Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’ne ait maden ocağında, önceki akşam saat 18.15’te yaşanan grizu patlamasında can kaybı arttı. Eksi 300 ve eksi 350 kotlarındaki facianın ilk anından itibaren içeride kalan madencilerin kurtarılması için büyük bir seferberlik ilan edildi.
AFAD, itfaiye, sağlık, jandarma, polis, UMKE, Türk Kızılay ve TTK ekipleri arama-kurtarma çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Ankara, Bolu, Karabük ve Kastamonu’dan yüzlerce gönüllü de kaza alanına gelerek arama kurtarma faaliyetlerine destek verdi. Patlama anında 110 kişinin çalıştığı madende 41 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. 58 kişi kurtarıldı, yaralı olarak çıkarılan 11 madenci Bartın ve İstanbul’daki hastanelerde tedavi altına alındı.
Patlama haberiyle birlikte İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin hemen bölgeye giderek çalışmaları yerinden koordine etti. Bakanlar dün Bartın’da son duruma ilişkin açıklama yaptı. Olayın yaşandığı saatten itibaren yerin 300-350 metre altında büyük çaba sarf edildiğini anlatan Soylu, “26 şehidimizin olduğunu açıkladıktan sonra 14 şehidimize daha ulaştık. Yani 40 şehidimize ulaşmış olduk. Naaşlarını buradan çıkarıp hastanelere ulaştırdık” diye konuştu.
Madende yangın olmasına rağmen sağ kurtulan madencilerin arkadaşlarını orada bırakmamak için büyük fedakarlık ortaya koyarak arama kurtarma çalışmalarına katıldığını söyleyen Soylu, “Hepsine minnettarız. 110 madencimizden 58’i, kimisi kendi imkanlarıyla, büyük bölümü de arkadaşlarımızın gayretleriyle kurtarıldı. Bir madencimizle ilgili belirsizliğimiz var. O belirsizliğin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar sürüyor” dedi. Açıklamadan saatler sonra durumu belirsiz olan 1 madencinin de cansız bedenine ulaşıldı. Madende kimse kalmazken ölü sayısı 41’e çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünkü Diyarbakır programını iptal edip maden faciasının yaşandığı Bartın’a geldi. Sosyal medya hesabından “Kaybettiğimiz madenci kardeşlerimizin aileleri, evlatları emanetlerimizdir. Can kayıplarını telafi edemesek de, vefat eden kardeşlerimizi geri getiremesek de en küçük mağduriyete dahi izin vermeyecek, ailelerimize sahip çıkacağız. Adli makamlarımız canımızı, ciğerimizi yakan bu elim hadiseyi tüm boyutlarıyla soruşturacak, en ufak bir ihmali dahi karşılıksız bırakmayacaktır” açıklamasını yapan Erdoğan, öğleden sonra Bartın’a indi. Erdoğan’a TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da eşlik etti.
Madende incelemelerde bulunup AFAD Mobil Afet Koordinasyon Merkezi’ndeki koordinasyon toplantısına başkanlık eden Erdoğan, toplantıdan sonra açıklama yaptı. Hayatını kaybeden madencilere Allah’tan rahmet, ailelerine ve millete başsağlığı dileyen Erdoğan, “Bu patlamanın nasıl yaşandığı, varsa sorumlularının kimler olduğu, yürütülecek idari ve adli soruşturmayla ortaya çıkacaktır. Bu soruşturmalara çok yönlü olarak zaten başlanmıştır” dedi. Erdoğan özetle şunları kaydetti:
“Her konuda olduğu gibi çalışma hayatında da ‘Önce insan’ diyoruz. İnsan hayatının güvende olmadığı hiçbir faaliyet bizim için muteber değildir. Bu anlayışla maden ocaklarımızda hala önemli sayıda ölümlerin olduğu kazaların yaşanıyor olmasını tabii ki kabul edemeyiz. Artık madenlerimizde hiçbir eksik, hiçbir gereksiz risk görmek istemiyoruz. Gerek Bakanım gerek Sendika Başkanım ve bu alandaki sendika kolunda faaliyet gösteren arkadaşlarımız, son 1 ay içerisinde ocağa indiler. Orada yerinde tetkiklerini yaptılar. Mevcut ocaklar içinde Amasra Kömür İşletmeleri şu an en ileri imkanlara sahip bir maden. Teknolojinin tüm kabiliyetlerini, işletmeciliğin tüm maharetlerini kullanarak maden kazalarını inşallah tarihe gömmek için elimizden gelen gayreti göstermenin çalışmaları içerisindeyiz.”
