
İBB’ye yönelik operasyonda KKTC’de yakalanan reklam şirketi sahibi Kaan Ketenci, açık hava reklamlarındaki yolsuzluklarda son karar vericinin İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun olduğunu anlattı. Ketenci, “Ticari hayatım bitirilmeye çalışıldı, başkaca şahıslara iltimas gösterildi” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında, KKTC’de yakalanarak Türkiye’ye getirilen Park Dijital Medya’nın sahibi Kaan Ketenci, etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirterek verdiği ifadede çarpıcı bir reklam zincirini deşifre etti. Belediye iştiraki şirketler üzerinden şekillenen bir sistemde, yatırım yaptığı panoların birer birer elinden alınmasıyla hikayesinin son bulduğunu anlatan Ketenci’ye göre, sistemin başındaki onay makamının ise Murat Ongun olduğunu anlattı. “Açık hava reklamlarının başı Murat Ongun’du. Son karar verici oydu.” diyen Ketenci, reklam alanlarının belirli firmalara tahsis edildiğini, kendisinin dışlandığını, müşterilerinin tek tek aranarak üzerindeki baskının sistematik hâle getirildiğini anlattı.

Metro Pano Projesiyle başlayan süreç
Hiçbir ihaleye girmediğini belirten Ketenci, Yıldız, Kabataş ve Beşiktaş Meydan Metrosu’nda görüntü kirliliğini önlemek amacıyla panolar yerleştirmek için bir proje sunduğunu anlatan Ketenci:
“18 pano yaptım. 12’si İBB’ye kalacak, kendi söylemlerini yayınlayacaklardı. Kalan 6 pano masraflarımı karşılayacaktı. Bu sürede kira da alınmayacaktı.” İfadelerini kullanan Ketenci, kısa sürede ticari karlar yerini bürokratik baskılara bırakmaya başladığını belirtti.
Faturalandırmalar, drone anlaşması ve 2 milyonluk ecrimisil
Panolar aktifken gelir faturalarını Elif Güven’e teslim ettiğini söyleyen Ketenci, masrafların çıkmasının ardından ecrimisil ödemeye başlayacaktı. Ancak süreç farklı bir yöne evrildi. Elif Güven, projelerin artık Kağan Sürmeöz üzerinden değil, Medya A.Ş. üzerinden ilerleyeceğini bildirdi.
“Ecrimisil 2 milyon TL olarak planlandı. Ama bir anda 3 milyonun üzerine çıktı. Ardından Medya A.Ş. firmasıyla ‘Drone Anlaşması’ adı altında bir sözleşme imzaladık. Faturalandırmalar sahte hizmet adıyla yapıldı.”
Panoların masrafı daha çıkmadan borç bindirildi. Ketenci, bir hafta içinde ödeme yapması için uyarıldı. Parayı ödeyemeyince 8 Eylül 2022’de zabıta vinçle sahaya indi. Tüm panolar söküldü.
“Kaan Ketenci ile artık çalışılmayacak”
Ticari baskılar bununla da sınırlı kalmadı. Ketenci, Medya A.Ş.’nin o dönemki yöneticilerinden Elif Güven’in, müşterilerine ulaşıp açıkça baskı uyguladığını iddia etti:
“Elif Güven, müşterilerimi tek tek arayarak ‘Artık Kaan Ketenci ile çalışılmayacak’ dedi. Ticari hayatımı bitirmek için sistematik bir mobbing uygulandı.”
En dramatik örnek Bağdat Caddesi’ndeki Canoğlu Apartmanı oldu. 17 kişilik muvafakat listesinden biri eksilince reklam izni iptal edildi. Ancak aynı alan daha sonra muvafakat şartı aranmadan Sev Reklam firmasına verildi. Üstelik bu sadece bir başlangıçtı:
“Kazancı yıllık 5 milyon TL olan bu alan elimden alındı. Daha sonra Bağdat Caddesi’ndeki tüm reklam alanları Alper Aydın’a verildi. CİMER’e şikâyet ettim, ama zabıta dahi müdahale etmedi.”
MASAK ve İçişleri Raporları: 13 milyonluk sözleşme
İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan tevdi raporuna göre, Park Dijital Medya ile Medya A.Ş. arasında 13.381.528 TL’lik sözleşme imzalandı. Aynı firmaya İBB tarafından 2.201.779 TL ecrimisil tahakkuk ettirildi. MASAK ise bu süreçte 3 milyon TL’yi aşan para hareketi tespit etti.
Ketenci, bu işlemlerin şirket içi transferler olduğunu belirterek:
“Suç teşkil eden bir para transferi yoktur. Eğer kamuya zarar verdiysem, bu zararı ödemeye hazırım.” dedi. Ketenci ifadesinin sonunda etkin pişmanlık talebinde bulundu ve serbest bırakılmasını istedi.