AK Parti Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş, TVNET'te yayınlanan Net Bakış programında TVNET Genel Müdür Yardımcısı Serhat İbrahimoğlu, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu ve Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Her şeyi etkileyen bir pandemiyle karşı karşıyayız. Hiçbir ülkenin bu durumdan tek başına çıkışı yok. Türkiye, bu süreçte özellikle sağlık alanında altyapısının kuvvetli olması dolayısıyla tıbbi bakımdan dünyanın birçok ülkesine fark atan bir başarı ortaya koymuştur. Bu süreçte erişkin yoğun bakım üniteleri yüzde 51 oranında artırılmıştır. Aşı meselesinde de Türkiye kendi aşısını üretememesine rağmen 11 milyon aşıyı vurdu. Bu büyük bir başarı.
Dünyanın yeni bir küresel siyasal mimariye, düzene ihtiyacı var. Pandemi bunu ispat etti. Dünya Sağlık Örgütü bu süreçte son derece fonksiyonsuz bir hale geldi. Böyle bir dünya ayakta kalamaz. Türkiye içinde bulunduğu coğrafyada aktif bir şekilde yer almıştır.
Kim zihninde bu bölgede bir şey yapmaya kalkıyorsa ters teper. Haritalar aslında Osmanlı Devleti üzerinden çok eski bir alışkanlıktır. Emperyal projelere karşı oldukça tecrübeli bir milletiz. Bu haritalar tesadüfen ortaya konmaz. Bunlara karşı uyanık olmamız lazım. Gösterilen haritaların fitneden başka bir amacı yok.
AK Parti'nin ortaya koyduğu en önemli şey vizyonu. Asıl önemli şey güçlü ve büyük Türkiye hedefinden vazgeçmemektir. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki, başkasının önünde tek ayak üstünde terbiye salonunda bekleyecek Türkiye devri kapanmıştır. Türkiye'nin bir tane yolu vardır. 2023 değişir 2053 olur, ama yoldan asla dönmeyeceğiz. Bunu unutursak gidecek istikametimizi de kaybederiz. Türkiye ya içine kapanıp başkalarına yaranmak için elindeki imkanları kullanmaktan vazgeçecek ya da elindeki bütün imkanları seferber ederek yeniden güçlü ve büyük olmak için mücadele edecek.
Kongreler önemli bir ivme yakalamamıza sebep oldu. Çok sayıda genç kardeşimiz, kadın siyasi aktörlerimiz yönetime girmiş oldu. Bu kongreler bir milat. Yeni bir ruhla güçlü ve büyük Türkiye istikametinde ilerleyeceğiz. AK Parti'yi sıradan bir parti olarak görürsek kaybederiz. AK Parti bir dava hareketidir. 94 ruhu hakikaten en kötü zorluklar içerisinde yokluktan bir varlık çıkarma mücadelesiydi ve başarılı olmuş bir mücadeleydi. Yeni bir şey söylemiyorsanız, yapmıyorsanız toplumda yeriniz yok.
AK Parti dönemindeki en büyük kazanım, iç ve dış vesayeti yıkmasıdır. Bu dönemde yaptığımız en büyük değişikliklerden birisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. 28 Şubat'ta parlamentodaki çoğunluk kaybedildiği için postmodern darbe başarılı oldu. Şimdi artık bu imkan yok. Sandıktan kim çıkarsa bu ülkenin cumhurbaşkanıdır. Varsa gücünüz anayasayı değiştirecek gücünüz, buyurun gelin. İttifaklar meselesinde kimseye bir şey demeyiz. Ama şunu söylüyoruz, ittifaklar açık ve anlaşılır olmalıdır. 15 Temmuz'da başlayan Cumhur İttifakı'nın ilkeleri bellidir. Ümit ederiz ki, emperyalizme karşı mücadelede ittifakı destekleyenlerin genişletmesini temenni ederiz.
Bir tek şeyin üzerinde duruyorlar: Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin.
İstanbul ve Ankara seçimlerinde gördük. HDP'nin yöneticileri, "Biz olmasaydık İstanbul ve Ankara'yı alamazdınız" dedi. İYİ Parti'ye oy vermiş olan milliyetçi kardeşlerimiz nasıl olacak da bu iş birliğini içlerine sindirecekler. Kemalist kardeşlerimiz nasıl olacak da terörle yan yana duran HDP'yi içine sindirecekler. Bunu samimi olarak soruyorum. Bunların net şekilde ortaya konulması lazım. Bir tweetten sonra bile sarsılan ittifak çok ayakta kalamaz.
Ülkeyi yönetmek için bir perspektifinizin olması lazım. Karşı taraftaki ittifakın böyle bir özelliği yok. İttifaklar önce parti tabanlarında oluyor. Cumhur İttifakı sokaklarda bu ittifakı kurdular. Kılıçdaroğlu ve dostlarının kağıt üzerinde anlaşsalar bile bir kıymeti olmadığına inanıyorum. Gara operasyonu sırasında ortaya konulan tavır, bu partilere oy veren birçok vatandaşımızı rahatsız etti.