Ailelere yönelik aldıkları destek kararını açıklayan Erdoğan, şunları kaydetti: “Maden şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmak, bu devletin ve onun en yüksek temsilcisi olarak bizim boynumuzun borcudur. 500 500 olmak üzere devlet ve ilgili bakanlığımız, bunun yanında sendikamız 200, bunun yanında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız 100, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız 50 bin TL olmak üzere ilk etapta hemen ailelere bu desteğimizi vermiş olacağız. Ayrıca tabii devlet olarak yapmamız gereken yardımı hemen kabine toplantımızda belirleyip onun da adımını atacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, maden sahasındaki incelemesinin ardından Uğurlar köyüne geçti. Patlamada hayatını kaybeden Selçuk Ayvaz’ın ailesine taziye ziyaretinde bulunan Erdoğan, daha sonra patlamada hayatını kaybeden Rahman Özçelik ve Güldal Serenli’nin cenaze törenine katıldı. Ailelere başsağlığı dileyen Erdoğan, madencilerin yakınlarını teselli etti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 3 hafta önce bu madende incelemelerde bulunduğunu anlattı. Patlama hakkında bilgi verirken gözyaşlarına hakim olamayan Dönmez, “Yangın büyük oranda kontrol altına alındı. Yangının soğutulmasıyla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Şu an kuyu başındayız. Buradan 350 metre aşağıda oldu ama 2,5 kilometre de uzaktayız. Yürüyerek bile oradan buraya 45-50 dakikadan önce gelme şansımız yok. 3 hafta önce Türk-İş Başkanı’mızla buradaydık, kardeşlerimizle. İnşallah Rabbim bize bir daha böyle acılar yaşatmaz” diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Ateş düştüğü ocağı yakar ama bugün bu acıyı hepimiz hissediyoruz. Milletimizin acısı büyük, madencilerimizin acısı büyük. Allah yakınlarına sabır versin sabır versin. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.
Türkiye’de arama kurtarmanın en uzman ekiplerinin bulunduğu bölgenin burası olduğunu
anlatan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da “Türkiye’de nerede bir iş kazası varsa biz işçiler bu bölgeden destek alıyorduk ama maalesef başımıza böyle bir olay geldi” diye konuştu. Bölgeyi bir süre önce bakanlar ve sendika başkanlarıyla ziyaret ettiklerini belirten Atalay üzüntüsünü şöyle dile getirdi: “Madencilerin sıkıntı ve problemlerini Bakan beye intikal ettirdik. Aradan 3 hafta geçti, bu olayla ilgili buradayız. İnşallah son olur.”
600’e yakın işçisi bulunan madenin çalışanları da arkadaşlarını kurtarmak için yardıma koştu. Patlama sırasında ocakta bulunan ve sağ kurtulan madenciler yaşadıklarını anlattı. Patlamanın 100 metre yukarısında çalışan 15 yıllık maden işçisi Ayhan Kobay, olayı duyar duymaz bütün madencilerin arkadaşlarını kurtarmak için seferber olduğunu söyledi. Kobay, “Herkes elinden geleni yaptı ancak bu meslekte biz her gün helalleşerek evden çıkıyoruz” dedi. Kobay olay anını ise şöyle anlattı:
“Aşağıdan ses geldi ve bir anda toz bulutu oluştu. Şoku atlattıktan sonra hemen yardıma gittik. Başarabilenler yukarı çıkmıştı. 350 metreye indik, göz gözü görmüyordu. Gördüklerimin nabızlarını kontrol ettim. Sağ kimseyi bulamadım. Gazlı bölgede oksijen maskesiyle 1 saat onlara yardım etmeye çalıştım. Fakat çöküntüler, açık alev ve diğer birçok faktör onlara ulaşmamızı engelledi. Vefat edenleri yukarı çıkarmaya başladıklarında ailelerine hiçbir şey söyleyemedim. Kollarımda taşıdığım bir arkadaşımın ailesi onu sorduğunda hiçbir şey diyemedim. Dilim tutuldu, ‘Bilmiyorum, görmedim’ diyebildim.”
