FETÖ’nün ASELSAN yapılanmasına yönelik soruşturma tamamlandı. İddianamede, “Pensilvanya grubu” denilen şüphelilerin, mail aracılığıyla kritik projeleri FETÖ’ye sızdırdığı anlatıldı. Örgüt abileri de şifreli programla bilgileri arşivledi ve yabancı ülkelere servis etti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün ASELSAN yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Savcı Mustafa Gökçe tarafından ASELSAN eski çalışanı 6 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, şüphelilerin örgütün ASELSAN’daki “Pensilvanya Grubu” olduğu belirtildi. Himmet parası adı altında toplanan paralardan yaklaşık 10 bin dolarının, Pensilvanya’ya giden FETÖ’cü şüpheliler tarafından elebaşı Fetullah Gülen’e “Kutsal Hoca Payı” olarak götürüldüğü kaydedildi.
FETÖ yapılanması kapsamında “Aselsan Grubu”nun 2005 yılında Memurlar Vakfı’nda (MEVA) oluşturulduğu ifade edilen iddianamede, örgüt üyelerinin yemek, kahvaltı, piknik ve gezi organizasyonu adı altındaki örgütsel faaliyetlerin giderlerinin de yine bu vakıf tarafından karşılandığı belirtildi. İddianameye göre, FETÖ, yargı, emniyet, mülkiye, TSK ve MİT’te olduğu gibi ASELSAN’da da mahrem hizmetler yapılanmasına benzer bir yapılanma oluşturdu.
İddianamede, bağımsız Türkiye konseptinde stratejik öneme sahip, yerli savunma sistemlerinin dışa bağımlılıktan kurtarılması ve millileştirilmesi adına Türk Savunma Sanayii’nin son yıllarda yaptığı büyük atılımların, küresel güçlerin ve onların Türkiye’deki uzantılarından biri olan FETÖ’yü rahatsız ettiği vurgulandı. Yürütülen projelerin büyüklüğünün Türkiye’nin bölgedeki caydırıcı gücünü arttırdığına dikkat çekilen iddianamede, “Bu nedenle küresel güçler ve onların istihbarat servisleri, dünya çapında örgütlenen aşırı ihtiraslı FETÖ’yü kontrol ederek Türkiye’ye karşı kullandı, bu kapsamda savunma sanayi de FETÖ tarafından hedef alındı” denildi.
İddianameye göre, Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayi Güvenliği Yönergesi uyarınca gizlilik dereceli belgelerin internete bağlanabilen cihazlarda bulundurulmaması ve internet ağındaki e-posta yazışmalarında yer almaması gerekiyor. Ancak yapılan incelemede, bazı şüphelilere ait e-posta kayıtlarının eklerinde yönergeye aykırı olarak “Hizmete Özel” gizlilik dereceli proje belgeleri içeren dosyalar bulunduğu tespit edildi. Bu gizli belgelerin ise şüphelinin kendi çalışma konularında ve iş ile ilgili olduğu belirlendi. Yani şüphelilerin internet üzerinden projeleri kurum dışına sızdırdığı anlaşıldı. Yine örgüt toplantılarında da ASELSAN tarafından yürütülen projeler ile projelerin durumu ve hangi aşamada olduğu gibi konular da ele alınıyor ve bu bilgiler örgüt abisine aktarılıyor.
Yine iddianamede yer alan bilgilere göre, örgüt mensuplarınca dışarı sızdırılan projelerin şifreli programla arşivlendiği tespit edildi. Her hücrenin başındaki grup abisinin, projeleri nasıl sakladığı ise şöyle anlatıldı: Grup abisi yanında taşıdığı içerisinde LİNUX işletim sistemi olan USB’yi bilgisayara takıyor. Daha sonra ise asıl verinin bulunduğu TRUECRYPT isimli program ile şifrelenmiş başka bir USB’yi bilgisayara takıyor ve LİNUX üzerindeki şifre ile TRUECRYPT isimli programı açıyor. Bu şekilde dosyaların görünür hale gelmesiyle gelen bilgileri bu programa kaydediyor. Bilgilerin örgüt tarafından çalındığının açığa çıkmaması için böyle bir yönteme başvuran örgütün bu sistemi sayesinde veri depolamada kullanılan bilgisayarda log kaydı benzeri herhangi bir iz kalmıyor.