Sivas'ta 20 Nisan 2018 tarihinde merkeze bağlı Karayün köyünde psikolojik sorunları olduğu iddia edilen çiftçi Ahmet Yapmaz (57), bir süredir 'çocukların kendisinden olmadığına' dair tartışma yaşadığı eşi Fatma Yapmaz (47) ile ayrılık aşamasına geldi. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle Fatma Yapmaz eşi Ahmet Yapmaz'dan boşanmak istedi.
Mahkeme sürecinde ifade veren sanık Ahmet Yapmaz, öldürdüğü eşinin kendisine büyü yaptığını iddia ederek, "Eşimin bana büyü yapmasından sonra kafam yerinde değildi. 3 çocuğun da benden olmadığını düşünüyorum. Psikolojik olarak rahatsızım. Olay günü de geceden sabaha kadar uyumadım. Eşimi ve kendimi öldürmeyi düşündüm. Olay günü de hayvanları yemledikten sonra yanıma tüfeği aldım. Oğlum, eşim ve gelinim kahvaltı yapıyordu. Eşimi hedef alarak elimdeki tüfekle ateş ettim. Neresine denk geldiğini bilmiyorum. Daha sonra oğlum ve gelinim bana engel olmak isterken tüfek yine ateş aldı. Eşim bana sürekli büyü yaptırıyordu. Bunlardan dolayı olumsuz etkilenip böyle bir olayı yaptım" ifadelerini kullandı.
Sivas 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava geçen ay sonuçlandı. Mahkeme öncesi Ahmet Yapmaz'ın cezai ehliyeti olup olmadığına dair Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istendi. 3 kez muayene edilen Ahmet Yapmaz'a ilk olarak akıl sağlığı yerinde raporu verildi.
Tekrar yapılan inceleme sonrasında Ahmet Yapmaz'ın akli dengesinin yerinde olmadığı ve 'hezeyan bozukluğu' bulunduğuna dair rapor verildi. Mahkeme kararıyla Yapmaz cezaevinden çıkarılarak tedavi edilmek üzere Kayseri Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yatırıldı. Ayrıca yapılan DNA testinde ise çocuklarının yüzde 99,9 Ahmet Yapmaz'dan olduğu ortaya çıktı.
Sanık Ahmet Yapmaz'ın olayda yaraladığı oğlu Mustafa Yapmaz, babasının yeniden saldırmasından endişe ettiklerini belirterek, "Ben annem ve eşimle burada kahvaltı yapıyorduk. O sırada babam elinde tüfekle geldi. Ne olduğunu anlamadık ve hepimiz ayağa kalktık. Bize saldırdı. Önce televizyonun önünde ayakta olan eşimi tüfekle vurdu. Annem eşimin yan tarafındaydı, onu da vurdu. Ben onu tutmaya yönelmişken beni de vurdu. Yaşanan olayda annemi kaybettik. Eşim ve ben de bir süre hastanede yattık. Babam ise tutuklandı. Adli Tıp Kurumu babama, ‘hezeyanı bozuk’ diye rapor vermiş. Bunun üzerine mahkeme de serbest bıraktı. Bir akıl hastanesinde 1 yıl süreyle gözetim altında tutulacak ve tedavi edilecek diye serbest bıraktılar. Hastaneye gitmiş şu an ve oradan bizi aradılar. Hastanede 1 yıl tutulacak ve iyileşse de iyileşmese de bırakılacakmış. Bırakıldığında ise gelecek belki yarım bıraktığı işi tamamlayacak. Ya o bizi öldürecek ya da biz onu öldüreceğiz. Başka bir alternatifi yok. Şu an hasta olabilir bilmiyorum ama bize saldırdığında hastalığı yoktu. Çok zeki bir insan. Köyün en zeki insanlarından birisidir. Biz onun hastaneden bırakılmasını istemiyoruz. Bırakıldığında biz nereye gideceğiz. Biz burada yaşıyoruz. Hayvanlarımız var. Geçimimiz burada. Başka bir işe girip çalışamam. İkimiz de yaralanmadan dolayı hasar gördük. O geldiğinde ne yapacağız" dedi.
Mustafa Yapmaz'ın eşi Hürü Yapmaz ise, "Biz onun o hastaneden çıkmasını istemiyoruz. Çünkü, o çıktığı zaman hayati riskimiz var. Ben sağ kolumdan yaralandım ve sağ kolum şu an sakat durumda. Tam olarak işimi yapamıyorum. Korkumuz onun tekrar geri gelmesi ve geldiğinde aynı şeyi tekrar yapması. Deli ise o zaman akıl hastanesinde tutsunlar. Akıllanacaksa da tekrar hapishaneye alsınlar. Cezasını çeksin. Çıkarsa yine aynı şeyi yapacak. Bu yüzden devletten adalet istiyoruz" diye konuştu.