Muhalefet partilerinde yaşanan hırçınlıklar, bir net tavır ortaya koyamamanın vermiş olduğu telaş. Tavsiyemiz milli meselelerde temel meselelerde teklifler farklı olsa bilse ortak noktada durmaktır.
Hiçbir ön yargımız ön koşulumuz olmadan herkesi masaya davet ediyoruz. İlk dört maddenin tartışılması dışında kim ne söyleyecekse söylesin. Bu bizim reformlarımızı taçlandıracak bir şeydir. Seçim barajı tartışmaları da ortaya konulacak. Daha demokratik ve katılımcı bir sistemi inşa etmek için gayret ediyor.
Seçim barajında çalışmalarımızı bitirdik, son noktayı MYK'da koyarız. Daha sonra da diğer partilerle de görüşeceğiz. Seçim barajı milletvekilleri ile seçmen arasındaki bağın kurulmasına imkan vermiyor. Seçim bölgeleri daraltılabilir. Belki en ideali odur. Parti olarak irademiz daraltılmış bölgeden yanadır.
Çok açık söylüyorum 1982 anayasasında masum insanların kanı vardır. Samimiyetle sivil, çağdaş, kapsayıcı bir anayasa yapılabilmesi iradesinin ortaya çıkması lazım.
Türkiye, başından itibaren net bir tavır sergiledi. Amacımız, Suriye'nin toprak bütünlüğü, terör saldırılarının sonlandırılması ve bölgenin etnik ayrışma alanları alanına gelmemesiydi. İsteriz ki bölge ülkeleri sorunlarını kendi başına çözebilsin. İnşallah özgür bir Suriye'nin inşa edildiği bir sürece girerler.
İki ülke arasındaki problem demokratik yollarla seçilmiş cumhurbaşkanının darbe ile indirilmesiyle başladı. Bizim Mısır halkıyla bir problemimiz olmadı, olmayacaktır. Asırlardır çok yakın ilişkisi olan iki milletiz. Mısır'ı yöneten darbe yönetiminin dahi kendi milli menfaatlerini öncelemek gibi bir amacı vardır. Yunanistan ile yaptıkları anlaşma Mısır'ı Akdeniz'de kısıtlayan bir anlaşmaydı. Kendi milli menfaatlerini genişletecek bir çaba içinde olacaklarsa Libya ile olduğu gibi yeni bir sürecin önü açılabilir.
İki ülkenin iyi niyetli davranması aradaki sorunları çözmeyeceği gibi kötü niyetli davranması da bozmaz. Koptuğu zannettiğimiz dönemler oldu. İki temel sorun üzerinden son dönemde gerilimler yaşandı. Bunlar, FETÖ'nün ABD'de korunuyor ve kollanıyor olması ikincisi ise PKK'ya askeri ve siyasi destek sağlanıyor olması. Ortadoğu'nun istikrarlı tek ülkesi Türkiye. ABD'liler bunu görmüyorlar mı? Şu tercihi yapacaklar, 3-5 bin adamın olduğu terör örgütü mü? Yoksa Türkiye mi? Bu anlamda Türkiye ile ilişkileri olumlu anlamda gözden geçireceklerini düşünüyorum.
Bu bir günde ortaya çıkmadı. Türkiye neden S-400'ü aldı, ABD'nin bunu sorgulaması lazım. Türkiye'yi oyalıyorsunuz bizim de sınırlarımıza füze düşüyor. Hava savunmasına ihtiyacımız var. Alternatif olarak da bu karşımıza çıktı. S-300 alanları sorgulamayacaksınız ama Türkiye'yi sorgulayacaksınız.
Kadına karşı şiddetin önlenmesi bizim kırmızı çizgimizdir. Olaylar kabul edilebilir şeyler değil. Bunların hem en ağır şekilde cezalandırılması hem de irdelenmesi lazım. Meclis komisyonunun kurulması doğru bir tekliftir. Bu mesele Türkiye'nin gündeminden bir şekilde çıkmalıdır. Türkiye bunu hak etmiyor. Toplumsal farkındalığın artırılması hem siyaset hem de sivil toplumun çok aktif şekilde çalışması lazım.
Sinsice, kutsal bir gecede gözaltına alınması insanlık suçudur. Bu eylem bilerek, isteyerek, Müslümanlara gözdağı vermek için yapıldı. İslam dünyasının kahredici sessizliğini bulmuşken siyonist fikriyat "Altın vuruşumuzu yapalım, Filistin'i ilhak edelim" diyor. Ne yaparlarsa yapsınlar Filistin davası kutsaldır.