Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İslam dünyasını ayağa kaldıran İsveç'teki Kur'an-ı Kerim provokasyonu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Prof. Erbaş, “Avrupa'da hukuka ve insan haklarına inanan, inanca saygı ve toplumsal barışı önceleyen tüm entelektüel, akademisyen, aktivist, sivil toplum kuruluşları, medya mensupları ve aklıselim insanların, kutsallara karşı bu açık saldırılara tepki göstermesi ve inisiyatif alması gerekir. İnsana ve inanca değer veren tüm din ve inanç mensuplarının aynı şekilde tepki göstermesi bir insanlık vazifesidir” dedi.
“İslamofobi konusunda herhangi bir çağrı yapılacak mı” sorusu üzerine Erbaş, Avrupa'daki entelektüellere çağrı yapacaklarını açıkladı. Erbaş, “Çeşitli kesimlerin temsilcilerine bir mektupla ulaşacağız, onun çalışmalarına başladık. Çarşamba günü İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile çevrim içi bir toplantı planlıyoruz. Burada sadece İsveç'teki menfur Kur'an yakma eylemine yönelik değil, Avrupa ülkelerinde yapılan birtakım İslamofobik saldırılara karşı tepkimizi hep birlikte göstermeye gayret edeceğiz” şeklinde konuştu.
Diyanet'in İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılılan eylemi yargıya taşıyıp taşımayacağı sorusunu Erbaş şöyle yanıtladı: “Dün birim amirleri ve başkan yardımcılarıyla çok önemli bir toplantı oldu. O toplantıda konuştuğumuz konulardan birisi de özellikle başkanlığımızın 120 ülkedeki ataşelikleri ve müşavirlikleri önderliğinde mahkemelere başvurma şeklinde bir eylemimiz olacak inşallah. Bir de çeşitli yerlere mektuplar yazarak özellikle Kur'an-ı Kerim'e, camilere yapılan bu tür saldırılara karşı duruş sergileme noktasında tavrımızı göstereceğiz.”
konumuna gelmiştir.”
Avrupa’nın inançlara saygı noktasında ikiyüzlü olduğunu belirten Prof. Erbaş, “Papalık ve Hristiyan dünyasından Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına ilişkin herhangi bir tepki geldi mi” sorusunu şöyle yanıtladı: “Doğrusu Hristiyan dünyadan tepki mahiyetinde bir şey duymadık şu ana kadar.”
Diyanet’in yurt dışında Kur’an-ı Kerim’i tanıtma çalışmalarına ilişkin Prof. Erbaş şu bilgileri verdi: “Hediyem Kur’an Olsun’ kampanyası kapsamında 35 dilde 1,5 milyona yakın Kur’an-ı Kerim meali dağıtıldı.”
İsveç'in İstanbul Başkonsolosluğu önündeki protestolar sürüyor. İstiklal Caddesi'ndeki konsolosluk binası önünde toplanan Memur-Sen İstanbul İl Başkanlığı üyeleri, Türk bayrağı ve “Haddini bil İsveç”, “Kutsalımıza saygısızlık özgürlük değildir”, “Yaktığınız Kur'an doğru olmaya davet ediyor”, “Zalimler için yaşasın cehennem”, “Yanan Mushaf değil, vicdanını yitirmiş olan insanlıktır” yazılı dövizler taşıdı. Kur'an'a yapılacak hiçbir edepsizliğe sessiz kalmayacaklarını dile getiren Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Talat Yavuz, İsveç'in kendi yangınına benzin döktüğünü kaydetti. Kalabalık grup “Kur'an'a uzanan eller kırılsın”, “Allah'ın kitabı Müslümanın baş tacı”, “Müslüman uyuma kitabına sahip çık” sloganları attı. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ile Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonu (SAMKON) da konsolosluk önünde basın açıklaması yaptı.
İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakan ırkçı politikacı Rasmus Paludan, ülkede yayın yapan Expressen gazetesine konuştu. “Türkiye'ye gol attığımda 'İşte bu' diye düşündüm. İşler hayal ettiğim gibi olmadı” diyen Paludan, “Pişman mısın?” sorusuna “Hayır. Bunu yaptım çünkü önemli siyasi sebepler olduğunu düşünüyorum” cevabını verdi. 2019'dan beri polis koruması altında yaşayan Paludan, aşağılık eylemden sonra tehdit mesajları aldığını söyledi. “Çok somut tehditler alıyorum. Sosyal medyada dakikada 5'i tehdit olmak üzere 20 mesaj alıyorum” diyen Paludan “Korkuyor musun?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Evet, birisi açıkça beni öldüreceğini yazdığında korkabilirim.”