Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül darbesinin mağdurlarından Yüksel Avşar, bir gece yarısı gözaltına alındı. 45 gün gözaltında kaldığı her gün işkence gördü, 1,5 yıl cezaevinde yattı; sonra, ‘suçsuzsun yanlışlık olmuş’ denilip bırakıldı. O günleri unutamayan Avşar, “Doya doya işkence yaşadık. Duygularımız, aile olmamız, çocuk doğurmamız, her şeyimiz yarım kaldı” dedi.
DOYA DOYA İŞKENCE YAŞADIK
Yüksel Avşar 27 yaşındayken, bir gece yarısı evinden gözaltına alındı. Doktora öğrencisiyken bir anda kendisini tutuklanmış bulan Avşar, o günleri şöyle anlatıyor: “Bir gece yarısı Ankara’da askerler kapımı çalarak, ‘sıkıyönetim var. Bir süre sizi misafir edeceğiz’ dediler. Gözlerimi bağlayıp beni arabaya bindirdiler. Sonra taciz etmeye başladılar. Hiç alakam olmayan bir suçla aldılar. Hemen soydular, sular tutuldu. Emniyette 45 gün ‘DAL’ grubunda gözaltında kaldık. Tam 45 gün doya doya işkence yaşadık. Adam geliyor acayip kokan bir battaniyeyi yüzüne sarıyor. Gece istediğini sana yapıyor.”
O GÜNLERİ HALA UNUTAMADIM
Yaşadığı işkenceyi hala unutamadığını belirten Avşar, “Sağcı solcu bakılmaksızın herkesin hayatını çalıyorlardı. Bir buçuk yıla yakın Mamak’ta kaldım. Takipsizlik verildi. O zaman da bana ‘Pardon sizi almışız ama yanlışlık olmuş’ denildi. Duygularımız, sevdiklerimiz, aile olmamız ve çocuk doğurmamız her şeyimiz yarım kaldı” dedi.
BİR NESİL MAHVEDİLDİ
- Genç bir gazeteciyken tutuklanan Ali Bademci ise 12 Eylül öncesini şöyle anlatıyor: “Darbe sırasında 31 yaşındaydım, Hergün Gazetesi Adana Temsilcisi olarak görev yapıyordum. Türkeş Bey’in talimatıyla gelmiştim. 12 Eylül günü sabah saat 05.00’te askerlerce evimden alındım. Gözaltına alınma gerekçemi hâlâ anlayabilmiş değilim. Cezaevi hayatı bambaşka bir şey, bir kere hiçbir şekilde karşılığını bulamadım. Getirilenlerin çoğu toplama insanlardı, işkenceler yapıldı. Sol veya sağ bir nesil işkencelerde mahvedildi.”