgia Teknoloji Enstitüsü’nden nörobilimci Dobromir Rahnev, insan bilincinin bir gün dijital ortama aktarılabileceğini savunarak, bu fikrin artık sadece bir hayal olmadığını söylüyor.

Bilincin dijital ortama taşınması mümkün mü?
Rahnev’in The Conversation’da kaleme aldığı yazıya göre, insan zihninin bir bilgisayara aktarılması henüz uzak bir ihtimal olsa da, bu düşünce bilim çevrelerinde ciddi bir şekilde değerlendiriliyor. “Zihin yükleme” olarak da bilinen bu konseptin gerçekleşebilmesi için, sadece beynin değil, onun etkileşim içinde olduğu tüm duyusal sistemlerin dijital dünyada yeniden yaratılması gerekiyor.

Bilgisayarın içinde bir yaşam formu
Beynin tüm işleyişiyle dijital ortama aktarılması yeterli değil; bu yapının çevresel uyaranlarla olan bağlantılarının da simüle edilmesi gerekiyor. Rahnev’e göre; görsel, işitsel, dokunsal ve kokusal algıların yanı sıra, bedensel farkındalık ve biyolojik ritimler gibi pek çok fizyolojik unsur da dijital ortama entegre edilmeli. Aksi takdirde, bilinç yüklense bile bu, duyulardan yoksun bir varoluşa dönüşebilir.

Dijital kopyalama için yeterli teknoloji yok
Bugün gelinen noktada, bilim insanları bu tür bir zihinsel simülasyonu gerçekleştirebilecek işlem gücüne veya yazılıma sahip değil. İnsan beyninin dijital ortama taşınması için ihtiyaç duyulan süper bilgisayar ve yapay zeka teknolojileri henüz yeterince gelişmiş değil. Üstelik böylesi bir sistemin oluşturulabilmesi için muazzam bir veri işleme kapasitesi gerekiyor.

Zihin yüklemenin ilk adımı: Beyni haritalamak
Rahnev’e göre, zihin yüklemenin temel adımlarından biri, insan beyninin üç boyutlu yapısının tüm detaylarıyla taranması. Bu da yalnızca son derece yüksek çözünürlüklü MRI teknolojileriyle mümkün olabilir. Ancak şu anda bilimsel çalışmalar, yalnızca sinek beyni ya da fare beyninin küçük bölümlerini eksiksiz şekilde haritalayabilmiş durumda.

Her nöron birer birer modellenmeli
İnsan beyninde yaklaşık 86 milyar nöron ve trilyonlarca bağlantı bulunuyor. Rahnev, bu karmaşık yapının dijital ortama taşınması için her bir nöronun hem kimliğinin hem de işlevsel yapısının eksiksiz modellenmesi gerektiğini söylüyor. Bu işlem yalnızca biyolojik verilerin dijitalleştirilmesiyle sınırlı değil; her bir nöronun zaman içindeki tepkileri de dikkate alınmalı.

2045 mi, 2145 mi? Gerçekçi tahminler ne diyor?
Teknolojinin gelişme hızı göz önünde bulundurulduğunda, bazı bilim insanları zihin yükleme teknolojisinin 2045 yılında mümkün olabileceğini öne sürüyor. Ancak Rahnev bu tahminleri fazla iyimser buluyor. Ona göre, bu teknoloji 100 yıl içinde devreye girmeyebilir ama iki yüzyıl içinde mümkün hale gelebilir. Zihin yüklemenin geleceği, bilimsel gelişmelerin hızına ve işlem gücündeki sıçramalara bağlı olacak.






