Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Adaylık ve seçim ittifakı konusunda anlaşmazlık yaşayan 6’lı masanın dağıldığına dikkat çeken Erdoğan, “Malum işte 6’lı bir yuvarlak masaları vardı. Bu 6’lı masanın da nereye savrulduğunu, nereye evrildiğini açık, net görüyoruz” dedi.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz Al Suud’un davetine icabetle yaptıkları ziyareti başarıyla tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, önümüzdeki dönemde Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin geliştirilmesi için atılabilecek ortak adımlar üzerinde durduklarını bildirdi.
Körfez Bölgesi ile İran arasında bir sıkıntı olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ancak Suudi Arabistan’la özellikle savunma sanayiine yönelik müşterek bazı adımların atılabileceği konusundaki düşüncelerimizi paylaştık. Bu adımlar karşılıklı olarak bizim ülkemizde veya Suudi Arabistan’da olabileceği gibi, üçüncü ülkelerde de bu tür adımları atmak mümkün. Bizde işin teknolojisi var. Bunlarda ise sermaye söz konusu. Dolayısıyla teknoloji ile sermayeyi bütünleştirmek suretiyle bu tür adımları atmak mümkün. Bu noktada bizlerin artık pazar olmaktan çıkmamız lazım. Üreten olmamız ve üreten olmanın dışında da bizim yeni pazarları beraber bulmamız gerekir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ziyaretine ilişkin, “Yaptığınız bu ziyaret, başta Suriye olmak üzere Irak, Lübnan ve Yemen’deki bölgesel krizlerin ve savaşların nihayete erdirilmesi konusunda bir başlangıç olabilir mi? Orta Doğu’daki krizlerin nihayete erdirilmesi konusunda Türkiye bir öncülük yapabilir mi?” sorusuna karşılık şu cevabı verdi:
Dış politika üzerinden içeride bazı eleştirilerin olduğu anımsatılarak, özellikle muhalefetin dış politika eleştirilerinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son grup toplantısındaki üslubu ve “Ya bana katılın ya da önümden çekilin.” ifadelerine ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, ana muhalefetin parti içindeki kendi tartışmaları veya hangi istikamete savrulduğu üzerinde iktidar partisi olarak bir değerlendirmeye girmeyi arzu etmediğini söyledi.
Bunun kendi sorunu olmadığını ifade eden Erdoğan, “Malum, işte 6’lı bir yuvarlak masaları vardı. Bu 6’lı masanın da nereye savrulduğunu, nereye evrildiğini açık, net görüyoruz. Şunu da söyleyelim, bu 6’lı grup, kimi öne çıkaracak, kimi adayı olarak belirleyecek, bu da bizim sorunumuz değil. Şu anda Cumhur İttifakı, adayını belirlemiştir ve Cumhur İttifakı bu adayıyla beraber yoluna devam etmektedir. Bu birlikteliğimiz, bu beraberliğimiz, sağlam bir şekilde inşallah 2023’e doğru yürüyor. Temennimiz, sürekli olarak güç kazanmak ve kazandığımız bu güçle de inşallah bu seçimlere girmektir. Muhalefetin ne yaptığı da bizi pek ilgilendirmemektedir. Temenni ederiz ki ülke için hayırlı bazı adımlar atsınlar, ‘Biz de böyle bir hayırlı iş yaptık.’ desinler. Ama şu ana kadar da böyle bir şeyi görmüş değiliz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nden, Pınarhisar ve Çakıllı Çevre Yolları Açılış Töreni’ne canlı bağlantıyla katıldı. Pınarhisar’ın hayatında önemli yere sahip olduğunu belirterek cezaevi yıllarını hatırlatan Erdoğan, “Recep Tayyip Erdoğan’a belediye başkanlığını çok görenler 11 yıl Başbakanlık, 8 yıla yakındır da Cumhurbaşkanlığına şahitlik etmek zorunda kaldı” dedi. Erdoğan Pınarhisar Cezaevi’nin, bir taş medreseye dönüştürüldüğünü söyledi.
Kadir Gecesi ile içki sofrasında dalga geçilen görüntüleri sert ifadelerle eleştiren Erdoğan “Ülkemizde hâlâ milletimizin değerlerine kin duyan, nefretini kusan bir kesim mevcuttur. Bu Ramazan ayında da mankurtların nefret suçlarına maruz kaldık. Demokrasiyle özgürlükle hakla hukukla ahlak ve vicdanla bağdaşmayan bu tür görüntüleri Allah’a havale ediyor ve milletimizin takdirine bırakıyoruz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde sosyal yardım uzmanı olarak çalışan bir kadının, PKK kampında uzun namlulu bir silahla çekilmiş bir fotoğrafının kamuoyuna yansıdığı olayla ilgili Erdoğan, her şeyden önce fotoğrafın “bir delil, bir ispat” olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bunun hesabını vermesi lazım. Neden böyle bir teröristi istihdam ettiği, neden teröristlerin müracaat ettiği kapı olduğu ve neden onlara mali imkanlar sağlandığı sorularının cevabının verilmesi lazım. Elbette seçim öncesi verilmiş sözler var. PKK’nın uzantısı konumundaki partiye verilen sözler var. Bundan sonraki süreç de tabii özellikle yargının sürecidir. Yargı da zaten gereğini yapacaktır, ben öyle inanıyorum, öyle de olması lazım.”
Günümüzde evlerdeki sayaçların “yapılanları, yalan yanlış operasyonları” tespit etme imkanı verdiğini ifade eden Erdoğan, “Yani gittiği evin elektriği var mı yok mu bundan haberi yok. Ne yaptığının da farkında değil. Yanındaki kendi danışmanları da Bay Kemal’i ciddi manada aldatıyorlar, o da oyunlara çok rahat geliyor. Çünkü kendisinin ufku yok. Bu ufuk karanlık. Onun için onu aydınlatmaya büyük ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Suudi Arabistan ile temasların başladığı, benzer bir durumun üst düzeyde Mısır’la söz konusu olup olmadığına ve konunun Cidde’de gündeme gelip gelmediğine ilişkin soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Ukrayna’daki savaşa dair gelişmelerin ele alındığı görüşmede Guterres, Moskova ve Kiev temaslarına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bilgi verdi.
Erdoğan, görüşmede gerek İnsani Temas Grubu gerek tahliyeler ve insani yardım konularında BM öncülüğünde yapılacak çalışmalara Türkiye’nin elinden gelen desteği vermeye hazır olduğunu ifade etti. Erdoğan, bu krizin aşılması için yürüttükleri çabalara kararlılıkla devam edeceklerini dile getirdi.