Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz’e seslendi: “Adalet, bizim ve yakınlarımızın bile aleyhine olsa onu gerçekleştirmeliyiz” Aktay, ‘Hadim-ül Harameyn’ olan Kral’ın Allah’ın emri olan bu düsturu yerine getireceğine inandıklarını kaydetti. Aktay, dünyada artık milyonlarca Cemal Kaşıkçı bulunduğunu aktararak, basın toplantılarının dünyanın her yerinde yapılacağını hatırlattı.
“Adalet istiyoruz” diyen Yasin Aktay, Kaşıkçı’nın mücadele verdiği bütün değerler uğruna şehit edildiğini belirterek, mücadelesini de şehitlikle taçlandırdığını söyledi. Kendisi üzerinde bir kader tecelli ettiğini dile getiren Aktay, “Rahmetli, şehit Cemal Kaşıkçı, konsolosluğa girerken başına bir şey gelmesi durumunda ulaşılması için benim ismimi vermişti. Ne yazık ki haber bize ulaştığında elimizden geleni en acil bir şekilde yapmış olsak da iş işten geçmişti. Onun hayatını kurtaramadık. Haber bize ulaştığında zalimler tarafından, 21. yüzyılda ‘Böyle şeyler olmaz.’ zannettiğimiz dönemde insanlık tarihinin kaydedebileceği en vahşi cinayete kurban gitmişti bile.” diye konuştu.
Kaşıkçı’yı “Basın, fikir, vicdan hürriyeti ve demokrasi” şehidi olarak niteleyen Aktay, şöyle devam etti: “Bugün basın mensupları olarak onun şehadetine göstermiş olduğunuz bu ilgi dolayısıyla hepinize çok teşekkür ediyoruz. Bu bizi umutlandırıyor. İnşallah bir daha bu tür olayların gerçekleşmemesi için umut veriyor. Bunu akıllarından geçirenlere de bir ibret oluşturuyordur zaten. Varlığınız ve ilginiz onun canını alanları her gün öldürüp diriltiyor. Hiç endişe etmeyin. Şu anda emin olun karşılaştıkları bu rezalet, yüz yüze oldukları bu lanet, onların Cemal Kaşıkçı’yı öldürmeyi akıllarından geçirdikleri her ana lanet edecek hale getiriyor. Bu açık. Şu anda hepsi ‘Bu hatayı neden yaptık?’ diye düşünüyorlar. Bir kalemi yok etmek istediler, yok edeceklerini zannettiler. Onu yok ederken, ortaya koydukları o vahşet ayaklarına dolandı. Onları korktukları o fikirler, dağ gibi, okyanus gibi oldu, üzerlerine yağıyor.”