Maden işçisi Aydın Kalaycı, “Büyük bir patlamayla her taraf birbirine karıştı. En çok üretim hattındaki arkadaşlarımız etkilendi. Ben 2 dakika ile kurtuldum. Tavandaki su torbaları basınçta perde görevi yapıyor, su aşağı boşalıyor. Benim bulunduğu taraf hiç etkilemedi” dedi. Yaralı kurtulan Kemal Berberoğlu ise “Büyük bir cendere yaşandı. Birbirimize ‘Neredesin?’ diye bağırdık. Birbirimizi bulduk, maskemizi takıp çıktık. O anda çok korktuk. İlk aklıma gelen çocuğumdu. ‘Gittim ben’ dedim” diye konuştu. 14 yıldır madende çalışan Celal Kara ise şunları söyledi: “Müdürlerimizle birlikte ocağa indik. Önce tahlisiye ekipleri girdi. Onların peşine de hiç tereddüt etmeden biz indik. Kurtarma çalışmalarına katıldık. Gaz basımı olunca bizi tedbir amacıyla dışarı çıkarttılar. 1-2 saat sonra gece 2 gibi tekrar ocağa girdik. Arkadaşlarımızı öyle görünce çok üzüldük. Bunların hepsi genç arkadaşlarımızdı.”
3 vardiya çalışan madende gündüz vardiyası saat 15.00’te ikinci vardiyaya devredildi. İşletmenin en kalabalık vardiyasında 300’e yakın madenci çalışıyordu. Patlama, 350, 250, 100 ve +40 kotları olan madenin en derin seviyesinde gerçekleşti. Çıkan yangına, “One Seven” ismi verilen 1 damla su ve 6 damla köpük üreterek basınçlandırılan hava-köpük karışımı söndürme cihazıyla müdahale edildi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bartın’daki faciayla ilgili taziye mesajı yayınladı. Bahçeli mesajında “İzah ve ifadesinde kelimelerin yetersiz kaldığı söz konusu maden faciası hepimizi ve herkesi hüzne boğmuştur. Elbette dayanışmanın, yardımlaşmanın ve kenetlenmiş ortak bir iradenin eşliğinde bu zor ve çetin günlerin yaraları Allah’ın izniyle sarılacaktır. Maden ocağında emek ve alın teriyle ekmeğini kazanmanın mücadelesini verirken hayatlarını kaybeden işçi kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, hastanelere nakledilip tedavileri devam eden işçi kardeşlerimize de şifalar diliyorum. Rabbim’den niyazım, ebediyete irtihal eden işçilerimizi cennetiyle ve cemaliyle buluşturmasıdır. Bu duygularla kederli ailelere ve aziz milletimize sabır ve baş sağlığı temennilerimi bahusus iletiyorum” ifadelerine yer verdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz da Bahçeli’nin talimatıyla Amasra’ya geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup başkanvekillerinden oluşan kalabalık bir heyetle Amasra’ya geldi. Ölen madencilerden Rıdvan Acet’in cenaze törenine katılan Kılıçdaroğlu, ailelere başsağlığı diledi. Amasra’da cenaze yakınlarını ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de “Ailelerimize, milletimize tekrar sabır ve başsağlığı diliyorum. Allah bir daha bu acıları yaşatmasın” diye konuştu.
Bartın’daki madende ölen işçilerin 28’inin isimleri şöyle:
Deniz Baysal, Ferhat Poyraz, Ali Doğru, Aziz Köse, Berkay Pınarcıoğlu, Emrah Kaval, Enes Aydın, Ercan Akdeniz, Fikret Kansız, Gökhan Mercan, Murat Ergin, Rahman Özçelik, Ramazan Özer, Selçuk Ayvaz, Serkan Nakaş, Şuayip Okul, Yener Saygın, Mehmet Kara, Rasim Bulut, Sabri Akdere, Murat Öztan, Serhat Kahraman, Suat Demirkıran, Yasin Çelik, Güldal Serenli, Orhan Altun, Emrah Kaya, Rıdvan Acet.