CHP, HDP ve İYİ Parti’nin çeşitli taktiklerle engellemeye çalıştığı yeni infaz yasası, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak infaz yasası üzerindeki tartışma bitmedi.
CHP, 90 bin mahkumu ilgilendiren infaz yasasını Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıyacaklarını açıkladı. Muhalefet ve bazı hukukçuların, kamuoyunda ‘Rahşan Affı’ olarak bilinen kanunla karşılaştırdıkları infaz yasasının, AYM’ye yapılacak bir başvuruda iptal edileceğini ve ‘Rahşan Affı’nda olduğu gibi kapsamının genişleyeceğini iddia ediyordu. İnfaz düzenlemesinde imzası bulunan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ali Özkaya, yeni infaz yasası ile ‘Rahşan Affı’ arasındaki farkı ve AYM’nin ‘Rahşan Affı’ndaki iptal gerekçelerini Yeni Şafak’a değerlendirdi.
Özkaya, AYM’nin ‘Rahşan Affı’ndaki iptal kararlarından birinin koşullu salıvermeyle ilgili genel kurallara ilişkin olduğunu belirterek, “Yüksek Mahkeme, ‘Bu, koşullu salıvermeyi aşan, özel af getiren bir düzenlemedir’ dedi. Çünkü otomatik olarak cezadan 10 yıl siliniyordu. Bu nedenle iptal kararı verdi” diye konuştu.
Özkaya, o dönem memurlar ve kamu görevlileriyle ilgili suçlarda, zimmet, rüşvet, irtikap gibi ağır suçların erteleme kapsamına alındığını ancak en hafif olan görevi kötüye kullanma suçunun ise erteleme kapsamına alınmadığı belirtti. AYM’nin de bunun iptal gerekçesi yaptığına dikkati çeken Özkaya, “Anayasa Mahkemesi, ‘Aynı statüde olan kamu görevlilerinden ağır suçluları kapsama alıp hafifini almamak Anayasa’nın eşitlik kuralına aykırıdır’ dedi. 240. maddeyi bu şekilde iptal etti” ifadelerini kullandı.
AYM’nin 2002’de verdiği kararda 4 ilke koyduğuna işaret eden Özkaya, “Bir, mahkum cezanın belli bir süresini cezaevinde geçirecek. İki, iyi halli olacak. Üç, gözetim ve denetim yükümlülüğü altında cezaevinden çıkarılacak. Dört, bu süre içinde suç işlerse tekrar cezaevine girecek. Bizim kanunumuz AYM’nin koyduğu bu dört şartın dördünü de taşıyor” dedi.
90bin kişinin cezaevlerinden tahliyesinin önünü açan infaz düzenlemesi kadın, çocuk ve yaşlı hükümlüler için yeni bir dönemin kapısını araladı.
Pozitif ayrım sağlayan kanunla, çocuğu bulunan kadın, yaşlı ve çocuk hükümlü ve hamilelerin daha insani şartlarda denetimli serbestlik tedbirleriyle cezalarını çekebilmelerine de imkan sağlandı: